Arkadaşlar ile zaman zaman bir araya gelerek gerçekleştirdiğimiz dost sohbetlerinde yahu adam buraya 25 yıl evvel gelmiş. Burasını vatan bellemiş. Ama hala daha vatandaş yapılmadı. Bu son derece yanlış diyoruz. Buralara gelerek çocuğunu burada doğurup büyütenler var. Eşi burada doğum yapan insanlar ekmeklerini burada çıkartıyorsa ona kimsenin laf söyleme hakkı olmaz. Olamaz da. Ancak bunlar dışında kalan bir kesim var ki, arpa silosu içerisinde gezinirken bile gözünü yan taraftaki arpalıktan başka tarafa çeviremiyor. Adam KKTC’de Belediye Başkanı bir diğeri ise en yüksek mevkilerden bir tanesi konumunda olan Din İşleri Başkanı olmuş. Bir diğeri ayakkabısının arkasına basarak geldiği KKTC’de Mülti Milyonerlik mertebesine erişmiş. Ama bu efendiler arpa ambarında gezinirken gözlerini hala daha arpa tarlasındaki başaklar üzerinde bulunan tanelerden alamıyorlar. KKTC’ye vakti zamanında gelerek dönümlerce havadan tarla ve arazi alanlar aldıkları bu avantayı parayı tahvil ettikten sonra ben bu para ile memlekette köyümü satın alırım diyerek sıra kadem basmayı marifet saydılar. Sonuçta bu tipler köklerini buralara hiçbir zaman salamadı. Söylemlerinde biz KKTC’yi çok sevdik derken gözleri ile hep memleketlerini arayarak sevdiklerini buradaki insanlara hiç hissettirmediler. Benim bu tiplere bir çift lafım olacak. Beyler sen, seni seveni görmeyecek kadar körsen sevende seni sevmeyecek kadar onurIudur diyorum. Adam memleketinden küçük yaşlarda buralara gelmiş. Sonra fırın işletirken siyaset içerisinde atılıp kapıldığı için hasbelkader Belediye Başkanı seçilmiş. Sonra hizmeti ile halkı tatmin edemediği için TC Elçiliğinin desteği bile ona kar etmeyerek koltuktan ‘Tumba’ aşağıya gitmiş. Baktı buralarda seçim kendisine ‘Adios’ demiş, oltayı Türkiye’ye atarak ya yakalarsam ayaklarına yatmış. Herşey Adana, Herşey Türkiye sloganı ile aday adayı olmuş. Bir başka adayımız gece yatmış. Rüyasında kendisine gel ‘AK’ Partiden aday ol. Senin gibi muhterem ve muteber kişiler Ak Parti’yi da AK’lar demiş. Sabah kalkınca Din İşleri Başkanlığından ne olur ne olmaz istifa etmem. Serde kaybetmekte var diyerek o da oltasını AK Parti balkonundan aşağı salkıtmış. Ama kör bir balık bile oltaya vurmamış. Sonuçta soğuk su mideleri rahatsız etmiş. Neyse Din min işlerini es geçtik. Ülkenin önde gelen zenginlerinden birisi de potinin arkasına bastığı günlerden bugünlere bu ülke sayesinde geldiğini unutmuş olacak ki, yasal tefecilik ile elde ettiği geliri çok sevdiğini söylediği bu ülke yerine başka ülkelerde harcamayı tercih etmeyi marifet saydı. Petrol, bankacılık, kuyumculuk, turizmcilik derken burada kazandıkları ile Türkiye’de üst geçit alt geçit yaptırayım memlekete hayırım olur diye düşünürken, bu tür şeylere şiddetle ihtiyacı olan KKTC’yi nedense görmezden geldi. Bu efendilere hadi, tut ellerimizi. İyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta, hatta KKTC halkı olarak parasızlık çektiğimiz günlerde bile bırakma sakın diyecek olsak, bu efendilerden bir tanesini bile yanımızda bulamayacağımızdan eminim. Neyse bu efendiler