• BIST 9916.22
  • Altın 2962.961
  • Dolar 35.2472
  • Euro 36.7735
  • Lefkoşa 13 °C
  • Mağusa 10 °C
  • Girne 13 °C
  • Güzelyurt 12 °C
  • İskele 10 °C
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara 7 °C

Aforizmalar

Mesut GÜNSEV

Bu haftaki sayfa aforizmalardan oluşuyor..Yani çeşitli yerlerde görüp,okuyup,hoşuma giden uzun -kısa yazılardan bir kokteyl…Kimi internetten ,kimi face book tan bana gelen ..kimi çeşitli kaynaklardan aldığım notlardan oluşuyor..Türkiye’ nin en çok okunan köşe yazarlarından rahmetli Hasan Pulur ağabeyimiz –tabii o zaman bilgisayar yok- “Kesip Sakladıklarım” başlığı ile “Olaylar ve İnsanlar “ köşesinde yayınlardı benzer deyişleri.Bizim ki de o hesap…

Haydarpaşa lisesinden ağabeyimiz  Milli basketbolcu Emin Özer diyor ki:

“Bir eşek 102 türlü yüzme bilirmiş de, suya düştü mü acaba hangi türlü yüzsem diye düşünürken boğulur gidermiş.”

“Aynı ben”diyor ve devam ediyor Emin ağabey:

Oturduğum sitenin havuzu var.

Birinin yardımı ile havuzun kenarına gelirim.

Problemli bacağım beni itemediği için benimki de yazıdaki değerli hayvanınki gibi serbest düşüş olur.

Suya girince de hemen sırtüstü yüzerim.

Sonra acaba böyle yüzmem doğrumu başka bir stil mi denesem diye düşünmeye sıra gelir.

Aslında bu davranışı tüm insanlar hayatlarının belirli evrelerinde yaşar.

En iyisini , en doğrusunu yapmak yani.

Amaçları toplum içinde saygın görünmek ve olduğunca mutlu olmaktır.

Olabilirler mi?

Balzac’ a göre bu pek mümkün değil.

Usta

” Hayat herkes için acı, çünkü benim dilediklerime sahip olmuş nice insanlar gördüm, onlar da mesut değil ” diyor.”

Bunun çözümü insanın yaşadığı yıllardır.

Bu yaşadığımız günlerde ben insanın aile çevresi ve dostları ile birlikte yaşadığı mutluluk ile yetinmesi gerektiğini anlıyorum.

Şimdiye kadar aklın neredeydi diye sorarsanız.

Wolfram Von Eschenbach dan bir cümle aktararak bitireyim.” İnsan gençliğinde öğrenir, yaşlılığında anlar ”

                                                                                  ****

100 Dolarlık Amerikan banknotunu bilirsiniz.Hani dünyada en çok sahtesi üretilen kaime.Üzerinde Benjamin Franklin’in bir portresi vardır..İşte o demiş bu cümleyi herhalde tecrübesine istinaden!”Üç gerçek dost vardır,yaşlı bir kadın,yaşlı bir köpek  ve hazır para…”

                                                                                  ****

Yaşama sanatı nedir? Bunun maliyeti ne kadardır “sorusunu şöyle yanıtlamış Doç Dr.İclal Dinçer:

“Eğer, ürettiğimi, öğrendiğimi, bildiğimi paylaşabilirsem,Beklentilerimi başkaların beklentileri ile çatıştırmadan kurabilirsem,Yanlışı sadece eleştirip,doğruyu zorla kabul ettirmeye çalışmazsam,Problemleri çözerken bile kendimle,dünya ile barışık olabilirsem,yaşamı sanat haline getirebilirim diye düşünüyorum.

Bunun maliyeti ise; paylaşabilmenin coşkusu, birlikteliklerin başarıları, doğruyu yakalayabilmenin sevinci,problemlere rağmen barışıklığın coşkusu olacaktır.”

