Eleştirileri şöyle:
1- Dizide “ruh” yok! Hele Kıbrıs Türkü’nün “direniş ruhu” hiç yok! Son dönemlerde Kıbrıs Türkleri’nin “maneviyat” gücü olmadığı dile getirilir sık sık! Peki ama yeterli silahı, insan ve ekonomik gücü olmayan Kıbrıs Türkü, onca saldırı, kıyım, işkence, baskı, göç ve olumsuzluklara karşın on bir yıl nasıl ayakta kaldı? Direniş ruhunun verdiği manevi güç olmasaydı nasıl olurdu bu?
2- Diziden kişi olarak hiçbir enerji almadım, alamıyorum.
3- Anlatılan sürecin ana aktörlerinin başında olan TMT’nin dizide neredeyse hiç olmamasının nedenini, gerekçesini, mantığını hiç anlamadım.
4- Özelde Lefkoşa, genelde tüm ada “düşmedi” ve Enosis gerçekleşmedi ise bunun nedeni, Kıbrıs Türk Halkı’nın, -elbette Anavatan Türkiye’nin desteği ile- TMT’nin önderliğinde, başta mücahidi kadını, erkeği, çocuğu, yaşlısı ile verdiği “topyekün efsanevi direniş”tir. Diziye egemen olan “rambo” tipi kahramanlıklar değil!
5- Dr. Fazıl Küçük ile Rauf Denktaş, tarihteki gerçek siyasal liderlik karakterleri ile yansıtılmıyor ve dizi karakteri olarak çok “zayıf!”
6- “Ankaralı” karakterinin, temsil ettiği ya da çağrıştırdığı TMT’nin “Bozkurt”u ya da “Bayraktar”ı ile hiç ilgisi yok. “Bozkurt” ya da “Bayraktar,” rambo tipi kahraman değil, “kurmay”dı. Sinema sanatı ve reyting açısından belki “rambolar” kurgulanabilir ama bunlar Kıbrıs gerçeğindeki “Bozkurt” ya da “Bayraktar” olmamalıydı.
7- Türkiye faktörü ve Ankara da, tarihteki gerçek ağırlığı ile yansıtılmıyor ve dizide “zayıf” kalıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.