Dün anneler günüydü.Çocukluk arkadaşım, yazar Nadir Kalbinur günle ilgili kısa ama çok anlamlı bir gönderiyi geçti.
“Anneyi, annemizi, anneleri nasıl anlatırsın ki?
Ne yazabilirsin ki?
Bir anne bir sayfaya sığar mı ki?
Tabiattaki tüm anneler aynı..
En vahşi yırtıcıların bile sadece yavrularına davranışı farklı ve şefkat dolu.
Annesiz kalan antilop yavrusunu emziren aslan, ayı yavrularını emziren tilki.
Yüce yaratan o annelere doğumun yanında öyle bir görev vermiş ki. şefkati, sevgiyi, , cefakarlığı, fedakarlığı koruyuculuğu da beraber.
O yüzden söylenmiştir o ''cennet annelerin ayağı altındadır'' sözü.
-Şiirlerinizde hep babalar var.. Neden anneleri yazmıyorsunuz?''
Diye sormuşlar üstat Can Yücel'e.
Verdiği cevap aslında anneler hakkında yazılacak sayfalara değil, kitaba bedel..
-''Daha anneyi yazacak kadar şair olamadık''!
Sanırım başka da söz bırakmamış bu konuda..
Doğa'nın en yüce varlığı tüm annelere Anneler gününde sevgi, saygı ve şükranla..”
Dün anneler günüydü, çocukluk arkadaşım ,yazar Nadir Kalbinur,günle ilgili kısa ama çok anlamlı yukardaki satırlari içeren gönderiyi geçti…
Bu sayfalara gene desteğini hiç eksik etmeyen sevgili dost Prof.Dr.Abdurrahman Yiğit’te Türk Sanat Müziğinde anlamlı bir yeri olan “Anne “ şarkısının besteleniş öyküsünü gönderdi…En sevilen Zeki Müren şarkılarının değişik sanatçılarca yeniden yorumlandığı, yeni yayınlanan 2 cd lik albümde de yer alan şarkının öyküsü ise şöyle:
“Yazıyı Asuman Kertmen ,şairi ve bestecisi Özcan Korkut anısına 14 Mart 2014 tarihinde bloğunda yayınlamış..
'Annem' şarkısı Türkiye'de Anneler Günü nedeniyle ilk bestelenen eserdir. Başta Zeki Müren olmak üzere nice ünlü sanatçılara radyo ve gazinolarda eşlik eden bestekar tamburi Özcan Korkut'un bu hicazkar şarkısıı, tam 26 yıldır gönül tellerini titreterek çalınmaya ve söylenmeye devam eder. Peki, bu duygulu şarkı nasıl doğmuştur, biliyor musunuz?
Yıl 1979, aylardan Nisan. Bir hafta sonu gecesi ve oldukça ilerlemiş bir saatte, gazinodan Erenköy'deki evlerine dönen tambur sanatçısı Özcan Korkut, pencere önündeki çalışma masasına oturuyor. O an, hayallere dalıyor, kendisiyle, annesiyle sohbet ediyor, mazinin derinlikleri içinde;
'Annem, Mayıs ayı geliyor, Anneler Günü geliyor. Sana bu yıl Anneler Günü'nde çok özel bir armağan vereceğim.'
Sonra gözleri dalıyor, zaman tünelinde yıllar fırtınalar içinde, dayanılmaz bir hızla gerilere gidiyor. İlk mektebe, önlüğüyle giden Özcan, sınırlarımızın dışında olmasına rağmen 2. Dünya Savaşı'nın yokluklarını, acılarını yaşıyor. 1940'lı yıllardaki İstanbul, sizin bildiğiniz bugünkü İstanbul değil. Saz olmayan ev yok.
Baba İsmail Hakkı Korkut bey, Kadıköy Maliyesi'nin şefi. Bayramda da seyranda da, günlük işine veya bir dost gezisine giderken de o tek takım elbise. Her akşam Müjgan hanımın kılıç gibi ütülediği pantolon ve ceketten oluşan elbisesi.
Kemanla ninni söylerdi
İnsan çocukluğunu anımsar da arkadaşlarını anımsamaz mı? İşte ünlü Bestekar Yesari Asım Arsoy, Zeki Arif Ataergin, Rebabi Sabahattin Volkan, sonra bizim Hulki İlgün. Hani tüm Fenerbahçe camiasının, Kör lakabıyla andığı yiğit, yani Hulki İlgün dostumuz, Spor Yazarı meslektaşım arkadaşım, peki Galatasaray'lı Paytak Bülent unutulur mu hiç. Hepsi arkadaşları.
Hulki İlgün, Özcan'nın can dostu, can arkadaşı, evden çıkmayan çocuk.
Zaman, aşağıdan yukarılara doğru koşuyor. Geliyor geliyor ve 1949 senesinin 4 Nisan'ında duruyor. O gün babası ölmüştür. Lamia Müjgan hanım, iki yanına aldığı üçü erkek, ikisi kız beş çocuğuna sarılmıştır. Müjgan hanım artık çocuklarına, hem anne, hem babadır. Aradan iki yıl geçmeden aile iki kez daha sarsılır. Hem ne sarsılma, çünkü eve ekmek getiren iki büyük ağabeyin peş peşe ölümü evi darmadağın eder.
Müjgan hanım genç kızlığında Üsküdar Musiki Cemiyeti'nin ilk kız öğrencilerindendir. Emin Ongan, Kemani Necati Tokyay, Tamburi Selahattin Pınar gibi ustalarla birlikte yetişmiş mükemmel bir keman ve piyano ustasıdır. Müjgan hanım çocuklarını keman refakatinde söylediği ninnilerle büyütmüştür. Bu arada annelik duyguları ve sanatçı dürtüsüyle en küçük oğlu Özcan Korkut'taki müzik yeteneğini keşfeder. Ne biliyorsa oğluna öğretir.
Yıllar yokluklar içinde de olsa, zor da olsa geçer. Özcan Korkut 50 yaşındadır ama hala annesine göre çocuktur. Elleri soğuk havada üşüse, 'Sen sanatçısın, ellerin üşümesin' der, sarardı.
Fedakâr anneye hediye
Gecenin o ilerlemiş saatlerinde, Özcan Korkut bir ömrü gözlerinin önünden geçirmiştir. Yüreği anne sevgisi ile taşarak, kağıt üzerindeki kalem duyguların en güzelini yazmaktadır. Saate bakar 04.00'e gelmiştir. Beş saat sonra radyoda olacaktır, ama kimin umurunda. Özcan Korkut yazmaya devam eder...
Güfte bittiğinde gün ağarmıştır, şimdi sırada bestelenmesi vardır. Tam 20 gün uğraşır, ister ki bu şarkı annesinin söylediği ninnilere benzesin. Makam olarak annesinin en çok sevdiği hicazkarı seçer ve şarkıyı tamamlar. Anneler Günü de gelip çatmıştır. Aile toplanır, sıra kahvelere geldiğinde Özcan Korkut sorar;
- İsterseniz size bir şey dinleteyim?
Annesi cevap verir;
- Senin okuduğun bir şey ise dinlet.
Teypte bant dönmeye başlar, önce ara nağme gelir, ardından şarkının dizeleri başlar. Müjgan hanımın gözleri dolar, son dize olan 'Ayırmasın seni Allah benden' dizesi geldiğinde ise, Müjgan hanım, ellerini açarak 'Amin' der, oğlunu kucaklayarak, 'Ellerine yüreğine sağlık oğlum. Öldüğüm gün bu şarkı, mevlidim olacaktır' diye tamamlar sözünü.
Hicazkar Makamındaki bu güzel ve anlamlı şarkıyı ilk kez Ahmet Özhan okudu, ama Zeki Müren üne kavuşturdu. “
ANNEM
KULAĞIMDAN GİTMİYOR NİNNİ SESİN
İÇİMDESİN, İÇİMDEN DERİNDESİN
GÖRDÜĞÜM HER ŞEYDE SEVDİĞİMDESİN
ANLATILMAZ, ÖYLE GÜZEL BİR ŞEYSİN
(Nakarat)
GÖZÜMÜN NURU ANNEM
ÖMRÜMÜN GÜNEŞİ ANNEM
ŞU KALBİMİN GÜNEŞİ ANNEM
AYIRMASIN SENİ ALLAH BENDEN
SANA VERSEM ÖMRÜMÜ YETMEZ BİLE
SENİN İÇİN ÇEKİLİR ÇİLE BİLE
YOK EŞİN, EMSALİN DÜNYADA BİLE
ANLATILMAZ ÖYLE GÜZEL BİR ŞEYSİN
Annelerle geçirilen zamanlar hep eksik kalır…Hayatta ise anneniz kıymetini bilin …Sonsuzluğa uğurladığımız tüm annelere rahmet dilerken ,benden büyük ,benden küçük tüm annelerin ellerinden öperim…Sağ var olsunlar…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.