                                                                                ****

ABD ‘nin ünlü Çelik Kralı Andrew Carnegie ‘nin mezar taşında ne yazıyormuş:

“Burada kendisinden daha çok çalışkan ve zeki insanları çalıştırmasını bilen bir insan yatıyor…”

Mezar taşları deyince yıllarca önce tuttuğum ,ama sonra taşınmalar sırasında yitirdiğim “Mezar Taşı Yazıları “defterimden aklımda kalan satırları da eklemeliyim diye düşündüm.. Biri Kasımpaşa Mezarlığındandı ..”Bir zamanlar Süleyman idi/havaya ,suya hükümran idi/sanmayın ki Sultan Süleyman idi/tersanede körükçü Süleyman idi”…Diğeri de California ‘dan bir mezar taşı yazısı..”Burada artık dilini ebediyen tutmasını öğrenen karım Anna Bella Young yatıyor”…!

                                                                            ****

Bir Amerikan dergisinin yazı kurulunun çalışma odasında herkesin görebileceği bir yere şu levha konulmuştu:”Burada hepinize yetecek kadar nokta, virgül ve noktalı virgül vardır. Lütfen onları yazılarınızda bol,bol kullanınız.”

                                                                          ****

Türk basınına her gün tam sayfa ekonomiyi sokan, şimdi Türkiye ‘nin en çok satan gazetesi  olan Sözcü de köşe yazılarına devam eden usta gazeteci Necati Doğru 12/2 /1995 tarihli Sabah Gazetesindeki sayfasında sormuş: Gazeteci gözlem yapan ve topladığı gözlemleri oturup yazan bir mesleğin adamı mıdır? Yoksa gerçeği arayan, kovalayan onu bulup yazmak isteyen bir adam mıdır?   

                                                                             **** 

Bodrum dolaylarından bir deyiş:”Ata binince Allah’ı, attan inince atı unutma.”

                                                                             ****

Ne demiş Gabriel Garcia Marques usta…”Ölüm gerçekten de insanın dostlarıyla ve sevdikleriyle birlikte olduğu andır. Törenden sonra bütün dostların, sevdiklerin  gider ve sen sonsuza dek,kendi yalnızlığınla baş başa kalırsın…”

                                                                          ****

“Karada denizi gözlerinde gezdiren kadın için” der Münir Nurettin Selçuk ,şair dostu Behçet Kemal Çağlar ‘a …O da yazar sözlerini ..Ve o müthiş beste doğar…Kalamış….Sonra şöyle der şair:” ben sıradan bir şiir yazdım,muhteşem bir eser yarattı üstat…”

                                                                         ****

Eski denizcilerden Attila Saran’ dan  bir paylaşım:”Bu gün kürekleri denize düşen sandal gibiyim…”

                                                                        ***     

 Madem eski denizcilerden bahis açıldı…1978 de Demirperde döneminde  ilk kez Türk Donanmasından iki gemi TCG Gayret ve TCG Peyk in SSCB (Bugün dağılmış olan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) ,Odesa liman ziyaretinde İrtibat Subayı olarak görevimde Gayret ‘in telsiz kamarasında asılı bir yazıyı da anımsamadan geçmeyelim:”Eğer denizciler limana döndüklerinde dalgaları, anneler de doğum sancılarını unutmasalardı ,bu gün ne hala denize sevdalı denizci ne de şefkatli anne olurdu.”

                                                                       ****

Semiha Ayverdi ‘den “Denizin yüzünü buruşturan rüzgarın, derin sulara hükmü geçmez…”

                                                                       ****

Bütün çiçekleri koparabilirsiniz ama baharın gelişini önleyemezsiniz… Pablo Neruda

                                                                     ****

İki alıntı da Müjdat Gezen ustanın “Güle Güle Dünya.Ben Burada Kalıyorum kitabından:O ellili yılları çok ararım..”Sorumsuz yıllarım,sorunsuz yıllarımdı” dı onlar…

“Hiçbir acı anne acısına benzemez.Onu hiç unutmayacaksın” Yaşar Kemal ‘in Müjdat Gezen ‘annesinin başsağlığı ziyaretinde söylediği cümle..

