Genellikle 2 ile 5 yaş aralığındaki çocuklarda görülen ve bulaşıcı bir hastalık olan Difteri nedir? Difteri hastalığının nedenleri, belirtileri ve tedavisi ile ilgili tüm detayları haberimizde bulabilirsiniz…
DİFTERİ (KUŞPALAZI) NEDİR?
Difteri, boğaz ve burnun mukozalarını etkileyen ciddi bir bakteriyel enfeksiyondur. Belirtiler ve semptomlar genellikle maruziyetten 2-5 gün sonra başlar ve hafif ila şiddetli arasında değişir. Belirtiler genellikle boğaz ağrısı ve ateş ile başlayan, yavaş yavaş ortaya çıkar. Ciddi durumlarda, bakteriler boğazın arkasında kalın gri veya beyaz bir yama oluşturan bir zehir (toksin) üretir. Bu solunum yolunun tıkanmasını ve nefes almasını veya yutulmasını zorlaştırabilir ve ayrıca havlayan bir öksürük yaratabilir. Boyun genişlemiş lenf düğümleri nedeniyle kısmen şişebilir.
Zehir aynı zamanda kan dolaşımına girebilir ve kalp kasının iltihaplanması ve zarar görmesi, sinirlerin iltihaplanması, böbrek problemleri ve düşük kan trombositleri nedeniyle kanama problemleri gibi komplikasyonlara neden olabilir. Hasar görmüş kalp kasları anormal bir kalp hızı ile sonuçlanabilir ve sinirlerin iltihaplanması felce neden olabilir.
DİFTERİ NASIL BULAŞIR?
Difteri, kişiden kişiye, genellikle solunum damlacıkları yoluyla, öksürme veya hapşırması ile bulaşır. Difteri ayrıca nadiren cilt lezyonlarından, yakın fiziksel temas ile ve difteri bakterisi ile kontamine (bulaşmış) oyuncak, eşya vs. gibi objelere temas ile bulaşır. Kuluçka süresi ortalama 2-5 gündür. Bir kişi enfeksiyondan sonra 2 haftaya kadar hastalık yayabilir. Antibiyotik kullanılmazsa bu süre 4 haftayı geçebilir.
DİFTERİ BELİRTİLERİ
– Boyunun iki tarafında şişlik
– Cilt rengindeki solukluk ve dudaklarda morluk
– Kusma
– Karın ağrısı
– Yutkunmada zorluk
– Solunum zorluğu
– Damak şişmesi
– Boğuk ses veya kısık ses
– Kalp ritminde artış
DİFTERİ TEDAVİSİ
Difteri tedavisinde kişiler, diğer hasta ve sağlıklı kişilerden ayrılarak önce boğaz kültürleri ve tetkik için kanları alınır sonra antitoksin ve antibiyotik tedavisi başlanır. Hastalar hastalığı geçirse bile hastaneden çıkmadan önce muhakkak aşı uygulanır ve aşı her 10 yılda bir tekrarlanmalıdır.
Yetişkinlerde uygun aralıklarla yapılmış 3 doz veya bebeklerde karma aşı içinde yapılan 4 doz difteri aşısı ile % 95’ten fazla koruyuculuk sağlanır. Difteri aşısının klinik etkinliği %97 olarak tahmin edilmektedir.
Ayrıca, aşı veya aşı içeriklerine karşı ciddi alerjik reaksiyon (anaflaksi) öyküsü olanlara tekrar difteri aşısı yapılmamalıdır. Orta veya ağır akut hastalığı olanlarda aşı ertelenmelidir. Ancak hafif hastalıkta aşı yapılabilir. Bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar ve gebeler difteri aşısı olabilirler.
Bunun dışında eğer sorun boğaz bölgesindeyse dışarıdan bu bölgeye ıslak bezler koymak, sürekli yatmasını dinlenmesini ve konuşmamasını sağlamak da tedavi süreci için gerekli olan durumlardandır. Ayrıca tedavi olumlu şekilde sonuçlanana kadar hastalarının çocuk yaştakilerin de yetişkinlerinin de beslenme düzenine çok çok dikkat etmesi gerekmektedir. Bol bol ağır kıvamlı olmayan az malzemeli hafif çorbalar, limonata, doğal meyve suları, komposto ve hafif sulu yemekler yenilmelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.