Sevgilisi Sıla Gençoğlu'nu darp ettiği gerekçesiyle yargılanan Ahmet Kural, duruşmada kullandığı "Sıla Hanım'ın arkadaşlarıma ve inançlarıma yönelik saygısızlığı nedeniyle ayrıldık" ifadesiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Sabah'tan Tuba Kalçık'a konuşan Kural, 'inanç' kelimesinin cımbızlanarak başka yöne çekildiğini söyledi.
Kural, şunları kaydetti:
"Lütfen herkes ifademi tarafsız gözle bir kez daha okusun. Ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Mahkeme zabıtlarında da kayıtlı ifadem aynen şöyle: 'Müşteki ile olaydan daha öncesinde birlikteliğimiz vardı. Bu birlikteliğimiz sırasında müşteki ile aramızda kültür ve anlayış farklılığından dolayı anlaşmazlıklarımız oluyordu.
'DİNİ KASTETMİŞ OLSAM 'İNANÇLARIM' DEĞİL, 'İNANCIM' İFADESİNİ KULLANIRIM'
Ayrıca müştekinin arkadaşlarıma yönelik uygun olmayan tutumları vardı. Benim inançlarıma da herhangi bir saygısı yoktu, bundan dolayı alkol aldığımızda zaman zaman tartışıyorduk, daha sonra ayrıldık…' Şimdi ben sormak istiyorum; eğer ben ifademde dini kastetmiş olsam, inançlarımı değil, inancımı ifadesini kullanırdım çünkü benim bir tane dine inancım var.
Ayrıca yine dini inancı vurgulamak istesem aynı cümlenin devamında 'alkol aldığımızı' nasıl söyleyebilirim.
Biraz sağduyulu her insanın anlayacağı gibi burada kastedilen dini inanç değil, aşık olduğum, hayatımın kalanını birlikte geçirmek istediğim kadına, ailevi değerlere ve en önemlisi ilişkideki dürüstlüğe olan inançtır. Şahsıma karşı yürütülen linç kampanyasında iddialarını ispatlayamayanlar, ellerinden gelen karalamayı yapmaya çalışıyorlar. Bir din konusu karıştırılmamıştı, onu da 'inanç' kelimesini cımbızlayarak tamamladılar."
'POTANSİYEL BİR SUÇLU GİBİ GÖSTERİLMEM İÇİN KONUYU GÜNDEME TAŞIDILAR'
Kural, ilk duruşma sonrası gündeme gelen 2009'daki uyuşturucu bulundurmaktan dolayı açılan davaya yönelik ise şunları söyledi:
"Her insan gibi benim de geçmişte birtakım hatalarım oldu. İster özenti deyin, ister meraktan deyin; bundan 10 yıl önce 2009 yılında, maalesef böyle istenmeyen bir olayı yaşadım. Bu bir gençlik hatası idi. Yaşandı bitti. Olayın ardından kendimi tamamen işime adadım. Bağımlı olmadığım için bir tedavi ihtiyacı duymadım.
2009'da hakkımda açılan dava, 2014'te karara bağlandı ve hükmün açıklanması geri bırakıldı. Şimdi bildiğiniz gibi yeni bir dava süreci yaşıyorum. Alakasız eski bir dava dosyasının tozlu raflardan indirilip 10 yıl sonra sırf bir ceza alabilmem için mahkemede karşıma çıkarılmasını, karşı tarafın stratejik bir oyunu olarak görüyorum.
Potansiyel bir suçlu gibi gösterilmem için bu konuyu gündeme taşıdıklarını biliyorum."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.