Ne diyor “Türk Edebiyatının Cumhurbaşkanı” diye de anılan Eleştirmen –Yazar  Doğan Hızlan da “Annelerle geçirilen zamanlar hep eksik kalır…”

                                                                       ****

“Hala öğreniyorum “      Michelangelo  …Yaş 87

                                                                       ****

Her şey sırayla önce gözyaşlarını silersin ,sonra buna neden olanları….Merih Yurtkuran ‘dan

                                                                      ****

“Oğlum,insanın yaptığı iş sadece aldığı ücret  değildir.Aynı zamanda saygınlığı ve kişiliğidir”.ABD Başkanı Obama ‘nın Yardımcısı Joe Biden

                                                                     ****

Kader hayatın yapısıdır…

                                                                     ****

Ne diyordu dünyanın en çok okunan ve en çok yabancı dile çevrilen kitabı olan Küçük Prens’te Antoine De Saint Exupery:” İşte sırrım.En basit yüreği ile görebilir insan.Gözler asıl görülmesi gerekeni görmez..”

                                                                       ****

Anadolu’da bir söz vardır…”Anan mutlak anandır, ama baban belki babandır!” Çok önceydi bir cenaze töreninden sonra imama sormuştum…”Neden insanları anne adının arkasından ….…nın oğlu ,kızı ve ya evladı diye gömüyorsunuz.?”diye …”Çocuğunun  gerçek kimden olduğunu yalnız  anası bilir” diye yanıtlamıştı…

                                                                     ****

Şair Engin Turgut ‘un İzmir Urla Şarapçılar sokağında bir tabeladan alıntı ve gönderisi:”Zaten Şarabı sevmemiz, üzüme olan düşkünlüğümüzden değil, ezilenden yana olmamızdandır…”

                                                                      ****

1973 şubatında Kıbrıs değiştirme birliğini TCG Erkin ‘le Gazi Mağosa’ dan almış,İskenderun’a getirmiştik…

Daha önce de iki hafta kadar süren deniz kurdu tatbikatı…Liman yapınca akşam da meyhaneye… …Limanda  –Sanırım adı Tanca Bar dı- … Yarı karanlık bir meyhanede duvar dibinde oturuyorum…Duvarda kurşun kalemle yazılmış kargacık burgacık bir yazı….”İç de iyi ol.Allah zaten kötünün cezasını verir!…”

                                                                   ****

“Hıfzü’l lisan

Selametü’l insan” –Dilini tutmak insanın menfaatinedir.-

                                                                 ****

Yaşayan en büyük seslerden biri olarak kabul ettiğim sevgili hocamız ünlü sanatçı İnci Çayırlı’ nın Beşiktaş’ta Turgut’un Meyhanesinde duvarda gördüğü bir dörtlük:

“Kahvelerim pişti gelin,

Köpükleri taştı gelin,

Kötü günüm geçti,

İyi günüm dostlarım…Gelin!”

                                                                  ****

Aslında Emevi’ lerin yıkılışı ile söylenmişti…Yüzyıllar önce….Ama bence hala geçerli..”Zarar vermeyeceklerinden emin oldukları için dostlarını uzak tuttular.Kendilerine bağlamak ve kazanmak  için de düşmanlarını yakınlaştırdılar…Yakınlaştırdıkları düşman dost olmadı ama uzaklaştırdıkları dost düşman oldu…Herkes düşman safında birleşince ,yıkılmaları mukadder oldu…”

                                                              ****

                                                                

Bazen çocuklar derslerde sorarlardı…”Hocam ,aşık olduğumuzu nasıl anlarız?”Ben de,”onu kendinden çok düşünmeye başladıysan...tamam aşıksındır…!” derdim…Selam olsun bütün büyük aşklara..

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları