Alithia gazetesine göre Anastasiadis, Rum Meclisi tarafından “Kayıplar Günü” olarak belirlenen 29 Ekim dolayısıyla açıklamada bulundu.
Kayıplar Günü’nün anma, saygı duyma ve sorumluluk günü olduğuna işaret eden Anastasiadis, kayıplar konusunun, Kıbrıs’ın tarihinde en acı konulardan birini teşkil ettiğini ve çözümünün, herkes için başlıca öncelik olduğunu belirtti.
“Hükümet olarak mümkün olan her şekilde Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışmalarını destekledik ve desteklemeye de devam edeceğiz” diyen Anastasiadis, çabalardan bir sonuç alınabilmesi için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.
1974 ve 1963-67 döneminde hayatını kaybeden çok sayıda Kıbrıslı Rum’un hâlâ kayıp olduğunu belirten Anastasiadis, kayıpların araştırılması ve akıbetlerinin belirlenmesi çabalarında, ayrıca sevdikleri kişilere ne olduğunu öğrenemeden bir bir dünyadan ayrılan kayıp yakınları için zamanın, en kötü düşman olduğunu vurguladı.
Anastasiadis, kayıpların olası gömü yerleriyle ilgili bilgilere sahip olanların, bu bilgileri Kayıp Şahıslar Komitesi’yle paylaşmaları çağrısını da yineledi.
Bunun yanı sıra kayıplar sorununun Türkiye’nin özlü ve etkili işbirliği olmadan çözülemeyeceğini belirten Anastasiadis, araştırma ve kazı programının devam etmesi için Türkiye’nin, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışmalarına aktif olarak katkıda bulunması ve Türk ordusunun arşivlerinden bilgi ve veriler edinerek toplu mezarların yerlerinin belirlenmesi gibi etkili sonuçlar elde edilmesi için gereken yardımı sağlaması gerektiğini savundu.
"Yabancı ordular ve garantiler olmadan Kıbrıs'ta barış sağlanmalı"
Yabancı ordular ve üçüncü ülkelerden garantiler olmadan Kıbrıs’ta barışın sağlanmasının gerekliliği konusunda her düzeyde iknalarda bulunmak için mücadele ettiklerini de söyleyen Anastasiadis, Türkiye’nin, Kıbrıs sorununun çözümünün herkesin çıkarına olacağının farkına vararak iyi niyetlerine yanıt vermesi yönündeki umudunu dile getirdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.