• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • Lefkoşa 20 °C
  • Mağusa 21 °C
  • Girne 22 °C
  • Güzelyurt 20 °C
  • İskele 21 °C
  • İstanbul 8 °C
  • Ankara 15 °C

Ağlama Duvarı

Hamit Caner

Dün gece klasik bir Kıbrıs gecesiydi aslında!

Bir meyhane ritüeli!

Ancak geceyi özel kılan şey masanın değerli katılımcıları ve Kurultay hocanın müzik ziyafetiydi!

Su gibi akan yumuşak bir ses eşliğinde sohbet etmek ayrı bir lezzet gerçekten!

Çok önemli tespitler yapıldı dün gece!

Ve bir sonuca varıldı!

Özellikle sosyal medyada sürekli bir şikayet, sitem etme ve suçlama durumu hakim!

Sosyal medya bir "ağlama duvarı"na dönüşmüş!

Problemin çözümüne yönelik hiç bir fikir besleme yok!

Elbette siyasi ve yönetsel erkenin başarısızlıkları eleştirilmeli!

Eleştirilmeli de bu davranış bütün kurumlara sirayet etmiş!

Âdeta bir delilik durumu!

Karşı taraf her daim suçlu, o suçlu bu suçlu; "haklı olan benim; doğrusu benim söylediğim!"

Ne bir öneri, ne bir proje ne de rasyonel bir açılım!

Öz eleştiri desen hiç yok.

Hiç kimse çuvaldızı kendine batırmıyor!

Dolayısıyla yapılan eleştirilerin bir "değer"i de olmuyor.

Ağzımızdan çıkan her suçlamanın, sitemin ve hâkezâ eleştirinin bir karşılığı olmalı!

"Bu peşkeşi durdurun!"

"Lanet olsun size!"

"Memleketin içine sıçtınız!"

"Özel sektör çalışanlarının sendikalaşması kaçınılmazdır!"

Bu gibi önermelerin, yargıların ya da ifadelerin manidar bir sonucu var: "Ben ak pakım. Siz ise boktansınız. Bu sorunu düzeltin."

Hep çözümü karşıdan bekleyen bir tutum gelişmiş!

"Bu yanlıştır."

"Düzeltin."

Lâkin ben konfor alanımda güvende kalayım!

Gecenin sonunda ve bu tespitlerin ışığında elbette bir sonuca vardık!

Her iddianın, suçlamanın, sitemin veya eleştirinin değer bulmasının ancak bir tez anti-tez yaklaşımıyla mümkün kılınabileceği;

rasyonel bir bakış açısı ortaya koyarak değerlendirme yapmak ve bu değerlendirme/ler kapsamında oluşacak karar ya da kararların ancak projelendirilirse hayat bulabileceği; 

hiç kuşkusuz "elimizi taşın altına koyarak" ve oluşturulan proje/ler çerçevesinde sorunsalın üzerine cesurca, fedakârca gidilmesi gerektiği gerçeğinin kavranması gerekir.

Sizce?

Yoksa "dilin kemiği yok!"

Oturduğun yerde salla gitsin!

Not: Sen yapmazsan eğer birileri senin adına yapar!

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları