[caption id="attachment_24474" align="alignleft" width="100"] OSHAN SABIRLI[/caption] Tüm dünyada Ice Bucket Challenge modası var. Son zamanlarda bu olay çok fazla canımı yakıyor. Nedeni ise ALS’nin ne olduğunu? Ne şekilde zarar verdiğini? Nasıl bir hastalık olduğunu bilmeyen, umursamayan, bağış yapmayan, bu hastalıkla mücadele için çalışmayan insanların yalnızca serinlemek için başından aşağı su boca etmesinin anlamsızlığı. Ben anlamsız diyorum ama tek bir kişi bile ALS’nin ne olduğunu duysa, onunla mücadele etmek için çalışsa, dünya birçok kişi için daha anlamlı bir konuma gelecek. ALS’yi ilk duyduğumda, çok sevdiğim bir akrabamın bu hastalığa yakalandığını öğrenmiştim. Akıllı, donanımlı ve oldukça başarılı bir mimardı Çiler Kırşan. İşinde, evliliğinde başarılı bir kadın, hiç duyulmayan, bilinmeyen bir hastalığa yakalanmıştı. Üstelik Kıbrıs’a böyle bir hastalığın varlığı bile neredeyse bilinmiyordu. Çiler bu hastalığa yakalan diğer vakalardan çok daha şanslıydı. Gerek kendi yaşam direnci, gerek ailesinin desteği ile yaşam savaşını sürdürüyor. O, yıllardır ALS karşısında Azrail’e direniyor. Üstelik o yaşam dolu enerjisinin tükenmediğini, yaşadığı tüm zorluklara karşın dünyadan kopmadığını ve iddiasını sürdürdüğünü duydukça inanılmaz bir keyif alıyorum. Ben Çiler’i görmeyeli yıllar oldu. Bir zamanlar, ellerinin, ayaklarının içinde oynayan küçük çocuklardanken, şimdi büyüm. Mesafeler açılmış olsa da, yüreklerdeki o bağ kopmadı. Çilerin farklı kanallardan haberleri geliyor. Yaşam enerjisine hayran olanların sayısı o kadar çok ki. Bu hastalığa ben veya bir başka yakınım yakalansak onun kadar becerikli olabilir miydik? Şüpheliyim. Genellikle erişkin yaşlarda (40-50) ve erkeklerde, kadınlara göre biraz daha sık görülüyor ALS. Görülme sıklığı 100 Bin’de 1 veya 1,5 civarında olduğu söyleniyor. Daha genç ve daha ileri yaşlarda da ortaya çıkabildiği ifade ediliyor. ALS hastalarının ortalama üç ila beş yıl yaşayabildikleri belirlenmişse de, daha uzun süre yaşayan kişiler de var. Çiler, ALS ile mücadelede işte bunların en başarılı örneği. İlk kez 2007 yılında sağlık şikâyetleri başladı. 2008 yılında hastalık teşhisi konuldu. Bugün ise konuşamamasına, yürüyememesine karşın yaşam mücadelesinde çok ciddi bir şekilde sürdüren Çiler’e ve ALS’de yaşanan mücadeleye destek olmak boynumuzun borcu.
NOSTALJİ 1990’lı yılların başında Türk Ajansı Kıbrıs ekibi stajyerlerle birlikte. Resimde Nezire Gürkan’dan Ödül Ülker Aşık’a, Mehmet Harmancı’dan Hasan Karaokçu’ya Gazi Yüksel’e kadar ülkenin başarılı isimlerini bir arada görüyoruz.
GÜNÜN RESMİ Akdeniz inanılmaz güzellikleri derinlerinde barındırıyor. Adamızı dört bir yanını saran bu tuzlu sular, batık gemiler, düşen uçaklar, amforalar gibi zenginlikleri gizlemeye devam ediyor. Adanın açıklarında tüplü dalgıçlar tarafından tespit edilen çok sayıda hazine ise yeni dalgıçlar tarafından turistik gözlem için keşfedilmeyi bekliyor. (Fuat Türköz Çiner’in arşivinden)
GÖZE ÇARPANLAR Sayın Ahmet Muratoğlu, Denis Derleyen, ALS ile ilgili size 24 saat süre tanıdı ve meydan okudu. ALS’yi çok yakından tanıyan ve bilen bir bürokrat olarak sanıyoruz adaya gelir gelmez bu konuda daha kapsamlı bir girişim başlatacaksınız. Bunu heyecanla bekliyoruz. Sayın Süleyman İrvan, DAÜ İletişim Fakültesi önünde Gazze için başınızdan aşağı bir kova toprak boşaltmanız kimileri tarafından büyük tepki gördü. ALS için benzer bir kampanya yürütülürken ve farkındalık yaratılırken sizin gibi bir iletişimcinin daha yaratıcı olması gerekirdi. Konu güzel ama şekil ve zamanlama hoş olmadı. Sayın Kudret Özersay, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili olarak sağda nasıl bir şekil oluşacağı konusunda sık sık isminiz alternatif adaylar arasında geçiyor. Sizinle ilgili 2’inci bir Ertuğruloğlu vakası olabileceği yorumları yapılıyor. Müzakerelerde pozitif bir tutum izlenimi vermeniz durumunda ibre size dönebilir. Sayın Mustafa Akıncı, Kıbrıs’ın güneyinden de sizin adaylığınız yakın markaja alındı. Bir zamanlar Talat, Kıbrıslı Rumlar için can simidi gibi algılanırken beklentilerinin ters teptiği gözlemlendi. Yoksa şimdi Rumlar sizi de mi kolay lokma olarak görüyor? Sayın Sibel Siber, Meclis Başkanı olarak Meclisin geçen 1’inci yılını değerlendirdiğiniz basın toplantısında, nisap yetersizlikleri nedeni ile açılamayan meclis oturumlarının azlığına değinmiştiniz. 2’inci yılınızda da ayni başarıyı gösterebileceğiniz konusunda, vekiller nedeniyle ciddi endişelerimiz var. 1 Eylül’den itibaren galiba, nisap sorunlarını yaşamaya devam edeceğiz. Sayın Mete Tümerkan, BRT Genel Müdürü olarak atanmanız sonrasında BRT’yi çok iyi bilen ve çok uzun yıllar hem personel hem de yönetici kademelerinde çalışan bir birisi olarak sorunların yine sürdüğünü görüyoruz. Çalışanların toplu sözleşmeden doğan hakları ve ek mesai ödeneklerinin yanı sıra grevlerle boğuşmak zor olmalı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.