Koalisyon protokolüne Türkler de girdi ve "Göçmenler, ülkemizin inşasına yardımcı oldular. Türkler, bunun simgesidir" denildi.
Almanya’da Sosyal Demokrat Parti (SPD) liderliğindeki Yeşiller ve Libareller’den oluşan üçlü koalisyon hükümeti, şimdiye kadar sağ iktidarların reddettiği, “göç toplumu olma”, “çifte vatandaşlık”, “ulusal azınlıklar”, “hızlı vatandaşlık” ve “kültürel çeşitlilik” kavramlarını koalisyon protokolüne koydu.
Uyum ve Göçten sorumlu Müsteşarlığa ise Tokatlı bir ailenin kızı, Yeşiller Partisi’nden Ekin Deligöz'ün gelmesi bekleniyor. Ekin Deligöz'ün Aile, Uyum ve Eşit Haklar Bakanlığı sorumlusu olarak Bakan Katrin Göring-Eckardt'la çalışacağı belirtiliyor. Deligöz, bu yöndeki sorumuza, “Henüz net değil” demekle yetindi.
Yeni çağa uygun, dijitalleşmeye ve çeşitliliği, diğer kültürlerle etkileşime önem veren protokolün 117 ve devamı sayfalarında bu bölüm yer alıyor. SÖZCÜ'nün ulaştığı koalisyon protokolünün, uyum, katılım ve çifte vatandaşlık ile “Müslüman hayat” bölümleri yer alıyor.
“TÜRKLER, BİR PARÇAMIZ”
Bölüm, “Göç her zaman ülkemiz tarihinin bir parçası olmuştur. Göçmenler, onların çocukları ve torunları ülkemizin inşasına ve şekillenmesine yardımcı oldular. Türkiye ile yapılan işe alım anlaşmasının 60. yıl dönümü bunun simgesidir” diye başlıyor.
Ülkedeki ulusal azınlıkların toplumun bir parçası olduğuna değiniliyor ve, “Daha fazla temsil ve katılım için ‘çeşitlilik içinde birlik’ ilkesine sahip bir Katılım Yasası sunacağız ve göçmen toplumunun katılımını güçlendireceğiz. Bir Katılım Konseyi oluşturulacak. Özgür demokratik temel düzenimizi temel alan göçmen öz-örgütleri bunun önemli ortaklarıdır” deniliyor.
Protokolde, Almanya'nın gelişmesi için diğer ülkelerden daha fazla eğitim için öğrenci alınması, yetişmiş personelin ülkede çalışması öngörülüyor.
MODERN VATANDAŞLIK YASASI
2000 tarihli olan ve Türklerin çifte vatandaşlığını engelleyen Alman Vatandaşlık Yasası’nın da değişmesi gündemde… Protokolde bu konu, “Modern Vatandaşlık Yasası için çoklu vatandaşlığı etkinleştireceğiz ve Alman vatandaşlığı sürecini basitleştireceğiz. Kural olarak, vatandaşlığa kabul beş yıl sonra, ama erken olursa üç yıl sonra özel uyum başarıları ile mümkün olmalı. Üç yıl içinde yerleşim izni alınmalı. Yabancı ebeveynlerden Almanya’da doğan çocuklar, ebeveynlerden biri beş yıldır Almanya’da yasal ikamet ediyorsa doğumla Alman vatandaşı olurlar. Gelecek nesillere çifte vatandaşlığın aktarılmaması için çalışılıyor” diye yer aldı.
MİSAFİR İŞÇİ DEĞİL, VATANDAŞ
Özellikle birinci ve ikinci kuşak Türklerle, diğer yabancılara da kucak açılırken, bunların vatandaşlığa alınmasında dil testlerinin katı uygulanmaması öngörülüyor.
Alman vatandaşlığı için kampanyalar düzenlenecek ve “Alman yaşam koşullarına uyma” kriteri getirilecek. Almanca için belirli bir seviye de konulacak. Bunun içeriği henüz tam bilinmiyor.
MÜSLÜMANLARA HOŞGÖRÜ VE DESTİK
Protokolde, ülkedeki Müslümanlar için de bir bölüm yer alıyor.
Burada, “Müslüman yaşamının çeşitliliğini dikkate alıyoruz. Gençlik kulüplerini destekleyeceğiz. Müslümanlara ve onların kurumlarına yönelik artan tehdide kapsamlı koruma, önleme ve etkilenenlere daha iyi destek vererek karşı koyuyoruz. Dini topluluklar ve buluşma yerleri arasındaki işbirliğini teşvik ediyoruz” denildi.
Sözcü.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.