Sol Hareket adına yazılı açıklamada bulunan Abdullah Korkmazhan, BM parametrelerinin ve federal çözüm modelinin terk edilerek iki ayrı devletin veya işbirliğine dayalı modelin savunulmasını söyleyenlerin, Kıbrıslı Türk toplumunun siyasi eşitliğini yok saymaya çalışan Nikos Anastasiadis'in değirmenine su taşıdıklarını vurguladı.
Kıbrıslı Türk toplumunun siyasi eşitliğinin ve oluşacak olan federal devletin yönetimine etkin katılımının Kıbrıs sorunu ile ilgili BM parametrelerinin bir parçası olduğunu ve yok sayılamayacağını kaydeden Korkmazhan, “BM parametrelerini yok sayıp, federal çözüm sürecinin sonlandırılmasını talep edenler, Kıbrıs Türk toplumunu statüsüzlüğe, eşitsizliğe ve gelecek belirsizliğine mahkum eden mevcut statükonun devamını istemektedirler” dedi.
Kıbrıs’ta bölünmüşlüğün ve iki devletli yapının kalıcılaşması için yarım asrı aşkındır toplumu sonuçsuz bir macera peşinde sürükleyenlerin, Kıbrıslı Türk toplumunun eşit kurucusu olduğu Kıbrıs Cumhuriyetini Kıbrıslı Rumlara hediye ettiklerini, toplumsal haklarını Kıbrıslı Rumlara, toplumsal iradesini ise Türkiye’ye rehin kıldıklarını kaydeden Korkmazhan, “Ayrıca gerçekleşmesi mümkün olmayan ayrı devlet macerası uğruna Kıbrıslı Rumların tek yanlı AB üyesi olmasına onay verdiler. Doğal gaz ve enerji planlamaları dahil Kıbrıs Cumhuriyetinden ve uluslararası hukuktan kaynaklanan tüm haklarımız konusunda Kıbrıslı Rumların kontrolündeki Kıbrıs Cumhuriyetini tam ve kesin karar merci kıldılar” dedi.
Denen ve Tüketilen Üniter ve Ayrı Devlet Modelleridir!
Kıbrıs tarihi boyunca federal modelin hiç uygulanmadığını kaydeden Korkmazhan, denenmemiş bir modelin tüketildiğini iddia etmenin farazi bir yaklaşım olduğunu, denenen ve tükenen modellerin üniter ve iki devletli çözüm modelleri olduğunu vurguladı.
Kıbrıs sorununda işbirliğine dayalı model veya iki ayrı devletten bahsedenlerin hayal dünyasında yaşadığının son BM Güvenlik Konseyi kararı ile bir kez daha tescillendiğini hatırlatan Korkmazhan, daha fazla zaman kaybetmeden, görev tanımına ilişkin anlaşmanın biran önce sağlanmasını ve kapsamlı müzakerelerin Guterres Çerçevesi temelinde kaldığı yerden yeniden başlamasını talep etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.