Yıllardan sonra ilk kez, bir anneler gününde annemin yanındayım.
Uzun zaman olmuştu anneler gününü, ellerini öperek, gözlerine bakarak kutlamayalı.
Elbette ki, sık, sık ziyaretine gidiyorum ama demek ki, anneler gününü ayrı bir önemsiyor ki; gözleri bir başka gülüyor.
Uzaktan telefonla kutlamakla ya da, hediyesini göndermekle olmuyormuş demek ki.
Eminim ki, her anne gibi, evladının sesini duymakla ya da hatırlanmakla mutlu oluyordu ama, gözlerine bakmak başkaymış.
Sarılıp, öpmenin yerini, hiçbir hediye, hiçbir söz tutmazmış.
Nasıl tutsun ki?
Hangi sözcük, anne kelimesinin yerine konulabilir ki?
Vefa,
Cefa,
Özveri,
Sabır,
Empati,
Saygı,
Sevgi,
Birlik ve beraberlik.
Hangisi tek başına, anne sözcüğünü anlatabilir ki?
Oysa bir tek, anne demekle tüm bu sözcükleri anlatmış olursunuz
Yani anne olmak, kadın olmanın çok ötesinde bir şeydir.
O yüzden de, “kadın-erkek eşitlik mücadelesine” dahil edilecek bir konu değildir.
Her ne kadar bir çocuğun gelişip büyümesinde, anne ve baba sorumlulukları paylaşsa da, annenin üstlendiği bazı roller, “kadının ezildiği” şeklinde algılanıp kullanılmamalı.
Anneliğin doğası, bozulmamalı.
Misal, bir mücadele verilecekse çocuğun gereksinimlerinin , erkek ve kadın arasında eşit şekilde paylaşılmasını sağlamak için değil, bir anne ile çocuğun daha fazla zaman geçirebilmesi için, çalışan annelerin çocuklarına daha fazla vakit ayırabilmesi için, yasal düzenlemelerin yapılması mücadelesi verilmeli.
Annellere yönelik şiddetin bitmesi için mücadele verilmeli.
Zaten, bir erkeğin, kendisine “baba” olma sıfatını vermiş, koşulsuz sevgi ve her türlü fedakarlıkla çocuklarını büyüten bir kadına, eli nasıl kalkar anlamış değilim.
Kendi annesinin, kendisi için ne ifade ettiğini düşünse sanırım, o el zor kalkar artık.
Ya da en azından şiddet uygulayanların sayısı yarıya iner.
O yüzden, şiddetle mücadelede, “anneliği kadına yük olarak görme” fikri yerine, anneliğe daha fazla vurgu yapılması gerektiği düşüncesindeyim.
Kadınlığı yüceltmek adına, anneliği basitleştirmemeli.
Çünkü, çocuğu için yaptığı hiçbir şey, bir anneye yük gelmez.
Kırılsa da, üzülse de, karşılığını bulamasa da, evladı için yapabildiğinin en iyisini yapmaya devam eder.
Çünkü onun sevgisi koşulsuzdur.
Umarım her erkek, kendi annesinin, bu koşulsuz sevgisini hatırlar ve yanındaki kadına şiddet uygulamayı, annesine uygulanan şiddetle eş tutar.
Ya da, umarım biz bu duyguyu hatırlatmayı başarırız.
Zira ”anne” sözcüğü, yüzlerce güzel sözcüğün yerine kullanılabilir olsa da, hiçbir sözcük, tek başına anneliği anlatamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.