Dünyada çok sayıda havayolu şirketi yolcularından dijital aşı pasaportu istemeye hazırlanıyor. Yani sonuçta aşı olmadan uçmak giderek zorlaşacak gibi görünüyor. Belli birkaç aşının iki dozunu olmak ve son dozdan sonra 14 gün geçmesi şartı giderek yaygınlaşıyor. Havayolu şirketlerinin ve hükümetlerin PCR testlerine olan güvenleri de giderek azalıyor. İş şimdiden sahte aşı pasaportları ve PCR test sonuçları ile işi sahtekârlık boyutuna taşındı bile. Hürriyet'ten Uğur Cebeci'nin yazısı...
Aşısız bir yolculuk giderek daha fazla tehlikeli hale geliyor. Delta varyantı gibi çok hızlı yayılan ve etkileme mesafesi giderek azalan bulaşlar dünyayı ciddi bir bicimde yeniden tehdit ediyor. Evet uçaklarda hava çok sık aralıkla değişiyor ve hepa filtrelerin koruyuculuk oranları yüzde 90’ın çok üzerinde. Ama sonuçta bu varyantlar durup dururken bir ülkeden diğerine sıçramıyor. Yolculukların taşıyıcılıkları elbette çok fazla. Havayolu yolculuklarının artması tehlikenin boyutlarını hızla arttırıyor.
YENİ TEDBİRLER
PCR testleri sadece geçici bir durum tespiti ile sınırlı kalıyor. Kaldı ki bugün negatif çıkan bir test sonucu yarın pozitif olabiliyor. Bazı ülkeler bu konuda da yeni tedbirler almaya başladılar. Havalimanlarında PCR testi sunan yolculara yine orada kısa sürede sonuç veren bir test daha uyguluyorlar ya da uygulamalar için harekete geçiyorlar.
Benim gördüğüm Barselona ve Amsterdam havalimanlarında aşı pasaportu ve PCR kontrol için ayrı noktalar var ve çok ciddi olarak kontrol yapılıyor. Özellikle Afrika, Güney Amerika ve Uzak Doğu’nun bazı ülkelerinden gelen yolcularda çok sayıda sahte PCR testine rastlandı. Daha önce alınmış ve test sonucu bilgisayar ortamında sahtecilikle güncelleniyor. Bir kişi bunu defalarca kullanıyor.
MUTLAKA AŞI OLUN
İster çok seyahat eden bir kişi olun, ister yılda bir defa turistik gezi için uçağa binecek olun ama mutlaka aşı yaptırın. Elbette bu aşılar Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği ve Avrupa İlaç örgütünün (EMA) onayladığı aşılar olmak zorunda. Eğer iki doz aşınızı yaptırdıysanız ve üzerinden 14 gün geçmişse eskisi gibi rahat uçuşlar yapabilirsiniz. Dijital aşı pasaportu, kişisel pasaportunuzun yanında bize büyük bir özgürlük sunuyor. Kanada Havayolları ve Avusturalya Havayolları’nın büyük kararlılıkla uyguladığı ve yolcu kaybını göze alarak başlattığı aşısız yolcuyu uçurmama kararı çok yakında yaygınlaşacak. Birçok havayolu şirketi bu uygulama için harekete geçmek üzere.
İÇ HAT İÇİN ŞART
Türkiye'de ise iç hat uçuşlarında uçuştan 48 saat önce alınmış PCR negatif test sonucu şartı 6 eylülden itibaren zorunlu. Test devlet hastanelerinde ücretsiz yapılacak. Ama özel hastanelerde ve havalimanlarında 250 TL civarında yapılabiliyor. Hem gidişte hem de gelişte bu testi yaptırdığınız düşünüldüğünde en az bir uçuş parası daha vermek zorunda kalacaksınız. Oysa Türkiye’de Avrupa ve bütün dünya ülkelerinde kabul edilen BionTech aşısını ücretsiz yapıyor. Aşılanmak hem kendi koruyuculuğunuzu arttıracak hem de PCR testlerinin zahmetinden kurtulacaksınız. İki de bir burnunuza koca bir çubuk sokulması da çok hoş bir şey değil. İç hatlarda başlayacak bu uygulama belki de kısa sürede PCR testinden aşı zorunluluğuna gidecektir. Hatta şu anda Sağlık Bakanlığı’nın hala koronavirüs vakalarının yoğun görüldüğü şehirlere gidişte ya da oralardan yapılan uçuşlarda aşı şartını gündeme getirmesini isteyeler de çoğunluk kazanıyor.
SIK GÜNDEME GETİRİYORUM
Aşı karşıtlığı gibi mantıksız ve acımasız bir şey ortaya çıktı. Toplum olarak bugün birçok hastalığa çocukluğumuzda yakalanmadıysak, bunun tek nedeni zamanında yapılan aşılarımızdır. Şimdi dünyanın başında böyle bir bela var. Ve hiçbir şey geçmiş ve bitmiş değil. Havayolu yolculuğu uçak içinde bulaş riskini düşürse de bir ülkeden bir başka ülkeye ya da kente hızla taşımada önemli bir istenmeyen rol oynuyor.
Aşı olmamış yolcuların, sahte PCR testlerinin cirit attığı bir ortamda havayolu yolculuğu için gelecekte de büyük tehlike var. Sahte bir PCR testi gerçek bir vicdansızlık. İnsan olma vasfının sıfırlandığı sahtekarlık. Havayolu şirketlerinin işi sıkı tutmaları gerekiyor. Belli sayı aralıkları ile PCR testinin yapıldığı kurumlardan kontrolü yapacak bir ekipte oluşmalı. Yolcu uçsa bile PCR testi sahte çıkan yolcunun kara listeye alınmasının gündeme getirilmesi gerekiyor. Aşı kartı, HES gibi barkodlu oluşumlarda bile sahtekarlık yapılabildiği iddiaları var. Sağlık Bakanlığı ve havayolu şirketlerinin iyi bir kontrol sistemi kurmaları şart. Aksi halde havayolu şirketleri yakın geleceklerini yine büyük tehlikeye atarlar. Sağlık Bakanlığı da koronavirüsün kontrolünü elden kaçırır. Çok uçan bir yolcu olarak dört aşı yaptırdım. İki Sinovac ve iki BionTech. Devletin verdiği imkanlarla. Şimdilerde tedbiri elden bırakmadan çok uçuyorum. Siz siz olun hem kendinize hem de insanlığa karşı bir görev yaparak aşıdan kaçmayın. Aşı ile rahatça yolculuk yapın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.