Başrolünde Will Smith’in oynadığı I, Robot filminde anlatılan konu gerçek olmak üzere, filmde robot ve insanların iyice hemhal olduğu, robotların pek çok insanın işlerini elinden aldığı bir gelecek tasviri yapılıyordu. Will Smith’in oynadığı Del Spooner karakteri ise yalnızca insan elinden çıkma eşyalar kullanmakta ısrar ediyor, bu değişime elinden geldiğince karşı koyuyordu. Şimdi robot teknolojileri geliştikçe ve özellikle vasıfsız işkollarını robotlar işgal etmeye başladıkça, hepimiz bu tip bir tercih yapmaya zorlanacağız herhalde. Robotların işlerimizi bizden kat be kat daha hızlı ve çoğunlukla hatasız yaptığı bir geleceğe adapte mi olacağız? Yoksa robotların iş gücüne katılımının insanların işsiz ve çoğunlukla aç kalması anlamına geldiğini fark ederek, bu yeniliğe karşı mı olacağız?
Mashable’dan Lance Ulanoff’un haberine göre, bu seçimi yapmak için fazla vaktimiz kalmamış olabilir. ABD ’deki Deloitte Üniversitesi ve İngiltere’deki Oxford Üniversitesi’nin öngörülerine göre, İngiltere’de 2015 yılında 10 milyon vasıfsız işçi, robotlar yüzünden işsiz kalacak. Geçtiğimiz yıl Oxford Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmanın sonucuna göre ise, ABD’deki sanayi kollarında yapılan otomasyon işlerin yüzde 45’i, 2033 yılına kadar tamamen bilgisayarların eline geçecek.
Kısacası önümüzdeki yıldan itibaren yapay zeka ve robot işçiler konseptleriyle yavaş yavaş tanışacağız. İşte önümüzdeki yıl itibariyle robotların yapmaya başlayacağı 8 iş…
1. Temizlik işçisi
Bir evi, odayı, işyerini temizlemek oldukça yorucu ve dikkat isteyen bir iş. Temizlik robotları ise bu işi yorulmadan yaparken, odadaki bütün mikropları yok etmeyi de başarıyor. Ebola gibi bir hastalıkla uğraşmak zorunda olduğumuz şu günlerde, bu işi yüzde yüz şekilde başaracak olan bir robota güvenmek daha mantıklı geliyor insana. Nitekim mikropların tamamını temizleyecek bir robot icat edildi bile. Xenex Dezenfekte Hizmetleri adlı şirketin geliştirdiği robot, UV ışınlarını kullanarak bakterileri, küfü ve pek çok mikrobu yok ediyor. Robot şimdiden Kuzey Karolayna’daki bir hastanede kullanılmaya başlandı bile.
2. Öğretmenlik
Çocuklarla birebir iletişime geçmek, onların ihtiyaçlarını anlamak ve ona göre ilgi göstermek, gerektiğinde anne ve babayla konuşup onlara çocuklarıyla ilgili psikolojik destek vermek gibi işleri robotlar yapabilir mi? Connecticut’taki bir okulda bu sorunun cevabı aranıyor. Öğrenme güçlüğü ve gelişimsel sorunlar yaşayan çocuklarla ilgilenmesi için getirilen 2 robot sayesinde, öğrenciler daha kolay öğrenmeye başladı ve insan öğretmenlerinden daha kolay bir şekilde ilişki kurabildiler.
Fransız teknoloji şirketi Aldebaran’ın geliştirdiği NAO adlı robot, yaklaşık 56 santimetre büyüklüğe sahip. Eğitim robotu olarak tasarlanan NAO henüz öğretmenleri işinden edebilecek düzeyde değil. Şimdilik yalnızca öğretmenlere yardımcı olması için kullanılıyor.
3. Atletler
Koşan ve bir şeyler fırlatan robotları daha önceden de görmüştük. Ancak rekabet eden ve yarışan robotlar yepyeni bir teknolojinin ürünü. Futbol oynayan robotlar daha önceden icat edilmişti, ancak bu robotlar küçücük ve yalnızca kendilerine karşı oynayabiliyorlar. Pinpon oynayan bir robot da daha önce bir insan tarafından yenilgiye uğratılmıştı. Şimdi ise beyzbol oynayan robotlar dönemi başlıyor. Japonya’da bir grup bilim insanı robotlara yakalama, fırlatma, koşma ve alan denetimini öğretiyor. Tokyo Üniversitesi’nin Ishikawa Watanabe Laboratuvarları’ndaki bilim insanları bu becerileri farklı robotlara öğretmekle meşgul. Bu yüzden de robotların bilgileri bir araya getirip, ligde oynayabilecek seviyeye gelmelerine daha var.
