YDP’den verilen bilgiye göre, buluşmada, gündemi meşgul eden konular ve bugüne kadar çok fazla dile getirilmeyen ekonomi alanındaki çalışmalara değinen Arıklı, “Bu hükümet dönemi bizim için bir staj dönemi oldu. Pratikte neleri nasıl yapacağımızı öğrendik ve gücümüzü test ettik. Bürokratik engellerin siyasetin önünü nasıl tıkadığına yakından şahit olduk” dedi.
Arıklı, YDP olarak seçim startını erken verdiklerini dile getirerek, “2018 seçimlerinden bu yana neler yaptık, neler yapamadık, yapamadıklarımızı neden yapamadık bunları anlatacağız” ifadelerini kullandı.
Arıklı konuşmasında, bu hükümet döneminin kendileri için adeta bir devleti ve yönetimi tanıma dönemi olduğunu belirterek, “Yumruk gibi olmamız gerektiğini bir kez daha anladık. Bir olmazsak, iri olmazsak, diri olmazsak bizi nasıl yok edeceklerini bir kez daha anladık” dedi.
Arıklı konuşmasına şu sözlerle devam etti:
“YDP şu anda üye sayısı bakımından ülkenin ikinci büyük siyasi partisidir. Düşünün ki 40 yıllık UBP’nin üyesi sayısı 15 bini yeni yeni geçti, 45 yıllık CTP’nin üye sayısı 5 bin, 4 yıllık YDP’nin üye sayısı ise 11 bin 350. Bu ne demek? %25 oy demek. Yani en az 15 milletvekili demek. Çalışacağız, çalışacağız, çalışacağız… Burada en büyük iş kadınlarımıza düşüyor. Onlar gece gündüz demeden evlere girerek seçmenlerimize derdimizi ve projelerimizi anlatacaklar. Burada kadınlarımıza güveniyoruz. Allah onlardan razı olsun. Sadece kadınlarımız değil, her yerde gençlerimiz de var. Bu davayı gençlere mal ettik”
“ARTIK GÜÇSÜZ VE CILIZ YDP DEĞİLİZ”
Partisinin “artık kurulduğu gündeki gibi güçsüz ve cılız olmadığını” söyleyen Arıklı, şu ifadeleri kullandı:
“O zaman paramız yoktu ama imanımız ve sizlere güvenimiz vardı. Şimdi de paramız yok ama aç da değiliz. Bu seçimleri en güzel şekilde yönetebilecek ve yürütebilecek ciddi kadrolarımız var. Göreceksiniz ki YDP ilk iki partiden birisi olacak. Ve biz hükümeti kuracağız. Bu parti sadece sizlerin umudu değil. Bu parti çocuklarımızın ve torunlarımızı umudu… Bu parti Türkiye’nin de umudu. Bu parti bu kurulu düzeni bozabilecek tek parti. Çünkü bu parti ezilenlerin ve ötekileştirilenlerin partisi. Bu düzeni bu düzeni kuran partiler değiştiremez… Bir bakan ve bir milletvekili ile de neler yapabildiğimizi gösterdik. Bunu yapan sadece Erhan Arıklı değil. Erhan Arıklı’nın arkasında çok güçlü bir kadro var. Göreve atadığımız bütün arkadaşlarımız, hakkıyla bu görevi yerine getiriyorlar. İnanın ki YDP’nin yükselişinden korkan, büyümesinden korkan, bu sistemi kökünden değiştirebileceğini gören, medya sahipleri, siyasi partiler, sermaye sahipleri aylardan beri YDP’nin yükselişini durdurabilmek için, sistemli bir kampanya yürütüyorlar.”
“HALKA KARŞI İŞLENEN ZULÜM…”
Arıklı, KIB-TEK konusuna da değinerek şunları söyledi:
“KIB-TEK’te yılda 300 ila 500 Milyon lira vurgun vardı. Bakanlar Kurulunda konuştum ve bir hesap yaptım. Dedim ki, 2 tane şirket spot piyasadan tonu 220 dolara akaryakıtı alıyor, getiriyor benim kurumuma uluslararası borsa fiyatı üzerinden 460 dolara satıyor. Ardaki fark 240 dolar. Ayda 24 bin ton akaryakıt tüketiyor KIB-TEK. Böylece ayda 2 firmanın cebine 5 milyon dolar para gidiyor. Oysa biz Bakanlar Kurulunda üreticiye 5 milyon lira para verebilmek için kılı kırk yarıyoruz. Antijen testi alacağız diye sağdan soldan para bulmaya çalışıyoruz. Bu halka karşı işlenen bir zulümdür”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.