Diyetisyen Pınar Demirkaya konu hakkında bilgiler verdi.
. Bu baskın arzular, aç olmadığımızda bile ortaya çıkar ve direnmek çok zor olabilir. Midemiz ağrımasa bile aç hissetmemizin birden fazla sebebi vardır. Vücudumuzdaki fiziksel açlık, iştahımızı uyaran ve yedikten sonra onu bastıran (tokluk olarak bilinir) fizyolojik sinyaller ile kontrol edilir. Bununla beraber, yemek yemek biyolojik bir ihtiyaca cevap vermekten çok daha fazlasıdır.
Yemek İsteği
Öncelikle, bizi yemeğe motive eden ve sürekli obezojenik bir ortamda işleyen güçlü biyolojik ve psikolojik güçlerin olduğunu anlamak önemlidir. Yiyecek arzusuna teslim olmanın ahlaki açıdan olumsuz hiçbir yanı yoktur. Yemek yeme ve kilo ile ilgili suçlamaların ve algıların son derece zararlı olduğu ve ortadan kaldırılması gerektiği bilinmektedir. Ancak, arzularımızı kontrol altına almanın yolları var. İnsanlar genellikle yeme ve kilolarını yönetmenin bir yolu olarak kısıtlayıcı diyetler uygularlar. Bununla birlikte, diyet yapmak paradoksal olarak yiyecek isteklerini daha da kötüleştirebilir. Bir çalışmada, diyet yapanların kısıtlamaya çalıştıkları yiyecekler için güçlü sonradan daha güçlü bir istek duyduğu gözlemlenmiştir. Kaçınma, sorunlu yiyecekleri zihnimizde daha da öne çıkarabilir ve bu yiyecekler hakkında düşünmeye başladığımızda, arzu ve istek artabilir.
Bu nedenle, gerçekçi beslenme planı ve kilo yönetimi hedefi belirlemek muhtemelen daha iyi bir yaklaşım olacaktır. Hedeflere erişmek, başarılı olmanın yanında ruh halimizi iyileştirme konusundaki inancımızı yükseltir ve bu da daha sağlıklı beslenme alışkanlıklarına bağlı kalmamıza yardımcı olabilir. Bunun dışında, gerçekçi olmayan hedefler belirlemenin olumsuz etkileri vardır. Cazip durumları belirlemek ve yönetmek de önemlidir. Örnek vermek gerekirse, süpermarketteki şekerleme reyonundan tamamen kaçınmak, iştahı önlemeye ve dürtü satın alımlarını azaltmaya yardımcı olabilir. Pek çok insan aynı zamanda ruh haline tepki olarak yemek yeme isteği ve arzusu duymaktadır. Bu sebeple, yiyecek ve içecek içermeyen (yürüyüşe çıkmak gibi) alternatif başa çıkma stratejileri geliştirmeye çalışmak yardımcı olabilir. Son olarak, fiziksel açlık sinyalleri ile istek arasında ayrım yapmak da gıda alımının kontrolüne yardımcı olabilir. Hepimiz lezzetli yiyecekler yemekten zevk alabiliriz ve bunu da yapmalıyız. Aşırıya kaçmamak için vücudumuzun tokluk sinyallerini dinlemek ve anlamak açlık dışı beslenmenin önüne geçilebilmesi için önemlidir.
Bu yüzden kalori kısıtlayıcı diyetler yerine kalori hesabı olmadan vücudumuzu tanımaya yönelik beslenme modellerini öneriyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.