Ross Wilson, Amerika’nın eski Ankara büyükelçisi olarak Türkiye’yi yakından tanıyan bir isim. 2005-2008 yılları arasında Türkiye’de görev yaptı. Wilson, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Washington ziyareti öncesi, Amerika’nın Sesi’nden Dilge Timoçin ve Üzeyir Yanar’ın sorularını yanıtladı.
Wilson’ın üzerinde durduğu konu, Trump yönetiminin Suriye’de YPG’yi silahlandırma kararı ve kararın zamanlaması oldu.
Wilson, “Amaç, ziyaret öncesi meseleyi açığa kavuşturmak olabilir. Amerikan ordusu yakın gelecekte Rakka’ya toplu bir harekat başlatma konusunda son derece istekli. Yaz geliyor ve bu mevsimde IŞİD ve Rakka’ya yönelik eylemler daha kolay idare edilebilir. Bu nedenle şimdi harekete geçmek istiyorlar. Erdoğan gelmeden bunu ortaya koymak istediler, diyebiliriz” dedi.
Wilson, YPG’nin silahlandırılması kararının, Amerika’nın darbe girişimi sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri’ne güvenin sarsılmasından kaynaklandığı yorumlarına ise farklı yaklaştı ve 2003 yılındaki 1 Mart tezkeresini hatırlattı.
“DERİN BİR SORUN VAR Kİ MART 2003’E DAYANIYOR”
Ross Wilson, “Bence darbe girişimi sonrası Türk ordusunun kabiliyeti ile ilgili bir güven sorunu değil bu. Ordularımız arasındaki temel ilişkide daha derin bir sorun var ki Mart 2003’e dayanıyor. Bir kaç yıl sonrasında ilişkilerde düzelme oldu, hatta benim de ufak bir katkım var; ancak bu da IŞİD’le ilgili sert söylemlerle bir nevi bozuldu. Bu da Türk ordusu ile ilgili değil, zira esas karar verici onlar değil” ifadelerini kullandı.
Ross Wilson, özellikle Türk kamuoyunda merakla beklenen görüşmede, YPG konusunda Amerika’nın tavrını değiştirmeyeceğini öngörüyor.
Wilson, “Trump’ın bu karardan geri adım atması olası değil, ama iki liderin bu kararın uygulanmasıyla ilgili konuşabileceği birçok mesele var. Oyun planı nasıl kurulacak, süreç nasıl ilerleyecek. Mesela Savunma Bakanı James Mattis’in bu muamma içinde PKK konusunda işbirliğini arttırmakla ilgili sözleri vardı gazetelerde. O nedenle, Amerika YPG ile çalışmaktan başka bir yolu olmadığını düşünüyorsa, beraber çalışmak için bölge ile ilgili Türkiye’nin çıkarına da olabilecek şeylerle ilgilenmek gerekir” dedi.
“YANİ İKİ TARAF DA BİRBİRİNE MUHTAÇ”
Amerikalı eski büyükelçi, YPG’nin silahlandırılması karşılığında Fethullah Gülen’in iade sürecinin öne sürülmesi olasılığına ise mesafeli.
Wilson, “Bence Başkan Trump’ın danışmanları herhangi bir takasın gündeme gelmesi konusunda temkinli olacaktır. Zira bu, birçok zorluk yaratabilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da danışmanları benzer bir yaklaşım içinde olacaktır. Trump yönetimi de Obama yönetiminin tavrını benimseyecek ve Adalet Bakanlığı’nın tavsiyelerini dikkate alacaktır. Başka bir yola girmezler” dedi.
Ross Wilson, Amerika’nın Suriye bölgede Türkiye’ye ihtiyacı olduğuna dikkat çekti ve tavsiyede de bulundu. Amerika’nın eski Ankara büyükelçisi, “Suriye’de IŞİD’le mücadelede ya da daha büyük sorunlar karşısında Amerika’nın uzun vadeli bir başarısı Türkiye’nin ciddi işbirliği olmaksızın çok zor. Türkiye de Suriye, Irak ya da başka bölge sorunlarından kendini Amerika olmadan güvence altına alamaz. Yani iki taraf da birbirine muhtaç. Bu nedenle beraber çalışmanın yolları aranmalı. Daimi işbirliği için çalışmak kolay bir görev değil, iki taraf da çaba göstermeli. Trump yönetimine tavsiyem, Türkiye’yi çok ciddiye alması, çok güçlü biçimde angaje olması, Suriye ile ilgili konularda birçok seviyede yoğun ve sık biçimde iletişimde olması. Türkiye ile çok çok yakın çalışılırsa, YPG’nin silahlandırılması sorunu bile halledilebilir. Hem zaman hem emek yoğun bir çalışma gerektiriyor” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.