• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • Lefkoşa 21 °C
  • Mağusa 20 °C
  • Girne 21 °C
  • Güzelyurt 19 °C
  • İskele 20 °C
  • İstanbul 5 °C
  • Ankara 17 °C

Ali dayının dizliği…

Kıvanç BUHARA

Pes etmeli miyiz? “ Hepinizi Karpazeşşeği kovalasın!” deyip gitsek mi buralardan...? Dünyanın sakin, sessiz, sorunsuz neresi kaldı? Kutuplarda; Hani o küresel ısınma denen karın ağrısının henüz daha etkilemediği yerler var ya… Oraya mı taşınsak? Lanetlenmiş dünyadan gidenleri Eskimolar kabul ederler mi? Duydum ki; çok konuksevermiş Eskimolar… Her şeylerini konuklarıyla paylaşıyorlarmış! Biz de öyleydik bir zamanlar… Köyümüze gelen yabancıları yedirir, içirir, yatırır öyle yolcu edermiş babalarımız, dedelerimiz…. “ Tanrı misafiri” derlerdi gelen yabancıya! Rahat etmesi için, ev sahipleri rahatsız olurdu… Giderken içi yiyecek dolu ( köfter, sucuk, kuru üzüm, ceviz v.s.) küçük bir torba hazırlatılırdı Tanrı misafiri için… Atına veya eşeğine gece boyu yem ve su verilir, hayvanın bile dinlenmesi için gerekli olan her şey yapılırdı… *** Yaa! İşte böyle dostlarım… Nereden nereye geldik değil mi? Konukseverlik, düşkün insanlara yardım… Kötülük ve kinin uğramadığı cennet gibi yaşantıdan… “Acaba Kutuplara mı göç etsek?” bıkkınlığına nasıl geldik? Bir de “uygarlık” deniyor ya bu düzene… Son dizlikli Kıbrıslı Kufezli Ali dayı’ya “ - Çıkar artık o dizliği be Ali dayı, sen de medeni ol biraz!”dedimdi… Ali dayı sert çıktı bize: “ - Siz Alafranga olunca, medeni olduğunuzu mu zannettiniz bre meczuplar!” Evet, öyle sandık! Ali dayı rahmetlendiğinde dizliği bacağındaydı. Kırmızı kuşağı, belinde sarılıydı… Yeleği ve yakasız beyaz ipek gömleği sırtındaydı! Defnedileceğinde hepsi bir bir sırtından çıkarıldı ve teneşirin yanına atıldı! Sonra da “kirli” diye ateşte yakıldı medeni olmayan urubaları… Ali dayının dizliği ile beraber, bir uygarlık da yanıp gitti, kül oldu! *** Geçmişin hataları… Daha doğrusu emperyal devletlerin bize, Kıbrıslı Türklere ve Rumlara dayattığı kirli emeller… Üç defa göç yaşadık… Başka ülkelere değildi göçümüz önceleri! Kendi yurdumuzda kaçkın durumuna düşürüldük! En büyük hasret ve en güçlü özlem doğduğunuz eve, toprağa değil mi? Sorun evini, barkını, toprağını bırakmak zorunda olan insanlara… Elleriyle diktiği ceviz ağacını, üzüm bağlarını, portakalı, kirazı sorun… Yüzlerce yıllık bir uygarlık Ali dayının dizliği ile birlikte yandı, kül oldu!

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları