Muhaceret affına ara emir, Mercedeslere ara emir, Girne 2. Bölge emirnamesi derken, bende diyorum hükümete de bir ara emir alsa mahkeme, tam yeridir. Şaka maka bir yana, son bir haftada neredeyse her gün, hükümetin bir bakanlar kurulu kararına, mahkeme tarafından ara emir alındı. Anlam vermek gerçekten güç, çünkü bakanlar kurulu, bu kadar yanlış icraat yapıyorsa ve mahkemede bu yanlışların yanlışlıklarını tescilliyorsa, hükümet durup düşünmelidir. Tabi ki düşünmezseler de, hazır Kıbrıslılar son bahara giriyorken, yaz uykusundan uyanmaya başladıkları dönemde gelmişken, işleri zor olacaktır. Nedeni ise ortada. Kıbrıslılara yaz tatilinde ne yaparsanız, yaparsınız ama son bahar geldi mi ve yaz uykusundan uyanmaya başladılar mı, işiniz zorlaşmaya başlar. Bu süreç geçmişten beridir, hep böyle olmuştur. Bakın mesela 2010 yılında, işten durdurmalarla başlayan bir UBP iktidar çöküş dönemi var, yakın tarihimizde. 2010’da KTHY’yi peşkeşle başladı bu süreç, ardına işten durdurmalar, onun ardına Elektrik ve Telekomünikasyonda özelleştirme isteği ile devam ederken ardına büyük eylemleri ve erken seçimi getirdi. Sanırım yine, aynı olaylara doğru gidiyoruz. Çünkü yine Kıb-Tek’te oynanmaya çalışılan özelleştirme olayları ve ardına bakanlar kurulu kararlarına ara emirler. Bunlarda tuzu biberi oluyor.
****
Tabi ki birde bildiğiniz gibi, bizim ana bir sorunumuz var. Tam tamına kırk yıldır hem de. Çözüldüydü, çözülecekti, çözülemeyecekti referandumda evet çıkardı, çıkmazdı, derken geçti ömrümüz ve geçmeye devam ediyor. Peki ne olacak bu Kıbrıs sorunu diye de, hayıflanıyoruz her gün, son New York temaslarının da gelmesiyle. Peki yeterlimi şuana kadar yapılan görüşmeler veya New York temasları, birde yapılan açıklamalar bizi doyurdu mu, yeterli geldi mi? Tabi ki kocaman hayır. Peki ne yapılması gerek, bu saat ’tan sonra. Yapılması gereken tamamen, sürecin kararlılık ve yaratıcılıkla sonuca ulaştırılması gerekiyor. Bir de 1968 yılından beridir devam eden, görüşme süreçlerinde ortaya çıkan uzlaşılarla, üst düzey antlaşmaları temel alan, BM belgelerinde giren, iki bölgeli, iki toplumlu, toplumların siyasi eşitliğe dayalı, tek egemenliği, tek vatandaşlığı ve tek uluslar arası temsili yeti olan, Federal Birleşik Kıbrıs çözümünü, destekleme çalışmalarını hızlandırarak sürdürmelidirler.
Günün sözü:
Gerek yok her sözü laf ile beyana. Bir bakış bin söz eder, bakıştan anlayana.
Mevlana
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.