• BIST 9640.08
  • Altın 2948.141
  • Dolar 34.6242
  • Euro 36.62
  • Lefkoşa 17 °C
  • Mağusa 17 °C
  • Girne 17 °C
  • Güzelyurt 16 °C
  • İskele 17 °C
  • İstanbul 10 °C
  • Ankara 3 °C

Arıtma sular bu hastalığa sebep oluyor!

Arıtma sistemlerindeki filtrelerin sodyum klorür yani tuz ile yıkandığını, bunun da suyun tuzlanmasına sebep olduğunu söyleyen Akdeniz Üniversitesi’nden Doç. Mustafa Erbaş “Sodyum hipertansiyon riskini artırıyor” dedi.
Arıtma sular bu hastalığa sebep oluyor!

Gıda Mühendisi Doç. Dr. Mustafa Erbaş, insanların günlük mineral ihtiyacının yüzde 10’unu içme suyundan karşıladığını belirtti. Erbaş, hazır satılan damacana suların mineral oranının yok denecek kadar az olduğunu söyleyerek, bir kişinin sudan alabileceği günlük mineral ihtiyacının yüzde 1’ini bile almasının mümkün olamayabileceğini ifade etti. Çeşme suyu kullanımının bu yüzden önemli olduğunu; ancak bu durumda başka risklerin bulunduğuna işaret eden Erbaş “İçme suyu olarak hazır sular içilebilir ama yemek ve çay hazırlama gibi ihtiyaçlarda çeşme suları tercih edilebilir” diye konuştu.

“Kireç Arıtmak İsterken Mineralleri de arıtıyorsunuz!”

Erbaş, arıtma sistemlerinde de sıkıntılar olduğunu belirterek, özellikle vücudun kalsiyum ve magnezyum ihtiyacının, arıtma sistemlerinde bu minerallerin de tutulması nedeniyle karşılanamayabileceğini söyledi. Temel olarak iki farklı arıtma sisteminin bulunduğunu anlatan Erbaş, şöyle devam etti:

“Biri reçinelerle diğeri ise ozmos (Yalnızca su molekülünün geçebildiği) filtrelerle arıtma işlemini gerçekleştiriyor. Reçinelerde, aktif uçlar kalsiyumları tutuyor ve su minerallerinden arınıyor. Böylece içtiğimiz su kalsiyumdan ve başkaca bazı minerallerden arınmış olarak bardağımıza geliyor. Bununla ilgili başka bir risk de zamanla kalsiyum tutmaz hale gelen reçinelerin yıkanma aşaması. Arıtma sistemlerinin filtreleri sodyum klorür; yani tuz ile yıkandığı için suyun tuzlanmasına sebep oluyor. Özellikle sodyumlu hale gelen su, hipertansiyon riskini artıran nedenlerden biri. Bunu bazen kullanan kişiler de suyun tadından ve kayganlığından fark edebilmektedir. Genellikle ilk temizlik işleminin ardından gelen ilk sularda tuz tadı hissedilebilmektedir.”

“Ne Kadar İşlenirse O kadar Riskli Olur”

Erbaş, sadece kalsiyumun değil, magnezyum gibi vücut için önemli pek çok mineralin suda yer aldığını ve arıtma nedeniyle bunlardan da faydalanılamadığını ifade ederek “Suya tekrar bu mineralleri yüklemek için filtrelerin arkasına çeşitli kayaçlar ekleniyor; ancak bir gıda ne kadar işlenirse o kadar riskli hale geliyor. Aynı şey, su için de geçerli” dedi.

Etiketler:
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler