Karpaz Yenierenköy Bölgesinde, İTÜ’ye tahsis edilen 3.5 Kilometrelik alçak orman arazisinin veriliş şekli bölgede tepkilere neden oluyor. İstanbul Teknik Üniversitesine 49 yıllığına sadece 49 USD’a kiralandığı öne sürülen arazinin bölge halkının denize ulaşımını güçlendirdiği, ayrıca turizme açık bir bölgenin 3.5 KM’lik bölümünün bir kampüs için ayrılmasının gereksiz olduğu ileri sürülüyor. 49 US DOLARA 49 YIL Hükümette görev almış adını açıklanmasını istemeyen güvenilir bir bürokrat yapmış olduğu açıklamada, Yenierenköy bölgesinde “İstanbul Teknik Üniversite’sine 3,5 Kilometre karelik alçak orman arazisi verildi. Bir Üniversiteye bir alan verilmesi ben dahil birçok vatandaşın doğru kabul ettiği bir tespittir. Ancak bir orman arazisinin hemde %80 fidan dikimi yapılmış bir alanın 49 yıllığına sadece 49 USD.’a verilmesi sanırım doğru değildir. Bir üniversiteye turizme açık bir bölgede 3.5 kilometre karelik bir alanın hemde orman arazisi olan bir alanın verilmesinin de ne kadar doğru bir yaklaşımdır buna halk karar versin dedi. BAŞKA NEDENLER DE ARAŞTIRILMALIDIR Ayni kaynak açıklamasına devamla, Yenierenköy bölgesinin kuzey kısmından verilen bu arazi, bir üniversitenin kampüsü için çok büyüktür. Karpaz gibi turizm yönünden gelişmeye açık bir bölgede bir kapüs için verilen bu tür arazilerin bence arkasında başka nedenler varmı yokmu bu konu da araştırmalıdır ifadesinde bulundu. HALKIN DENİZE ULAŞIMINI GÜÇLEŞTİRİYOR AS TV’de yayınlanan Akşam Üzeri programında dile getirilen konu ile ilgili olarak deneyimli gazeteci Haluk Doğandor ise yaptığı açıklamada İTÜ’ye verilen Yenierenköy bölgesindeki geniş alan İçişleri Bakanı Nazım Çavuşoğlu zamanında verilmişti. Basın danışmanın yakınlarına verilen benzin istasyonu izni ve arazisi de o bölgedeydi. İTÜ’ye verilen arazi halkın denize ulaşımını da güçleştiriyor. Hele hele bu arazi ‘Orman arazisi’ ise ve çok düşük bir kira ile bedeli ile verilmişse üstüne üstlük bazı siyasilerin yakınlarının da o bölgede düşük maliyetlerle arazi alıdığı söyleniyorsa bence oralarda yanlış bir şeyler olması muhtemeldir dedi. Sahibine Mesajlar Sayın Sibel Siber, Detay Medya grubuna yönelik ambargolarınız devam ediyormuş. Bu duruma gerçekten çok üzüldük. Siz guspo, kürek ile altınızı kazan, size oy kaybettirenleri görmez ve sizi ikaz eden Detay’a küstüğünüzü söylüyorsunuz. Sibel hanım hayta satranç gibidir. Her parçanın kendi işlevi vardır. Bazıları zayıftır, bazıları ise güçlü. Bazıları oyunun başında işine yarar, bazılarıysa sonunda. Ama kazanmak için hepsini kullanmak zorundasın. Aynen hayatta olduğu gibi, satrançta da skor tutulmaz. On parçanı kaybedip yine de kazanabilirsin oyunu. Ama bunları yapabilmek için de sanırım yetenek ister. Bilmem anlatabildim mi? ** Sayın Hakan Dinçyürek bizim Minik Kuşlar leyleği havada gördüğünüzü söylüyor. Görevi devraldığınız Sayın Bakırcı’da leyleği havada görmüş ancak leylek uçağa çarptığından mevta olmuştu. Bakırcı Fransa’larda gezerken nedense siz Ankara’larda cirit atmayı tercih ediyorsunuz. Elektronik ürünlerin geri dönüşümüyle ilgili projenin KKTC’de de uygulanması konusunda TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu görüş birliğine vardığınız söyleniyor. Elektronik cihazları anladık da siyasette bir BAL yiyemeyenlerin geri dönüşümünü sağlamamak için ne yapmalıyız dersiniz? ** Sayın Şener Levent, geçtiğimiz haftalar içerisinde bazı gazeteler tencere, tava, çanak çömlek dağıtarak traj alma uğraşı içerine girdi şeklinde bir yazınız vardı. Vallahi attığın taş başımızı sıyırıp geçti. Bizler bir dostumuz olarak Şener Levent’in Detay Gazetesinin hatırı sayılır miktarda kitap dağıttığını da söylemesini beklerdik. Bizler, her şeyin sonunda düşmanlarımızın sözlerini ve düşmanca tavırlarını değil; değer verdiğimiz dostlarımızın sessizliğini ve kinayelerini hatırlamak istemeyiz. ** Sayın Mehmet Vaiz, Sosyal Medya’da hep Neydi olacağı diye sorup duruyorsun. Senin gibi siyasetin içerisinde yoğrulmuş, hukukun en üst katmanlarında dolaşan değerli bir avukat ne olacağını bilmezmi? Ama ne olacağını yine de söyleyeyim. UBP’de ve CTP’de genel kurul yaşanacak. Bazı koltukların birileri tarafından ayakları kesileceği için üzerinde oturanlar tumba giderken bazı siyasiler angoniler ile pazl oynamaya gidecek. Anamız emretmeye bizim emir erleri uygulamayı sürdürecek. Sporcu gençlerimiz karasular dışına çıkamayacak. Araziler yandaşlara peşkeş çekilmeye devam edilecek. Kısacası biz mersedeslerle gezip Rayban gözlüklerle şekil yapmaya emir alıp büzülürken takım elbisemizle havamızı basmaya devam edeceğiz. ** Sayın Hatice Özler Şahin, sanırım Türki Cumhuriyetleri gezisi sona erdi. Çünkü bu aralık ne kımız, ne bayrak nede cirit oyunlarından estantane ve fotoğraflar göremiyoruz. Onlar yerine tatlılar ve golifa gibi yiyeceklerin resimlerini görmeye talim ediyoruz. Nedense o tatlılardan tadmak bugüne kadar bize nasip olmadı. Yüzyıllardır oynanmasına rağmen hiçbir seyirci; sahneye fırlayıp Romeo’nun zehirli iksiri içmesine engel olmadı. Sonunda geminin batacağı bilindiği halde Titanic defalarca izlenmekten vazgeçilmedi. Romeo ölmeli, Titanic batmalı ama senin yaptığın tatlılardan her şeye rağmen tadmalı. Birde insan erken seçime hazırlıklı olmalı. Nasıl olsa Milletvekilliğinin kapsını bırakın gındırmayı sonuna kadar açtınız. Hayırlısı. ** Sayın Şerif Güner hayat böyle bir şey işte!. Büyük acılarla büyük mutlulukları harmanlayıp aynı anda ve aynı sepette sunabiliyormuş insana. Babamı 5 gün önce uğurladım, bugün de güzel kızım üniversitesinden diplomasını aldı. Hayat bu işte! Acılar ve mutluluklar iç içe diyorsun mesajında. Şerif hanım bu cümleler tam bir kitaplık laflardır. Hayat insana zaman zaman acı oyunların yanısıra sevindirdiği oyunlar da oynuyor. Şerif hanım acı karşısında hayatı gözyaşlarınla ödüllendireceğine; gülücüklerinle cezalandırsan bence daha mutlu olursun. ** Sayın Asım Vehbi, doğup çocukluğunuzu geçirdiğiniz Lefkoşa Surlariçi'nde çok sevgili dostun Mehmet Hasgüler’in bisikleti ile kısa bir nostalji yaşadın. Bisiklet üstünde çocuklar gibi şendin ve o gün bisiklet ile nostaljiden bir demet seçtin. Sevgili Asım, yaşadıklarınız unutulur, söyledikleriniz unutulur fakat hissettirdikleriniz asla unutulmaz. Sanırım küçük yaşlarda hissettiklerini o bisiklete bindiğin zaman yeniden hissetmişindir. Ve keşke o günler geri gelse diye düşünmüşsündür. ** Sayın Ayhan Mahşeker, olta elinde deniz kenarında balık avladığını öğrendim. Ancak attığın her olta sonunda misinanın ucunda ya eksi bir ayakkabı yada poşet varmış diyorlar. Yalnız küçük bir balık yakaladığını söylediler ancak ona da baktıkları zaman gözünün bir tanesinin olmadığı anlaşılmış. O küçük balık da o görmediği taraftan gelip senin oltaya takılmış Ne dersin?
49 dolara 49 yıllığına alçak orman arazisi
- 18:26 - DAÜ mezunu Alihan Keskin dünyada tek olarak bilinen Kubbe-İ Hadra’nın Restorasyonuna imza attı
- 17:25 - Bir gecede 2 kaçak!
- 16:18 - 2 kazada 2 sürücü alkollü çıktı
- 16:18 - Mevlevi Atış Alanı’nda 5 gün boyunca atış yapılacak: Bölgeye girilmesi yasak
- 16:17 - Larnaka'da firar eden Hans Jonny Uven yakalandı!
- 16:15 - Derslere iki haftadır gelmeyen öğrencisinin Suriye Dışişleri Bakanı olduğunu öğrendi!
- 15:40 - 60 yaşındaki alkollü şahıs tutuklandı
- 15:20 - Kız meselesi karakolda bitti
- 14:12 - Larnaka Şehitleri anıldı... Sadıkoğlu: Kahramanca mücadele ettiler ve direndiler
- 13:37 - "Bağımlıyım, tedavi görmek istiyorum"
- 13:35 - Aracından para, uyuşturucu ve hassas terazi çıktı
- 13:20 - Akansoy: İnsanların yaşam standardına doğrudan göz dikiliyor
- 12:54 - Aydınlatmalar yanmıyordu... Ölümlü kazada mahkemeden detaylar
- 12:53 - Sarhoş kafayla adli şubenin camını indirdi
- 12:51 - Alman turist cezaevine gönderildi
- Atatürk'ün ilk kez yayınlanan fotoğrafları
- Atatürk’ün az bilinen fotoğrafları
- Beş bin yıllık problem: İyi karpuz nasıl seçilir
- Karpuz kilo yapar mı?
12345678
Tüm Hakları Saklıdır © 2014 Detay Kıbrıs | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 392 444 79 79 - +90 533 851 38 51 Faks : haber@detaykibris.com
Tel : +90 392 444 79 79 - +90 533 851 38 51 Faks : haber@detaykibris.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.