Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Eğitim Görevlisi Doç. Dr. Birol Özkan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisi sürecinde kalp krizi geçiren hastaların hastaneye daha geç başvurduğunun saptandığını belirterek, "20 dakikadan uzun süren retrosternal denilen göğüs orta hattında olan ve sol tarafa doğru yayılabilen yanıcı, baskı tarzında göğüs ağrısı varlığında hastaneye başvurmaktan çekinilmemelidir." dedi.
Doç. Dr. Özkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) çok çeşitli klinik spektrumda seyrettiğini, hiçbir belirti ve bulgu vermeden atlatılabildiği gibi, solunum ve dolaşım yetersizliği ile ölüme yol açabildiğini de aktardı.
Kovid-19 nedeniyle hastaneye yatırılan bireylerde kalp kası hasarı, kalp krizi, ritim bozukluğu ve yeni gelişen veya var olan kalp yetersizliğinin şiddetlenmesi şeklinde çeşitli kardiyak komplikasyonlar gelişebildiğini dile getiren Özkan, kalp kası hasarını gösteren troponin düzeylerinde artışın yaklaşık yüzde 10-30 izlendiğini ifade etti.
Özkan, bu hastaların büyük kısmında kardiyak herhangi bir belirti ve şikayet izlenmediğini ve kalp krizinin saptanamadığını aktararak, şu bilgileri verdi:
"Kan troponin düzeylerinde artış sıklıkla kalp kasında enflamasyon (miyokardit), hipoksiye bağlı hasar, stres kardiyomiyopati, mikrovasküler hastalık, sağ kalpte yüklenme veya sistemik enflamatuvar yanıt sendromuna bağlı olarak görülebilmektedir. Troponin düzeyindeki artış ne kadar fazlaysa kalp kasındaki hasar da o kadar fazladır. Kalp ritim bozuklukları da yüzde 5-20 civarında görülmektedir. Hipoksiye, elektrolit dengesizliğine, miyokard hasarına bağlı olabileceği gibi tedavide kullanılan ilaçlara bağlı olarak da izlenebilmektedir. Kovid-19 nedeniyle tedaviye başlamadan önce bazal elektrokardiyografi (EKG) çekilerek ilaçlara bağlı olarak gelişebilecek ritim bozuklukları QT mesafesinin yakın takibi ve de QT mesafesini uzatacak riskli ilaç kombinasyonların kullanımından kaçınılarak minimum düzeye indirilebilir. Diğer bir komplikasyon ise Kovid-19'un kardiyak olarak en çok belirti ve şikayete yol açan komplikasyonu olan kalp yetersizliğidir. Sıklıkla nefes darlığı, düz yatamama, vücutta ödem gibi belirti ve bulgulara yol açar. Kalp yetersizliği stres kardiyomiyopati veya akut enfarktüse bağlı ilk kez ortaya çıkabileceği gibi, önceden kronik olarak bulunan koroner yetersizlik veya hipertansif kalp hastalığının şiddetlenmesiyle de ortaya çıkabilir."
Özkan, Kovid-19'a özgü durumlardan birinin de hem atardamar hem de toplardamarlarda pıhtılaşmaya yatkınlık olduğunu ifade ederek, "Bu yüzden bacak damarlarında, akciğer damarlarında veya atardamarlarda pıhtılaşma nedeniyle felç, kalp krizi, ekstremitelerde dolaşım bozukluğu ortaya çıkar. Bu risk yoğun bakım ünitesinde yatanlarda en sıktır. Bu durumda kan sulandırıcı ilaçlar da tedaviye eklenmektedir." şeklinde konuştu.
Hastaneye geç başvuru ölüm riskini artırıyor
Doç. Dr. Birol Özkan, Kovid-19 sürecinde özellikle kalp krizi belirtisi olduğu halde hastaneye başvurulmamasının doğru olmadığını belirterek, "Hastanede 'enfeksiyon kapma riskim var' düşüncesiyle göğüs ağrısı olanlar kesinlikle evde beklememeli. Kovid-19 pandemisi sürecinde kalp krizi geçiren hastaların hastaneye daha geç başvurduğu saptanmıştır. Bu durum tedavinin gecikmesine kalpte kalıcı hasarın oluşmasına hatta ölüm riskinin artmasına yol açmaktadır. Bu nedenle 20 dakikadan uzun süren retrosternal denilen göğüs orta hattında olan ve sol tarafa doğru yayılabilen yanıcı, baskı tarzında göğüs ağrısı varlığında hastaneye başvurmaktan çekinilmemelidir." diye konuştu.
Bazı hastaların, "Kimi kalp ve tansiyon ilaçlarının Kovid-19 seyrini kötüleştirdiğini duydum, ilacımı kesmeli miyim?" şeklinde soruları sıklıkla dile getirdiğini aktaran Özkan, ilaca doktorun uygun gördüğü şekliyle devam edilmesi gerektiğini belirtti.
Özkan, şunları kaydetti:
"Başlangıçta SARS-CoV-2 virüsünün akciğer dokusunda ACE2 enzimine bağlanarak etki ettiği için tansiyon düşürücü olarak yaygın kullanılan ACE inhibitörü veya Anjiyotensin reseptör blokerinin bu enzim düzeyini arttırarak hastalığın şiddetini arttırabileceği endişeleri vardı. Ancak bu endişeyi destekleyecek herhangi bir kanıt bulunmadığı gibi tam tersine Kovid-19 sırasında hastalık ciddiyetini azaltabileceği yönünde bulgular da izlenmiş. Ek olarak kalp damar veya böbrek hastalığı bulunan bireylerde bu ilaçların kesilmesinin hem mevcut hastalıkların şiddetlenmesine hem de ölüm riskinin artmasına yol açabileceğine dair sonuçlar bildirilmiştir. Bu nedenle hipertansiyon, koroner yetersizlik, kalp yetersizliği gibi nedenlerle bu ilaçları kullanıyorsanız bu ilaçlara aynen devam edilmesi önerilmektedir."
Kovid-19 pandemisi sürecinde kalp sağlığını korumak için de tavsiyelerde bulunan Özkan, "Maske, hijyen, sosyal mesafeye dikkat ederek haftada 3-5 gün 30-45 dakika yürüyüş yaparak, dengeli beslenerek, yeterli uyku uyuyarak ve eğer hala kullanıyorsanız sigarayı bırakarak kalp sağlığınızı koruyabilirsiniz." dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.