• BIST 8663.88
  • Altın 3021.991
  • Dolar 34.3322
  • Euro 37.3761
  • Lefkoşa 15 °C
  • Mağusa 12 °C
  • Girne 17 °C
  • Güzelyurt 13 °C
  • İskele 12 °C
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara 2 °C

AB'nin güçlü bir sese ihtiyacı var

AB'nin güçlü bir sese ihtiyacı var

HAGEN  Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Mısır'da demokrasi tecavüze uğrarken, Suriye’de 125 bin kişi öldürülürken, Avrupa'da yasak olan idam Bangladeş'te gerçekleştirilirken, AB’nin sesi çıkmıyor. AB'nin Türkiye gibi güçlü bir sese ihtiyacı var" dedi. Bakan Bağış, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Hagen Şubesi'nin açılış törenine katıldı, ardından da Önül Düğün Salonu'nda vatandaşlarla bir araya geldi. Bağış, burada yaptığı konuşmada, "İslam artık Almanya’nın ve Avrupa'nın bir gerçeğidir ve bugün Avrupa'da 30 milyon Müslüman yaşamaktadır. Türkiye’ye gösterilen her olumsuz tavır, bu 30 milyon insanı üzmektedir" diye konuştu. " Sizler birlikte hareket etmeseydiniz, çifte vatandaşlık Almanya’nın gündeminde olmazdı" diyen Bağış, şunları kaydetti: "Sizin bu ülkede büyük bir gücünüz var, şöyle bir düşünün: Bu şehirde Türklerin kurduğu işyerlerinde kaç kişi çalışıyor, buradaki insanların bankada ne kadar mevduatı var. Aranıza kimse girmezse sizleri daha da ciddiye alacaklar. Sizin her başarınız bizi, Avrupa Birliği tam üyeliğine bir adım daha yaklaştırıyor." Almanya’ya gelirken esasında başka bir ülkeye gitmiş gibi hissetmediğini ifade eden Bağış, "Sizler sayesinde sanki Türkiye’nin bir ilinden başka bir iline gidiyormuşçasına rahatız. Almanya’da hangi standart varsa, Türkiye’ de de o olmalı. Geçmişin hatalarını da kapatmak zorundayız" ifadesini kullandı. Rahmetli Cumhurbaşkanı Özal'ın, bir mülakatında 'Benim annem Kürttü, teyzem Türkçe bilmezdi' sözlerini hatırlatan Bakan Bağış, şöyle devam etti:  "Bir Cumhurbaşkanı bile etnik kökenini doğrudan söyleyemiyordu. Artık Kürtçe yayın yapan bir devlet televizyonumuz var. Üniversite kapısında kıyafet kontrolü yapan devlet zihniyetinden kurtulduk. Marmaray, Londra’yı Pekin’e bağlayan, kıtalar arası bir projedir. Fatih Projesi, ders kitabındaki bilgi birikiminin tablet bilgisayara yüklenerek öğrencilere dağıtılması meselesi değildir. Bu Proje, Hollanda nüfusu kadar olan 16 milyon öğrencimizi, internet vasıtasıyla dünyaya bağlama projesidir. Bilgi ile fikrini oluşturmuş, çılgın bir nesil ortaya çıkacak. 2023 yılına gelmeden dünyanın en güçlü on ülkesi haline geleceğiz. Sizden üç talebim var: Çocuklarınıza iyi bir eğitim sağlayın, örgütlü ve dayanışma içerisinde olun, birbirinizi olduğunuz gibi kabul edin ve sevin. Mesela biz Türkiye’deki Ermeni kardeşlerimizin temsilcilerini kabul edip, sohbet edip ayrılıyoruz. Sonra, önce Avrupa’dan, ardında da Amerika'dan 'Bizim oradaki kardeşlerimizle ilgilenmişsiniz, teşekkür ederiz' diye mesajlar geliyor. Biz de böyle olmalıyız." İngilizlerin ve Fransızların yüzyıllar boyunca savaştığını ama artık aynı birliğin üyesi olduklarını hatırlatan Bağış, "Türkiye'nin üyeliği kıtasal barışı, küreselleştirecektir. Mısır'da demokrasi tecavüze uğrarken, Suriye’de 125 bin kişi öldürülürken, Avrupa'da yasak olan idam Bangladeş'te gerçekleştirilirken, AB’nin sesi çıkmıyor. AB'nin Türkiye gibi güçlü bir sese ihtiyacı var. Bunu siz gündeme getireceksiniz. Türkiye'nin dört bir yanında yedi yüzyıldır havralar, camiler, kiliseler birlikte duruyor. İslamofobinin tedavisi Türkiye’dir. Bu kültürü herkese anlatmak ve öğretmek zorundayız" değerlendirmesini yaptı. Artık hayatlarını bavullarına doldurup Sirkeci Garı'ndan geri dönüşü meçhul bir yolculuğa çıkan insanların bulunmadığını ifade eden Bağış, sözlerini şöyle bitirdi: "Alman sporunun, sinemasının, sosyal hayatının parçası olmuş Türkler var. Türkler artık bakan oluyor, milletvekili oluyor, en büyük firmalarda üst düzey yönetici oluyor. Türkiye’nin sizlerle gerçek manada bir olması, beraber olması, önce 3 sene sonraki vize muafiyetinde, sonra da tam üyelikle birlikte gerçekleşecek. Mutabık kaldığımız ortak yol haritası çerçevesinde en fazla 3-3,5 yıl sonra Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Schengen bölgesine vizesiz girebileceklerdir." Almanya'da kalıcı bir biçimde yerleşirken, milli değerlerimizi, kültürümüzü, ulusal birlik ve bütünlüğümüzü koruyacağız diyen Türkiye’nin Essen Başkonsolosu Şule Özkaya da "Geleceğimizden umutluyuz" dedi. UETD Genel Başkanı Süleyman Çelik, Türk ve Türkiye’nin düşmanı olmayan herkesle çalışmaya açık olduklarını belirterek "Bulunduğumuz ülkelerde problemlerin üstesinden gelebilmek için siyaseten güçlü olmak zorundayız. Bu ülke bizim, Avrupa'da 16 milyon Türk yaşıyor. Almanya’da yaşayan vatandaşlarımızın seçme hakkı var ama seçilme hakkı yok. Seçilme hakkı olabilmesi, Türkiye milletvekilliği için çalışıyoruz" diye konuştu. UETD Hagen Başkanı Ahmet Çam da Almanya'da gelip geçici değil, kalıcı olduklarını, bunu da herkesin kabul ettiğini kaydetti.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler