Son zamanlarda artan girdi maliyetleri hem üreticileri hem de tüketicileri oldukça zorluyor. Üreticiler, hammadde fiyatlarındaki yükseliş sonrasında işletme süreçlerinde güçlük çekerken bu maliyet ürün etiketine de yansıyor. Dolayısıyla tüketiciler, karşılarında sürekli yükselen raf fiyatları ile karşılaşıyor.
Hammadde, enerji ve nakliye ücretlerindeki artışın yanında son dönemde oldukça yükselen diğer bir girdi maliyeti ise ürünler için olmazsa olmaz olan ambalaj ücretleri. Zira pandemi dönemi ile birlikte tüm dünyada plastik, kağıt, odun, cam ve demir-çelik gibi ürünlerin fiyatları artarken bu ürünleri temin etmek de zorlaşmıştı. Bu durum uzun süre boyunca Türk Lirası'nın dolar ve euro karşısındaki değer kaybı ile birleşince ambalaj maliyetleri de önemli bir boyuta ulaştı.
Ambalaj üretiminin neredeyse tamamen ithalata bağımlı olduğunu belirten Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir'e göre son bir yılda neredeyse tüm hammadde gruplarındaki fiyat artışları yüzde 100'ün üzerinde. Buradaki zorluğun sadece hammadde fiyatları ile sınırlı kalmadığını belirten Sarıbekir, üreticilerin yüksek maliyetleri kabul edip ürün almak istediğinde bu defa da farklı sorunlarla karşılaştığını belirtiyor. Buna göre, küresel olarak hammadde üretiminde ve tedarikinde yaşanan sorunlar ambalaj sanayisini de etkiliyor. Sanayiciler ürün bulmakta zorlanıyor, bulsa bile ürünü getirecek konteyner bulamıyor. Sarıbekir, hem hammadde hem de lojistik maliyetlerinde yaşanan yükselişin fiyat artışlarını körüklediğini belirtiyor.
Üretici maliyetlerindeki bu baskı ise tüketicinin karşısına yeni zamlar olarak çıkıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Mart ayı enflasyon verilerine göre üretici fiyatlarındaki yıllık artış oranı yüzde 114,97'ye çıktı. Uzmanlara göre üretici fiyatlarındaki yüksek artışlar kısa sürede tüketici fiyatlarında da karşılık buluyor. Üstelik aradaki geçişkenlik yüksek enflasyon ortamında giderek hızlanıyor. Zira TÜİK verilerine göre yıllık tüketici enflasyonu da mart ayında yıllık yüzde 61,14'e çıktı.
Gıdadaki payı yüzde 20
Özellikle gıda üretimi yapan sanayicilerin tüm girdi maliyetleri gibi ambalaj maliyetlerindeki artıştan da oldukça olumsuz etkilendiği anlatan İstanbul Tüccarlar Kulübü Başkanı İlker Önel, "Gıda üretiminde ambalaj maliyeti oranı yüzde 20'yi buldu. Bu fiyatlar da sürekli artıyor. Ambalaj fiyatları euro bazında belirleniyor. Evet Türk Lirası değer kaybediyor ama fiyatlarda euro bazında da artış var. Dönüp geçtiğimiz yıla baktığımız zaman çok ciddi yükselişler olduğunu görüyoruz" ifadelerini kullanıyor.
Tüm sektörler göz önünde bulundurulduğunda ortalama bir üründe ambalaj maliyetinin yüzde 5 civarında olduğunu belirten ASD Başkanı Zeki Sarıbekir ise ambalaj ücretlerinin ürün fiyatlarını arttırmadığını oransal olarak aynı kaldığını belirtiyor. Buna göre tüm girdi maliyetleri gibi ambalaj maliyetlerinin de arttığını anlatan Sarıbekir, "Elbette bazı ürünlerde bu maliyet arttı. Ancak genel olarak ambalajdan kaynaklı bir artış yok. Bu daha çok tüm girdi maliyetleri ile ilgili. Özellikle su gibi ürünlerde, plastik maliyetleri çok arttı. Üründen pahalı hale geldi" değerlendirmesinde bulunuyor.
Ambalajı üründen pahalı olabiliyor
Ancak Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Başkanı Talha Özger'e göre bazı ürünlerde normal olmayan fiyatlamalar görülüyor. Ambalaj fiyatlarının son 3-4 aydır yükseldiğini aktaran Özger, bazı ürünlerde ambalaj ücretinin ürünün kendi maliyetinden fazla hale geldiğini söylüyor. Özger, özellikle plastik ürünlerinde firmaların ambalaj konusunda çok zorlandığını dile getiriyor.
Lojistik maliyetlerinin tüm üreticilere fazla geldiğini söyleyen İstanbul Tüccarlar Kulübü Başkanı İlker Önel, lojistik, enerji ve hammadde fiyatlarındaki artışın devam etmesi durumunda tüketiciye yansıyan etiketin de sürekli değişeceğini belirtiyor.
Maliyetler sürekli artıyor
Hammaddedeki fiyat artışlarının enerji ve nakliye ile birleşince üretim süreçlerini devam ettirmenin oldukça zorlaştığını anlatan Önel, şu ifadeleri kullandı:
"TÜİK'in açıkladığı verilerde de bu zorluğu görüyoruz. Sadece kağıt ücretleri yüzde 120'nin yükselmiş görünüyor. Bu durum pandemi sonrası çıkan savaş ortamı ile birleşince reel sektör için oldukça olumsuz bir maliyet tablosu ortaya çıkıyor. Ambalaj da bunlardan biri. Ambalajın üretim süreçlerindeki maliyet payı önceden daha az değildi. Ama faaliyetlerimizi daha az etkiliyordu. Çünkü Türk Lirası o zaman daha değerliydi. Ama Kasım ayından sonra Türk Lirası'ndaki değer kaybıyla beraber fiyatlar 2'ye 3'e katlandı. Bu da büyük bir problem oldu. Gıda sektörünün çok kullandığı kağıt ambalaj ürünlerde ciddi bir artış devam ediyor."
Ambalajın artık tüm sektörler için vazgeçilmez bir ürün olduğunu vurgulayan Zeki Sarıbekir ise değişen tüketim alışkanlıkları ile birlikte ambalaj kullanımın da arttığını ifade ediyor. Buna göre 10 yıl önce Türkiye'de 120 dolar civarında olan ambalaj tüketimi şu an 260 dolara gelmiş durumda. Bu Avrupa'da ortalama 450 dolar, Amerika'da ise 500 dolar seviyesinde. Sarıbekir, özellikle pandemi sonrasında tüketicilerin bu konuda daha hassas olduğunu belirtirken ambalajın ürünün kalitesine ve hijyenine ilişkin önemli bir gösterge olduğunu aktarıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.