4. Hastane çalışanları ya da hemşireler
Hemşirelik belki de doktorluktan bile zor bir iş. Pek çok hastayla ilgilenmek, onların şikayetlerini dinlemek, ihtiyaç duydukları anda yanlarında olmak, herkesin yapabileceği bir iş değil. Üstelik hemşirelerin yaptıkları iş bununla da kalmıyor. Bazen hastaların odalar arasında taşınması, yataktan kaldırılması gibi güç isteyen işleri de onlar üstleniyor. Ancak yeni icat edilen bir robotik yatak sayesinde, bu işleri artık insanların yapmasına gerek kalmayacak.
Abacus Global Technology adlı firmanın geliştirdiği EPush adlı robotik yatak, bu yıl Singapur’daki Khoo Teck Puat Hastanesi’nde kullanılmaya başlandı. Oldukça teknolojik olan robot, kolayca hareket etmesini sağlayan motorlar kullanıyor ve güvenli bir hızda ilerliyor. Aynı zamanda örneğin halıdan fayanslara geçtiğini anlayacak ve hızını buna göre değiştirecek kadar da zekaya sahip.
5. Satış elemanı
Hepimizin başına gelmiştir; bir mağazaya girip satış elemanına bir ürün sorarsınız ve karşınızdaki kişi bir anda uzaklara dalıp gider. Sonra da “Hmm…” der ve “Sanırım şurada olacaktı…” deyip yürümeye başlar. Şayet ellerinde söz konusu ürün varsa, bulması birkaç dakika sürecektir. Ellerinde o ürün yoksa, ürünün yokluğunu teyid etmeleri daha bile uzun sürebilir. Peki bu işi bir robot yapsaydı?
Lowes firmasının Orchard Supply Store adlı mağazasında bu iş test edilmeye başlandı bile. OSHbot adı verilen bir robot satış elemanı, müşterilerin aradığı ürünleri bulması konusunda yardımcı oluyor. Robotun beynine yüklenen bir mağaza haritası ve mağazada çalışan bir GPS cihazı sayesinde, müşterilerin aradığı ürünün nerede olduğunu hemen tespit ediyor.
6. Otellerdeki oda görevlisi
Otele gittiğinizde sizi odanıza kadar götüren, valizlerinizi taşıyan, odanın özelliklerini anlatan oda görevlileri, robotlara kurban gidecek bir başka iş koluna mensup ne yazık ki. SaviOne adlı oda görevlisi robotu, Kaliforniya’daki Aloft Hotel’de kullanılmaya başladı bile. Starwood Hotels adlı oteller grubuna bağlı olan Aloft Hotel, SaviOne robotları için bir deneme sahası gibiydi. 2014 yılı boyunca otelde kullanılan robot öyle çok sevildi ki, 2015 yılından itibaren Starwood Hotels adlı grubun tüm otellerinde kullanılmaya başlanacak.
7. Aktör
Aktör ve aktrislerin rollerinin fazlaca talibi olması, onları zaten başlı başına onları zorlayan bir durum. Bir de şimdi rekabete robotlar da katıldı. Geçtiğimiz Ekim ayında, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’deki bir tiyatro oyununda, REPLIEE S1 adlı bir robot kullanıldı. Güzel bir ironi örneği olarak REPLIEE S1 adlı robot, Franz Kafka’nın Dönüşüm adlı romanından uyarlanan tiyatro oyununda Gregor Samsa rolünü üstlendi. Ancak oyun gereği Gregor Samsa bir sabah uyandığında kendini dev bir hamamböceği olarak değil, bir robot olarak buldu. Aşağıdaki videoda da görebileceğiniz gibi REPLIEE S1’in performansı deyim yerindeyse bir hayli ‘robotik’ durumda. Ancak bir robotun hiçbir repliğini unutmayacağını ve teknolojinin gelişmesi halinde 1 seferde, mükemmel performanslar sergileyebileceğini de unutmamak lazım. 2015’te bu işin yayılması çok mümkün.
8. Uçak pilotları
Hava yollarında yapılan üretimin büyük bir kısmı otomasyon yöntemiyle, yani makinalar ve robotlarla yapılıyor. Neticesinde “otopilot” diye de bir terim var ve istendiğinde uçaklar otopilota alınarak, insan müdahalesi olmadan uçabilmekte. Pibot adlı robot ise uçuş deneyimini bambaşka bir seviyeye getirebilir. Güney Kore’deki Gelişmiş Bilim ve Teknoloji Enstitüsü tarafından geliştirilen Pibot adlı robot, dışardan bakıldığında insana benzeyen özelliklere sahip. Kolları, bacakları ve kafasıyla bir insanı andıran Pibot, Fukushima nükleer santrali gibi tehlikeli ortamlarda dahi uçakların uçmasını sağlayan, oldukça gelişmiş bir teknolojiye sahip.
2015’te Pibot’un ticari uçaklarda kullanılmaya başlaması uzak bir seçenek gibi görünüyor. Ancak teknoloji biraz daha gelişir ve yaygınlaşırsa, ticari uçuşlarda da kullanılmaya başlanabilir.
Çeviri: Eda Utku / Radikal
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.