Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs’ta çözüme ilişkin bu yıl içerisinde referanduma gidilmesinin mümkün olduğunu söyledi.
İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’na katılan Akıncı, Kıbrıs’ta çözüm müzakerelerine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Akıncı, “Benim arzum hem referandumun olması hem de referandumdan iki evet çıkması. Bunun için çalışıyoruz. 2016 yılı artık Kıbrıs’ta bir çözüm yılı olmak durumunda” dedi.
Adada müzakerelerin yaklaşık yarım yüzyıldır sürdürdüğünü vurgulayan Akıncı, “Artık kendimizi, sağladığımız ilerlemelerle sonuca gidebileceğimiz bir noktada görüyorum. Evet her şey toz pembe değil. Çözümlenmesi gereken bazı önemli başlıklar var. Ama iyi niyet, irade ve makullük sınırları içerisinde kalmak, birbirine tahakküm etme anlayışından uzaklaşmak suretiyle, siyasal eşitlik içinde bir federal yapıyı kurmak mümkündür. O veriler elimizde var” değerlendirmesinde bulundu.
"SİYASAL EŞİTLİK VE GÜVEN"
Akıncı, en kısa zamanda görüşmeleri tamamlayarak referanduma gidilebilmesi için gerekli şartları şu şekilde sıraladı:
“Biraz gayretle, daha yoğun çalışmakla, birbirimizi daha iyi anlamakla, birbirimizi geleceğin ortakları olarak görmeye başlamakla süreci tamamlayabiliriz. Kıbrıs’ın sadece bir topluma ait olmadığı gerçeğini anlayarak, iki toplumun siyasal eşitlik içerisinde Ada'nın yönetimini de toprağını da paylaşma becerisine inanarak, güvenerek, bu süreci tamamlayabiliriz diye düşünüyorum. O takdirde 2016 yılında bana göre mümkün olan en erken zamanda bir referandum sürecine girmemiz mümkündür. Bunu yaşamalıyız."
Kıbrıs’ta çözüme ilişkin görüşmelerde artık bir noktaya varılmasının gerekli olduğunun altını çizen Akıncı, karşılıklı anlayışın ve iradenin ortaya koyulması halinde makul bir çerçevede buluşulabileceğini vurguladı.
Akıncı, “Bu deneme bizim kuşağın son demesidir artık. Sayın Anastasiadis ile ben aynı kuşağın insanlarıyız. Eğer biz de bir federal çatı altında buluşmayı başaramazsak öyle inanıyorum ki gelecek kuşaklar artık başka seçenekler düşünecekler. Bu bilinçle koyulduğumuz bu süreçte olumlu yönde mesafeler aldığımızı söyleyebilirim” dedi.
"DÖRT BAŞLIKTA İLERLEME SAĞLADIK"
Kıbrıs’ta tarafların çözüme ulaşması için görüşmelerin altı temel başlık altında devam ettiğine değinen Akıncı, “Bunların adını vermem gerekirse; yönetim – güç paylaşımı, ekonomi, Avrupa Birliği, mülkiyet konusu, toprak ve güvenlik – garanti başlıkları… Biz ilk dört başlıkta ilerlemeler sağladık. Hep geleneksel olarak ilk üç başlıktan bahsedilir, mülkiyet konusuna pek girilmezdi. Biz ona da girdik ve orada da olumlu gelişmeler sağlandı” diye konuştu.
Akıncı, müzakereler kapsamında "toprak ve güvenlik – garanti" başlıklarına henüz girilmediğini belirterek, “Güvenlik ve garanti başlıkları en son ele alınacak konu çünkü neyi garanti edeceğimiz önce ortaya çıkacak, ondan sonra garanti nasıl olsun diye konuşulacak. Üstelik bu sadece iki toplumun meselesi değil. Üç tane garantör ülke var ve bu uluslararası bir anlaşma. O bakımdan da beşli bir konferans ile en son ele alınacak bir konu olarak görünüyor” ifadelerini kullandı.
Akıncı, devam eden müzakereler kapsamında ilk beş başlıkta tarafların anlaşmaya varması halinde garanti-güvenlik başlığında da kabul edilebilir bir noktaya ulaşılabileceğine inandığını kaydetti. Akıncı, "Burada temel husus şudur; Kıbrıs Türk halkı, güvenliğini Türkiye’nin garantisinde görüyor. Bu herkesin bildiği bir gerçeklik" dedi.
“2016 YILI YA ÇÖZÜM YILI OLACAK YA DA BAŞKA ÇARELER DÜŞÜNÜLSÜN”
Akıncı, “O referandumda bir şeye çok dikkat etmeliyiz. Geçen Kıbrıslı Türkler ‘evet’ dedi, Rumlar ‘hayır’ dedi, ‘her şeyi yapalım Rumların hayırını evete dönüştürelim’ gibi bir anlayış yeterli değil” değerlendirmesinde bulundu.
Müzakereler kapsamında her iki tarafın da kaygılarının giderilmesi, karşılıklı anlayışın oluşturulması gerektiğini dile getiren Akıncı, “Bunu başarabilir miyiz? Evet başarabiliriz. Mümkün olan en erken zamanda değişimin altında yatan neden şudur? Mayıs ayında güneyde milletvekili seçimleri var. Eğer bu olamıyorsa (çözüme ulaşılamıyorsa) dünyanın sonu değil. Süreç mayıstan sonra da devam eder. Ama 2016 yılı artık bu konuda ya bir çözüm yılı olacak ya da olamıyorsa artık taraflar da ‘bu iş olamıyor, başka çareler düşünülsün’ deme noktasına gelecekler” şeklinde konuştu.
"ÜMİTLİ OLMAK İÇİN CİDDİ NEDENLERİMİZ VAR"
Akıncı, taraflar arasında devam eden müzakereler kapsamında henüz hiçbir başlıkta tümüyle sonuca ulaşılmadığının altını çizerek, “Çözülmesi gereken unsurlar daha bazı başlıklarda bekliyor. Bunlar öyle inanıyorum ki aşama aşama devam edecek ve hepsi birlikte bitecek. Çünkü zaten yaklaşık ‘bütünlüklü çözüm’ yaklaşımdır. Tümüyle her konuda anlaşmadıkça herhangi bir başlık altında vardığınız parça çözümler geçerli olmuyor. En sonunda her şeye bakılacak, her iki taraf da ‘biz bununla yaşayabiliriz’ diyecek, o zaman noktayı koyacağız” dedi.
Akıncı şöyle devam etti:
"Özellikle artık toprak ve güvenlik-garantiler meseleleri sürekli her gün farklı bir yerde ve bitirinceye kadar devam edecek bir formatta olması lazım. Yüzdelikler ya da herhangi bir yer ismi ancak o formatta konuşulabilecek konulardır. Hemen ardından da güvenlik-garantiler konusu ele alınmalıdır. Şu anda tozpembe bir tablo çizemem size ama kapkaranlık bir noktada da değiliz. Ümitli olmak için ciddi nedenlerimiz var."
"DOĞALGAZ YATAKLARI SÜREÇTE YENİ DİNAMİKTİR"
Kıbrıs’ta bir çözüme ulaşılması yolunda enerji kaynaklarının “katalizör” görevi yapabileceğini belirten Akıncı, “Doğu Akdeniz’deki doğalgaz yatakları yeni bir dinamiktir. Eğer akıl yolunda buluşulursa çözüm için itici bir faktör olacak. Eğer buluşulamazsa maalesef yeni gerginliklerin kaynağını oluşturacak. Biz diyoruz ki akıl yolunda buluşalım” diye konuştu.
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Ada'da sürdürülebilir bir çözüme ulaşılması halinde Doğu Akdeniz’de fırsatların oluşacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Yakın zamanda düzelmeye başladığını gözlemlediğimiz Türkiye – İsrail ilişkilerinin de daha iyi bir noktaya gitmesi ile İsrail gazı ve Kıbrıs gazının birleştirilerek Kıbrıs üzerinden hem Türkiye’nin ihtiyaçları için Türkiye’ye sevkini hem de oradan Avrupa ülkelerinin ihtiyaçları için sevki olanağını bize getirecek."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.