“Hangi müdahale, hangi yönlendirme yapılırsa yapılsın, Kıbrıs Türk halkı kendi aklı ve
vicdanıyla hareket ederek iradesini sandığa yansıtacaktır. 11 Ekim’de başkalarının değil
halkın dediği olacak”
“Büyükelçilik tarafından külüpler, dernekler aranmakta, ihtiyaç listeleri sorulmakta,
Türkiye’den gelen bazı milletvekilleri köy köy gezerek ‘Akıncı’ya oy vermeyin’ demekte,
bunlar son derece yanlış şeyler. Bu tür olayların Kıbrıs Türk halkının vicdanında derin
yaralar açtığı unutulmamalı”
“Türkiye ile karşılıklı saygıya dayalı, eşitlikçi ilişki istiyoruz. Mevcut ilişkinin ne kadar
sakıncalı olduğu daha da ortaya çıktı. Birileri kendinde Kıbrıs Türk demokrasisi ve
seçimlerine müdahale hakkı görüyor, ‘Sizin Cumhurbaşkanınızı ben seçerim’ demeye
getiriyor. Kendi özgün kimliği ile kendi ayakları üzerinde durmak isteyen demokratik,
çağdaş, laik bir toplum buna izin verir mi? Elbette izin vermez”
Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, Mayıs Tv’de Ali Kişmir’in
sorularını yanıtladı.
Programın başında ‘5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’ nedeniyle tüm öğretmenleri kutlayarak
sözlerine başlayan Akıncı, çok önemli bir görevi yerine getiren, çocuklarımızın geleceğinin en iyi
biçimde şekillenmesi için uğraş veren öğretmenlerin, tüm sıkıntılara rağmen pandemi döneminde de
ellerinden geleni yaptıklarını kaydetti. Akıncı, bu zor dönemin dayanışma içinde atlatılarak çocuklara
daha iyi eğitim olanaklarının yaratılabileceği daha güzel günlere ulaşılması temennisinde bulundu.
“Bu Tür Müdahaleler Halkın Vicdanında Derin Yaralar Açar”
‘İşte müdahalenin fotoğrafları’ başlığı ile bir yayın organına yansıyan fotoğraflarda Türiye’den
gelen ve bir parti adına seçim kampanyası yürüten kişilerin bazı bakanlar ile birlikte göüntülerinin
yer aldığı habere dikkat çekilerek ‘Aslında sizin günlerdir dile getirdikleriniz bir anlamda bu habere
yansıdı’ neler söyleyeceksiniz? sorusu üzerine Akıncı, müdahalelerin bir gerçek olduğunu, bazılarının
bunun gibi görülebildiğini, bazılarının ise hiç görülmediğini ifade etti.
Büyükelçilik tarafından külüplerin, derneklerin arandığını, ihtiyaç listelerinin sorulduğunu,
Türkiye’den gelen bazı milletvekillerinin köy köy gezerek ‘Akıncı’ya oy vermeyin’ dediğini kaydeden
Akıncı, ‘son derece yanlış’ olarak nitelendirdiği bu tür olayların Kıbrıs Türk halkının vicdanında derin
yaralar açtığı uyarısında bulundu.
Geçtiğimiz günlerde Büyükelçilik tarafından yapılan açıklamada seçimlere müdahale ile
Pandemi Hastanesi ile su konusunun bağdaştırılmaya çalışıldığını kaydeden Akıncı, “Pandemi
Hastanesi bir ihtiyaç ne kadar erken yapılırsa bu bizi ancak sevindirir, su da ne kadar erken gelirse
bizi ancak sevindirir. Bu konular tüm toplumu ilgilendirir ve böylesi konular asla seçim mazlemesi
yapılmamalı” dedi.
“Halkımız Bunlara İzin Vermeyecek”
Türkiye’den ‘araştırma yapıyoruz’ kisvesi altında açılan telefonlarla yönlendirme yapıldığını,
köy köy gezilerek Akıncı’ya oy vermeyin dendiğini, buradaki bazı milletvekillerine talimatlar
verildiğini anımsatan Akıncı, seçimleri izleyerek sonuçlarına saygı duymaktan başka bişey
yapmaması gerekenlerin sonuçları etkilemeye çalıştıklarını kaydederek “Ancak halkımız bunlara izin
vermeyecek” dedi.
Birilerinin müdahaleleri ile bir yere gelecek olan kişinin o görevi yapamayacağı gibi ancak
birilerinin gölgesi olabileceğini söyleyen Akıncı, bu müdahaleleri görüp de susanların ise ciddi bir
yanlış içinde olduklarını vurguladı. Akıncı, bugün belirli amaçlar uğruna bu müdahalelere göz
yumanların ilerde benzeri olayların kendi başlarına gelebileceğini unutmaması gerektiğini kaydetti.
KKTC-TC ilişkilerini olumsuz etkileyecek bu tür müdahalelerden uzak durulması gerektiğini
kaydeden Akıncı şunları kaydetti. “Bu seçimler geçecek. Biz Türkiye ile karşılıklı saygıya dayalı,
eşitlikçi ilişki kurulmasını gözetmeye devam edeceğiz. Mevcut ilişkinin ne kadar sakıncalı olduğu bu
seçimde daha da ortaya çıktı, birileri kendinde Kıbrıs Türk demokrasisi ve seçimlerine müdahale
hakkını görüyor. ‘Sizin Cumhurbaşkanınızı ben seçerim’ demeye getiriyor. Böyle bir şey olamaz,
halkımız buna onay verir mi, kendi özgün kimliği ile kendi ayakları üzerinde durmak isteyen
demokratik, çağdaş, laik bir toplum buna izin verir mi? Elbette vermez.”
Yurttaşlara mutlaka sandığa giderek başkalarının sesine değil, kendi iç seslerine kulak
vererek iradelerini yansıtmaları çağrısında bulunan Akıncı, bunun yapılmasının ‘en güzel cevap’
olacağını kaydetti ve başkalarının değil, halkın dediğinin olacağına vurgu yaptı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.