üzerinde yaşadıkları ülkeye yaranmayı beceremediler. Arpalıktan sürekli olarak baktıkları arpa tarlasından da pek bir şey çıkaramadılar. Herşey Adana. Herşey Türkiye için sloganından sonra her şey KKTC için derlerse buna kimin inanacağını sanırlar. Ben bu efendilere dilimin ucuna gelse bile ‘Barra’ demeyeceğim. Halkın bankaları, kuyumcu dükkânları, petrol istasyonları ile parasını almalarına rağmen geriye bir şey veremedikleri için de hade be başka kapıya da demeyeceğim. En yüksek makamlara gelmelerine karşın hala daha gözlerini arpa tarlasından çeviremeyen bu zat-ı muhteremlere Allah gözünüzü doyursun da diyemeyeceğim. Ve yaşadıkları ülkeye kuruşluk faydaları olmayan bu insanları ‘Allah’a havale edeceğim. *****
Değirmenlik’te ‘Ağıllar’ sorun oldu
Değirmelik Köyünde ikamet eden vatandaşlar meskun bölgelere kurulan Ağıllardan şikayet ediyor. Gübre kokusu ile yollardaki hayvan dışkılarından şikayet eden bölge sakinleri bu konuda gerekenin yapılmasını istiyor. AĞILLAR İÇİN İMZA TOPLANDI Mustafa Şehitoğlu göndermiş olduğu mesajda yapmış olduğu açıklamada, Değirmenlik’te sağlık ocağının yanında ikamet ediyorum. Mahallemizdeki mandıralarla ilgili olarak, şikâyette bulunmuştuk. Geçen sene mahallede imza toplayarak bu imzaları, kaymakamlık ve belediyeye vererek şikayet etmiştik. Bu imzaların altına imza ve mühür koyarak bizim mahalle muhtarımız Gülçin Ersoy hanım da bizi desteklemişti dedi. CEVAP BEKLİYORUZ Şehitoğlu açıklamasına devamla ancak anayasamızda 30 gün zarfında ilgili kurumların bize olumlu veya olumsuz cevap vermeleri gerektiği belirtilirken hala daha bu konuda cevap verip icraat yapanı da görmedik ifadesinde bulundu. KOKUDAN GEÇİLMİYOR Bahçeye çamaşır serdiğinizde pis koku çamaşırlara işliyor. Pencereleri kokudan açamaz duruma geldik. Yollar hayvan dışkısından geçilmiyor. Bahçelerdeki çiçekleri hayvanlar yiyor diyen Mustafa Şehitoğlu, Lefkoşa Kaymakamı değerli bir kişi yeni göreve atandı. Kendisiyle görüştüm. Yetki belediye başkanındadır diyor. Biz vatandaş olarak ortada kaldık. Yetki, sevdiğimiz ve değer verdiğimiz belediye başkanımızdaysa bu duruma el atsın ve bizi bu durumdan kurtarsın dedi. *****
Trafik Keşmekeşi !..
Lefkoşa’da artık araba sürmenin zor olduğu trafikte yaşanan sıkıntı, büyük boyutlara taşındı. Özellikle kamu dairelerine gidiş ve çıkış saatlerinde yaşanan keşmekeş insanların çileden çıkmasına neden oluyor. Dr. Fazıl Küçük Bulvarı ile Yakın Doğu Bulvarının kesiştiği noktada yaşanan trafik sıkışıklığı sürücülerin zor anlar yaşamasına neden olurken vatandaşı da isyan noktasına getirdi. Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerinden Altan Kamburca bölgedeki trafik yoğunluğuna yönelik yaptığı açıklamada,Yakın Doğu Bulvarı en yoğun bölgelerden biridir. Geçen yıl bu bölgedeki trafik akışını nasıl rahatlatılabilir diye düşünürdüm. Artık daha da kötü duruma gelmemesi için dua etmeye başladım. Arabalara gelen zarar yetmezmiş gibi bir da okkalı seyrüsefer parası öderiz. İlgililer lütfen buradaki trafik akışına bir çare bulsun dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.