• BIST 9389.62
  • Altın 2837.382
  • Dolar 34.4229
  • Euro 36.2785
  • Lefkoşa 16 °C
  • Mağusa 19 °C
  • Girne 20 °C
  • Güzelyurt 15 °C
  • İskele 19 °C
  • İstanbul 11 °C
  • Ankara 9 °C

Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fadıl Aksun: Suçlular ülkemizi cazibe merkezi olarak görüyor

Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi 2021-2022 adli yılı kapanışını gerçekleştirdi.
Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fadıl Aksun: Suçlular ülkemizi cazibe merkezi olarak görüyor

Kapanış duruşmasında son olarak söz alan Başkan Fadıl Aksun önemli mesajlar verdi.

Başkan Fadıl Aksun, “Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi Lefkoşa, Güzelyurt, Lefke bölgelerinde işlenen ağır cezalık suçların yargılamasını yaptığı gibi Güvenlik Kuvvetleri Mahkemesi olarak da görev yürütmektedir. 2021-2022 Adli yılı içerisinde bu yöndeki görevimizi sürdürürken gözlemlediğimiz bazı hususları aktarmakta fayda görürüz” dedi.

Aksun şunları kaydetti:

“16/09/22 ile 08/08/22 tarihleri arasında toplamda 253 dava sonuçlanmıştır. 103 dava ise yeni adli yıla kalmıştır. Biten davalarda 86 dava ile uyuşturucu madde suçları, 35 dava ile emanetçi/müstahdem/kamu görevlisi tarafından sirkat suçları ile 2. Sırada iken 3. Sırayı 15 dava ile cinsel tecavüz ve vahim zarar suçları oluşturmaktadır. 

Dünyada sanal imkanların artması ile değişen suç tiplerinden ülkemizde nasibini almıştır. Özellikle izinsiz sanal kumar/bahis ve bundan sağlanan gelirin aklanması ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu faaliyetlerden kazanılan para hacmi oldukça yüksek olmakla birlikte bu paranın aklanabilmesi için çok sayıda kişinin banka hesaplarını kullandırdığının farkında olduğumuzu ve bunun da suç teşkil ettiğini belirtmek isteriz.  Ülkemizin Türkiye Cumhuriyeti haricinde tanınmıyor olmaması bu açıdan sürdürülen mücadeleyi zorlaştırmaktadır. Üçüncü ülkelerle bilgi ve belge alışverişinde yaşadığımız zorluklar suçluların ülkemizi cazibe merkezi olarak görmelerine yol açmakta ve bu durum da ülkemizdeki suç oranın artmasına maalesef katkıda bulunmaktadır.

Huzurumuzdaki suçlu profilini incelerken her geçen yıl yabancı suçlu oranında ciddi bir artış olduğunu gözlemlemekteyiz. Ülkemizin coğrafi büyüklüğüne nazaran topraklarımızın üzerinde kurulu bulunan üniversite sayısı eğitim adası olarak kazandığı unvanın haklılığını ortaya koymakla birlikte huzurumuzda bulunan özellikle uyuşturucu suçlarının sanıklarının da 3. ülkelerden gelen üniversite öğrencilerinden oluşunu görmek bizi üzmektedir. Ülkemizin eğitim imkanlarından faydalanmak için gelen kişilerin öğrencilik sıfatlarına uygun davranmaları ve toplum kurallarına uymaları gerekir. Bunu yapmayan kişilerin öğrenci sıfatlarının arkasına sığınmalarına müsaade etmemiz mümkün değildir. 

Yine birçok üniversite öğrencisinin okullarına kayıt yaptıktan sonra eğitimlerine devam etmedikleri ve ülkemizde kaçak olarak bulundukları da gözümüzden kaçmamıştır. Kaçak konumdaki bu kişilerin hayatlarını sürdürebilmek için kaçak iş gücü, uyuşturucu ticareti veya kara para aklama faaliyetlerine giriştiği de gözlemlerimiz içerisindedir. Bu da Üniversitelerimize öğrenci seçiminde daha özenli davranma zorunluluğu getirirken muhaceret makamlarının da ciddi bir denetim yükümlülüğü altında olduğunu ortaya koymaktadır.

Yine, huzurumuzdaki ölümlü trafik kazalarından gördüğümüz kadarı ile son zamanlarda sanıkların alkol yanında uyuşturucu madde tesiri altında da araç kullanarak kaza yaptıklarını da gözlemlemekteyiz. Bu durum yollarda alkol denetimi yanında uyuşturucu denetimlerinin yapılması için yasal değişikliklerin yapılması gerekliliğini de gündeme getirmektedir. Devlet Laboratuvarının idrar testlerini yeniden yapmaya başlaması ile denetimli serbestlik süreci daha düzgün çalışmaya başlamış ve maalesef yüksek oranda uyuşturucu kullanımı tespit edilmiştir. Yeri gelmişken, Kent Güvenlik Sisteminin suçların önlenmesinde ve ortaya çıkarılmasında ciddi katkılarının olduğunu belirtmek ve bu noktada sistemin geliştirilip ada çapına yayılmasının faydalı olacağı yönünde görüşümüzü belirtmek isteriz.

Bu süreçte aile içinde meydana gelen cinsel suçların da artış eğiliminde olduğunu üzülerek gözlemlemekteyiz. Bu suçların olgularını incelediğimizde yetersiz ev koşullarında tüm aile bireylerinin aynı odada yaşaması gibi olguların bu tip suçlarda ortak olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumda sosyal hizmetlere daha fazla görev düştüğünü ve önleyici tedbirler kapsamında ev ziyaretlerinin arttırılmasının fayda sağlayabileceğini düşünmekteyiz.  Askeri Mahkeme olarak oturum yapan mahkememiz yine çok ciddi bir sorunu gözlemlemektedir.

Özellikle Güney Kıbrıs Rum Yönetiminde çalışan veya bulunan 3. Dünya ülkesi vatandaşlarının deport işlemlerinin ülkemizce karşılanacağını bildikleri için kasti olarak sınırlarımızı ihlal etmeye kalkıştıkları ve bunu teyammül haline getirdiklerini ve bu durumun kamu bütçesine ciddi bir külfet oluşturduğunu görmekteyiz. Yine mevcut cezaevinde çocuk suçlular ile yetişkinlerin aynı ortamda cezalarını çekiyor olmalarını da sağlıksız bir sonuç oluşturduğunu ve çocukların ıslahına hizmet etmediğini yeniden vurgulayarak yeni cezaevinde bu sorunun çözülmesini temenni ederiz.

Tüm teknolojik ve lojistik zorluklara rağmen başta Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı ve Polis Genel Müdürlüğünün suçlarla mücadelede ciddi bir emek harcadıklarını görmekteyiz. Yıl boyunca oturumlarımıza katkı koyan başta personelimiz olmak üzere herkese teşekkürü borç biliriz.” dedi.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler