Kalori alımı, protein alımı, mikro besin alımı ve gıda sindirme derecesi dahil olmak üzere çeşitli beslenme faktörlerini hesaba katan, ‘Journal of Affective Disorders’ (Duygu Durum Bozuklukları Dergisi) adlı dergide yayımlanan araştırma, vejetaryenlerde vejetaryen olmayanlara oranla daha sık depresyon görüldüğünü söylüyor.
Ancak bu durum diyetlerindeki besin içeriğinden kaynaklanmıyor.
Vejetaryenlik ve depresyon arasındaki bağlantının nedeni ne?
Birincisi, depresyona yatkın insanların vejetaryen olma olasılığı daha yüksek olabiliyor. Depresyon belirtileri, olumsuzluklar üzerine derin düşüncelere dalmayı ve suçluluk duygularını içerebiliyor.
İkincisi, vejetaryen bir diyete bağlı kalmanın beslenme dışındaki nedenlerle depresyona neden olması mümkün. Örneğin, vejetaryen bir diyet benimsemek kişinin başkalarıyla olan ilişkisini ve sosyal faaliyetlere katılımını etkileyebiliyor ve bazen sosyal dışlanma biçimleriyle ilişkilendirilebiliyor.
Bunun dışında, hem vejetaryenlik hem de depresyon şiddetli et endüstrisi görüntülerine maruz kalma gibi üçüncü bir değişkenden kaynaklanabiliyor.
Türkiye dünya et tüketiminde 16’ncı sırada
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) verilerine göre et tüketimi dünyada 16’ıncı sırada olan Türkiye’de vejetaryenlik eskiye göre daha yaygın olsa da halen norm dışı kabul ediliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.