• BIST 8885
  • Altın 3018.131
  • Dolar 34.3001
  • Euro 37.1624
  • Lefkoşa 27 °C
  • Mağusa 26 °C
  • Girne 27 °C
  • Güzelyurt 25 °C
  • İskele 26 °C
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 17 °C

Aslay, “Sıcak Çarpması” ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu

LAÜ İlk ve Acil Yardım Bölümü Öğretim Üyesi Aslay, “SıcakÇarpması” ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu
Aslay, “Sıcak Çarpması” ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu

Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu İlk ve Acil Yardım
Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Semra Aslay, “Sıcak Çarpması” ile ilgili bilgilendirmelerde
bulundu.
“Sıcak çarpması, vücut ısısının aşırı yükselmesi ile ortaya çıkan, bazen bilinç bulanıklığına kadar
ilerleyebilen ve müdahale edilmediğinde tehlikeli sonuçlar doğuran bir durumdur. İnsan vücudu belli
bir noktaya kadar vücut ısı artışını tolere edebilir. Ancak bir noktadan sonra ısı artışı eş zamanlı sıvı ve
iyon kaybına yol açacağı için kaybedilenlerin telafisi gerekir. Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer
nokta da güneş çarpması ile sıcak çarpmasının birbirine karıştırılmasıdır” diyen Aslay, güneş
çarpmasının, uzun süre güneşin altında kalanlarda, güneşin altında ayakta duranlarda ya da güneş
altında iş yapanlarda ortaya çıkan bir durum olduğunu belirtti. Aslay, sıcak çarpmasının ise güneşe
maruz kalma olsun olmasın vücut sıcaklığının artması ve bunun yol açacağı yıkımların telafi
edilememesi ile ortaya çıktığını ifade etti.
Açıklamasının devamında, “Yaz gelmesi ile beraber, tüm dünyada olduğu gibi Kuzey Kıbrıs’ta da
sıcaklar etkisini göstermeye başladı. Kapalı veya uygun havalandırması olmayan ortamlarda sıcak
çarpması riski artmaktadır. Aynı zamanda da güneş altında kalanlarda da benzer bir risk söz
konusudur” ifadelerine yer veren Aslay şöyle devam etti; Isı artışı öncelikle nabızda yükselmeye yol
açar, tansiyon geçici olarak yükselir ve sonrasında düşer. Terleme ve vücut döngüsünün artması ile
kişide şeker ve tuz kaybı ortaya çıkar. Vücut bunu yaklaşan tehlike olarak algılayıp idrar çıkımını
azaltır. Böylece sıcak çarpması ilerlemeden kontrol altına alınmaya çalışılır. Ancak durum devam
ederse, fizyolojik olarak insan vücudun bunu tolere edemez. Kaybedilen sodyum, şeker ve su kişide
halsizlikten başlayıp bilinç bulanıklığına kadar giden klinik durumlara yol açabilir.
“Sıcak çarpmasından şüphelendiğimiz kişiye müdahale ederken, tansiyon düşüklüğü nedeniyle
öncesinde düşme-çarpma gibi travma öyküsü olabileceğini de unutmamalıyız” diyen Aslay, kişiye
yapılacak ilk yardım hakkında bilgileri şöyle belirtti: Eğer travma öyküsü yok ise öncelikle yapmamız
gereken mümkünse hastayı güvenli, serin ve havadar bir yere taşıyabilmek, sonrasında 112’yi
aramaktır. Travma öyküsü var ise yaralının bulunduğu yer güvenli hale getirilip sonrasında 112’yi
aranmalıdır. Sonrasında ilk yardıma ihtiyaç duyulan kişinin bilinci kontrol edilir. Kendisini çok
sarsmadan yüksek sesle “İyi misiniz? Nasılsınız?” gibi sorular sorulup bilinç kontrol edilmeye
çalışılır. Kişi konuşabiliyor ise, nabızın hızlı atıp atmadığı, göz bebeklerinin durumu kontrol edilir.
Yutkunabiliyorsa su+şeker+tuz karışımı içirebilir. Yutkunamıyorsa ve soluk alıp verebiliyorsa bilinç
durumuna göre ya düz yatırılıp aralıklı olarak bacaklar yukarı kaldırılır, ya da yan yatırılarak bir kol
baş ve boyun altına konur ve bir bacak karına doğru çekilerek mevcut halinin daha da kötüleşmemesi
sağlanır.

“Nedeni güneş çarpması olsun olmasın tüm sıcak çarpmalarında kişi güvenli ve serin bir yere
alınmalı, yutkunabiliyorsa su içirilmeli, ardından mümkünse 1 adet küp şeker verilmelidir. İlk yardım
uygulayan kişinin yanında bunlar yok ise sıvı gıda olmak şartıyla başka destekler de sağlanabilir”
şeklinde bilgiler veren Aslay, ilk yardımın sadece mevcut durumun düzeltilmesi ve bireye destek
olunması, gerektiğinde acil yanıt sisteminin active edilmesi değil aynı zamanda olası risklerin de
önlenmesi ile başarıya ulaştığını söyledi. Aslay son olarak, “Özellikle KKTC gibi sıcak havaların
çoğunlukta olduğu ülkelerde seyahat, çalışma ve Sağlık kontrolleri gibi durumların mevsimsel olarak
düzenlenmesi, risk grubunda olanların bilgilendirilmesi, belirli saatlerde seyahat edilmemesi gibi
kurallara uyarak istenmeyen sonuçların azaltılabileceği ve hatta önlenebileceği de unutulmamalıdır”
dedi.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler