Ahvalimiz…

Ülkemizin önemli sorunlarının başında uyuşturucu kullanımım gelmektedir. Her eçen gün kullnım oranı artmakta ve kullanım yaşı küçülmektedir. Bu araştırmalarla sabit bir olgudur. Hal böyle olunca da takipat altna alınması ve suçluların tespiti önemli olmaktadır. Bu yöndeki gazete haberlerinden örneklere bir bakalım.

1-     Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme Müdürlüğü ekiplerinin “Kirpi Operasyonunda” 145 gram uyuşturucu ele geçirildi, 5 uyuşturucu taciri tutuklandı…

2-     Mağusa’da bonzai kullandıktan sonra araç içerisinde fenalaşıp hastanelik olan Zafer Özkaracan tutuklanarak mahkemeye çıkarıldı…

3-     Polis ülkede dün 4 farklı uyuşturucu olayı yaşandığını bildirdi.

Görüldüğü gibi yakalanan ve kovuşturmaya tabi uyuşturucu miktarları ve zanlıları birkaç kullanıcıyı yakalamaktan öteye girmemiştir. Sanki Ülkeye sokulan kilolarca uyuşturucu (kullanım oranı arttığıa göre belki da kilo ile ifade edilme boyutunu aşmıştır) Gükten birileri gramlara bölünmüş olarak atmakta ve kullanıcıların cebine girmektedir. Narkotik köpeklerinin da yakaladığı bu gökten düşüp ceplere giren gramla ifade edilen miktarlar.

Acaba birileri bu işten çok mu nemalanıyor..

Bir başka sorunumuz yolsuzluklarla ilgili.

Yüksek kademelerde yapılan yolsuzluklar Sayıştay ve Ombustman tarafından denetlenerek ortaya çıkarıldığı halde Ne polis ne Savcılık bunları ileri taşıyamamaktadır. İşte size iki örnek LTB Sayıştay raporu, Son günlerde gündemden düşmeyen ve nerdeyse bir uçuk yıl öncesine dayanan on bir milyon iki yüz elli bin Euro’luk dosya. Bu iki olayda ne Polis ne Savcılık kovuşturması yok. Bir Sendikanın kooperatifinde âşık olan bir buçuk milyon TL’lik açık için başlatılan kovuşturmada da sonuç yok ve neredeyse parayı geri verenler ödüllendirilecek. Fakat dün basına yansıyan

‘’Taşkent Kooperatif Şirketi’nde çalışan bir kişi, 5 hesapta sahte işlemler yaparak 448 bin 884.93 TL’yi çalmaktan yargılanıyor.’’

Vay be demek hem Polis hem Savcılık olay küçük boyutlarda olunca müdahil olabiliyor. Sırası gelmişken Kooperatif Merkez Bankasına ait Güzelyurt yolunda çalınan Üç milyon TL’nin akıbeti ne oldu?

Son zamanlarda değişimden bahseden bir partimiz toplum meselelerine duyarlı ve proje üretecekler miş? Son gündeme gelen Ercan meselesi ile toplumla paylaştıklarına bakalım. Derdimize nasıl deva bulacaklar.

Halkın Partisi Merkez Yürütme Organı üyesi ekonomist K.B gündeme dair ekonomik değerlendirmeler yaptı.  Bu kötü durumdan kurtulmamızın tek bir yolu var o da ivedi şekilde yapılacak bir erken seçimdir. Halkın iradesi ile göreve geldiğimiz zaman yatırımcının güvenini artıcı, yatırım iklimini iyileştirici çözüm önerilerimizi uygulamaya koyacağız.”

Bir diğer üyesi: "Ülkeyi yönettiği iddiasında olanların iş bilmezlikleri, beceriksizlikleri ve yolsuzlukları Halkın Partisi (HP), ülke siyasetinde değişim başladığını savunarak, halkın önünde siyasi anlamda yıllar sonra ilk kez bir alternatif bulunduğu ve bunun da yeni siyaset anlayışı benimseyen Halkın Partisi olduğunu iddia etti. Devamında tespit şu: “İcra anlamında şu an yürürlükte olan sistem modern çağa uygun değildir. Bu anlamda gerek yasal düzenleme gerekse İcra mukayyitliğinin alt yapısının çağa uydurulması gerekmektedir. Örneğin, icralık bir malın internet üzerinden açık arttırma ile satışının yasal ve teknik olarak önünün açılması gerektiğini düşünmekteyiz” .

Bahse konu on bir milyon iki yüz elli bin Euro talep edilen şirketin sahibinin beyanına göre da bu işin şahidi bu partinin yönetim kurulunda bir avukatımızmış. Yayınladığı cevabi savunmada ise kendisinin sadee bu biktar paranın talep edildiği toplantıda varmış ve karar da alınmamış

Eski Başbakan, CTP Gazimağusa Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, sosyal medya hesabından polise seslenerek rüşvet iddiası ile ilgili olarak hareket geçmesini istedi.

Bu birliktelik da hoşuma gitti.’’ Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) ve Kıbrıs Amerikan Üniversitesi (KAÜ) işbirliğinde, Ekol Güvenlik ve Eğitim Ltd. Şti. arasında, Kıbrıs’ta ki kamu ve özel sektörün ihtiyaçlarını karşılayacak olan “Güvenlik, Savunma ve Emniyet Yönetimi Akademisi” ile ilgili işbirliği anlaşması imzalandı.

İşte size bir de toplumun gerçeği.’’ Bakanlar Kurulu kararı ile verilen vatandaşlıklar arasında bir vatandaşın doğum tarihi görenleri şoke etti. 1912 Reyhanlı doğumlu Mustafa Atmaca'ya vatandaşlık verilmesi şaşkınlık yarattı.

Arif Hoca demişti, “çirkef yatağının ortasında gülistanlık olur mu?” diye... Ağzını öpeyim. 60 gün hapis yattı

İşte Ahvalimizin özeti.