Kıbrıs sorunu çıkmaza girdi ya, bizim taraf açılım yapıp karşı tarafı aklınca zora sokacak…
Maronitlere köylerine geri dönsünmüş!!!
Dönsün tabi kardeşim, sen de bu hakkı vererek 43 sene bu insanların haklarını gasbettiğini, günün sonunda yanlıştan döndüğünü ve bu insanların haklarını geri verdiğini kabul etmiş ol böylece!
Nasıl ama!
Maraş açılsınmış!
Açılsın tabi, ama hani Maraş bütünlüklü bir çözümün parçasıydı, bütünlüklü bir çözüm olmadan Maraş ile ilgili bir adım atılmayacaktı!!!
Maraş'ı da açın, eski sahipleri gelsin yerleşsin, Türk yönetimi altında yaşamaya devam etsin, böylece Maraş sakinlerinin haklarını da 43 sene gasbettiğinizi, 43 sene sonra yanlıştan döndüğünüzü ve en azından bir kısmına da olsa, 74'de güneye göç eden 240 bin Rumun hakkını da gasbettiğinizi alenen kabul edin, sonra da Rum bizi neden adam yerine koymuyor diye ter ter tepinin!
Açılımmış!!!
Sevsinler açılımınızı…
Şuna saçılım desenize…
Kuzey Kıbrıs'taki Rum mallarına Şerefiye vergisi geliyormuş, TC bankaları kredi verecekmiş, Kuzey'de Rum malı tutanlar gidip tuttukları malları TC bankalarına ipotek edeceklermiş, krediyi alacaklarmış, kredi geri ödenene kadar malın mülkiyeti TC bankası tarafından ipotek altına alınacakmış, malın mülkiyeti ödenince malın sahipliği KKTC'li mal sahibine geçecekmiş, bedeli de Rum sahibine ödenecekmiş, böylece mal sahibi Kuzey'de malı tutan olacakmış!!!
Şerefiyenizin şerefine tükürsünler…
İTEM yasasını çıkarıp da memleketi yağma hasanın böreğine döndüren, peşkeşin, rantın Allahını yaşatan ve Rum mallarına cevizcinin çuvalından yandaşa, taraftara, ahbaba çavuşa, ne idüğü belirsiz ite, kopuğa, kumarhaneciye, bilmem neciye tapu dağıtan CTP, UBP ve DP ödesin şerefiye vergisini, çok istiyorsanız…
Millete cevizcinin çuvalından Rum malını peşkeş çekerken dediniz mi ki bu malın gün gele bir de "şerefi kurtarmak için" "şerefiye vergisi" olacak???
Bırakın herşeyi bir tarafa, böyle bir uygulamayı yürürlüğe koyduğunuz anda Rumun malını gasbettiğinizi, KKTC devletinin dağıttığı tapuların hepsinin şaibeli olduğunu, devletin tapu verme yetkisinin aslında olmadığını, ya da, verdiği tapuların yasallığının sorgulanır olduğunu, en hafifinden bu tapuların geçersiz olduğunu, bu durumda KKTC'nin "adalet mülkün temelidir" deyişine tam ters bir duruş ve uygulama sergilediğini, korsan devlet olduğunu alenen ifşa etmiş oluyorsunuz, 74'de ortaya çıkan ve bugüne kadar gelen statükonun da Garanti anlaşmaları çerçevesinde oluştuğu tezini de böylece kendi elinizle çöpe atmış oluyorsunuz, Garanti anlaşmaları çerçevesinde 74 müdahalesini gerçekleştirdikten sonra işin özünü değiştirip, Rumun malını gasbettiğinizi ve bu gasba karşılık da tazminat ödemek için çareler aradığınızı, devlet olarak yanlış politikalarınızdan kaynaklanan ve maddi sorunlar çıkaran uygulamaların da ceremesini halka çektirmeyi alenen kabullenmiş oluyorsunuz, kendi ayağınıza kurşun sıkıyorsunuz…
Bu durumda masada neyi savunacaksınız, işgal ettiğinizi alenen kabul ettiğiniz Rum malının pazarlığını, toprak pazarlığını nasıl yapacaksınız!
Rumun kuzeyde 1 milyon 450 bin dönüm toprağı kalmış, Türkün güneyde 450 bin dönüm toprağı kalmış, ki Türkler de ellerine geçen fırsatları değerlendirip, bu malın bir kısmını Rumlara bir şekilde sattılar…
Rumsa, çok az bir miktar toprağını kuzeyde malı tutana sattı.
Bu durumda Rum önerdiğiniz bedeli kabul etmem, uygulamayı da kabul etmem derse ve BM nezdinde yeni bir karşı saldırı başlatırsa ne yapacaksınız, neyi nasıl savunacaksınız, ağzınızı havaya mı açacaksınız!!!
Hem neden yerli bankalar değil de TC bankaları veriyor krediyi???
Kredi anlaşmasına bir madde düşülürse ve denirse ki "Krediyi veren taraf sözleşmede istediği zaman istediği değişikliği yapmakta serbesttir, krediyi alan da buna uymakla mükelleftir…" ve buna mukabil, "ben ipotek ettiğim malı alıyorum, sana da şu kadar ödüyorum, ister kabul et, istersen kabul etme, etmezsen malı boşalt, mal artık benim, zaten bunu kredi alırken şartnamede kabul ettin" derse ve malı tutanı kapı dışarı etmeye kalkarsa, ne olacak!
Rum malını tutan vatandaş, "tükürürüm bilmem nerenizden çıkardığınız şerefiye verginize, bana bu malı ve tapusunu KKTC devleti verdi, zaten emlak vergisini ödüyorum, şerefiyesini de çok isterse malı bana veren KKTC ödesin…" derse, ki bunu demek en doğal hakkıdır, ne yapacaksınız! Malı elinden mi alacaksınız!!!…
Millet mahkemede hakkını aramasın diye de OHAL mi ilan edeceksiniz!!!
Hade deneyin de görün bakalım neler olacak…
Bizim yarım akıllı tayfası tek ayak üstünde üçkağıt çevirmeyi çok iyi bilir, kendini de alemin akıllısı sanır, nasılsa bugüne kadar yaptıkları gelecekte yapacaklarının da garantisidir…
Rum bunları uluslar arası hukuğa götürürse ve "bakın işte, çaresizlik içinde bütün bu yaptıklarıyla işgali, insan haklarını gasbettiklerini alenen kabulleniyorlar, köşeye sıkışmasalardı insan haklarını geri vermeye, tazminat ödemeye kalkışmazlardı" derse ne olacak, nasıl savunma yapacaksınız???
Açılım yapıp da Rumu köşeye sıkıştırayım diyorsunuz ama saçılım yapıp da kendi ayağınıza kurşun sıktığınız tutulmaya uğramış akıllarınıza gelmiyor, nedense!!!
Breh breh…
Değil bir devleti yönetmeyi, bir mahalle bakkalının tezgahını bile yönetmekten aciz zihniyetlerin açılımları olsa olsa saçma sapan saçılım olur…
Hade golay gelsin…
Mahalleye bakkal açıyorum, tezgahtara çırak lazım, burdan da münhali ilan ediyorum…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.