Türkiye Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş diyor ki “…Bir barış noktasına gelinmesi için çok çaba sarf ettik, ümit ederiz ki tekrardan masada yeni bir müzakere ortamı oluşur… Türkiye’nin Güvenlik ve garantilerden asla vazgeçmeyecek, bunun da uluslararası camia tarafından garanti altına alınması gerekiyor…”
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu diyor ki “Bu son konferans, sorun çözülürse ne ala, çözülmezse bu iş burada biter…”
Vallahi annamaduk be gardaşum, nedir habunların söylediğu!!!
Biri diyo ki Türkiyanın asla vazgeçmeyceğu güvenlik ve karandiler uluslar arası çamiya tarafundan garanti altına alunmaluymuşşşş…Abovvv!!!...
Karandinin da karandisini isdiyurrr…
Öteki da diyo ki habu son iş, bu iş da oldi mafiş, haydin pitti da gitti….
Ağnamaduk vallah!
Çakdırma Temel’im, bunlardan bu gadar işte!!!
……………..
Gelelim Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay’ın ve Türkiye Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un eş zamanlı olarak Kıbrıs’ta FETÖ yapılanması varmış açıklamalarına!
Sevsinler bu akılları…
40 senedir, başta kumarhane ve kerhane mafyası olmak üzere Türkiye’nin bütün abidik gubidik tipleri bütün kirli çoraplarını ve pis ayaklarını burada yıkayacaktı da özellikle Ecevit iktidarları sırasında filizlenip, Özal, Demirel, Çiller ve Erbakan iktidarları sırasında canlanıp, AKP iktidarı sırasında ise Türkiye’nin her köşesine kanser gibi yayılan, ahtapot gibi sarılan Fetoşlar tayfası Denktaş’ın “et ve tırnak gibiyiz” söylemleri ve icraatları sayesinde eksik mi kalacaktı!!!
Hani hep derlerdi ya, “Türkiye’de ne varsa, KKTC’de de olacak” diye!
Oldu da bitti maşallah…
Bir zamanlar revaçta bir söylem de vardı, “TC’nin bütün KA-KAları buradadır” diye, iş o kadar kokuştu ve alışıldık oldu ki, artık nerdeyse unutuldu…
İşte şimdi tekrardan hatırlamanın tam zamanı!
Eteklerdeki inciler de bir bir dökülüyor şimdilerde…
Bu incilere göre, TC’deki “kanserliler” ve KKTC’deki “metastazları” bu konuda da KKTC’nin içine elbirliğiyle etmişler!
Buna göz yumanlar, sinsi sinsi Türkiye’nin tüm hücrelerine yayılmasına ve en nihayetinde Türkiye’yi iyice çürütmesine, kokuşturmasına çanak tutanlar, bu kokuşmuşluğun Kıbrıs’a da yayılmasına çanak tutanlar eserleriyle ne kadar övünseler yeridir…!
Ancak şimdi üstü kapaklı söylemlerin yeri değil…
Hesapların açılma, defterlerin dürülme zamanı…
Senaryosu ABD’ye, aktörleri de cemaate ait olan Fetoş filminin figüranlarından bizde de kaçınılmaz şekilde var olduğunu elbette tahmin ediyorduk…
Ancak, merak ettiğim konu şu: Nüfusumuzu bilmiyoruz ama, gerçek Kıbrıslı Türklerin sayısı, tümünü toplasak muhtemelen 60-70 bini, hade bilemedin, 80 bini geçmez! Memlekette ise en az 800 bin cep telefonu kullanıcısı var!
Hade gel da bu kimin elinin kimin cebinde olduğunu bilmediğimiz memlekette kimin ne tür bir “mal” olduğunu bul…
Ha eğer, biri çıkar da “hiç merak etmeyin, biz bu Fetoşların kim olduğunu biliriz” derse, verilecek cevap da “Elbette bilirsiniz, siz birbirinizi bilmeyip de kim bilecekti! Elbette siz bileceksiniz, biz mi bilecektik!!!” olacaktır…
Bir hatırlatma: Önce haramdır dediğiniz, ancak gerçekte mafyasını kontrol etmekte zorlandığınız ama KKTC denen dört duvar arasında daha rahat kontrol altında olacağını hesapladığınızdan hepsini buraya paketlediğiniz kumarhaneleriniz geldi, sonra bunlara “ek hizmet” için kerhaneler açıldı, kumar mafyası, pezevenk tayfası, uyuşturucu müptelası, uyuşturucu baronu, sapık tayfası da memleketin içine elini kolunu sallaya sallaya doluştu, evlerimizin, okullarımızın içine kadar girdi, yolda yürüyemez, evimizde yatamaz hale geldik, ve en nihayetinde ala da güzel “garanti” altına alınmışız dedik…
Ardından da, tam da ABD’nin Müslüman ülkelerde uygulamaya koyduğu tezgahlarına uygun bir şekilde dini sömüren, suistimal eden, din kisvesi ardında her türlü pisliği hiç çekinmeden yapan takunyacılar tayfası da buraya doluşmuş…
En sonunda itiraflar da geldi!
Ne güzel, ne güzel!
Bir de uluslar arası camiadan Türkiye’nin Kıbrıs’taki garantisini garanti etmesini istiyorsunuz ha!
Hiç şüpheniz olmasın, emrinizdedirler!!!
Ve netice: Türkiye’nin temellerini Atatürk ne kadar güçlü atmış ki, 12 şiddetinde depremlere rağmen hala ayakta durabiliyor!
Helal olsun adama…
Ağnadunuz mi?
Atatürk Türkiye’sinin ABD menşeili Fetoşistan’a döndürülme senaryosunda 2000li yıllara kadar Denktaşistan olan KKTC’nin rolünü gösteren senaryonun adını da koyalım bari:
Fetoşistan ve Denktaşistan’da Son Perde ve Yıkılış!
Roma’nın Yıkılışı gibi fiyakalı oldu ama, çaktırmayın, idare edin.
Ağnamaduk demayın!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.