Kamu Görevlileri Sendikası (Kamu-Sen), son 3 aylık hayat pahalılığının dondurulması kararını eleştirdi ve “Herkes elini taşın altına eline koysun, seferberlik ilan edelim diyorsunuz fakat öbür taraftan parti ödeneklerini yüzde 30 artırıyorsunuz, turizm şirketlerine ödenekleri artırıyorsunuz. Bu adil değil” dedi.
Kamu-Sen Genel Başkanı Metin Atan yazılı açıklamasında, anti- demokratik bir şekilde geçirildiğini savunduğu yasa gücündeki kararnamenin yasallaştırıldığını savundu ve uygun tedbirler almak için 3 yetkili sendika olarak toplanacaklarını duyurdu.
Emeğin ve emekçinin yanında gözüken CTP ve TDP'nin oylarıyla bu kararın geçmesinin kendilerini üzdüğünü ifade eden Atan, sürekli üyelerinden telefon aldıkları için bu konuyu gündeme getirme gereği duyduklarını belirtti.
Yasa gücünde kararnameye karşı Anayasa Mahkemesi'nde dava açtıklarını anımsatan Atan, şimdi de yasaya karşı dava açacaklarını kaydetti.
Başbakan'ın ileride bu hayat pahalılığının ödeneceğinin sözünü verdiğini ve "Bu benim taahhüdümdür" dediğini savunan Metin Atan "Sonra yasa gücü kararname geçti. Bu durumda sayın Başbakanın yine çıkıp ileride ödenecek demesine nasıl inanalım, nasıl güvenelim. Bu hayat pahalılığını ödemek gibi bir düşünceleri yok. Bu net bir şekilde ortaya çıktı. Bize ‘hayat pahalılığını verirsem batarım’ diyorlar. Partilere verdiğin yüzde 30 artışta nasıl batmıyorsun? Bu nasıl bir çelişki?" dedi.
“DPÖ BAĞIMSIZ OLMALIDIR”
Devlet Planlama Örgütü'nün artık bağımsız olması gerektiği görüşünü de ifade eden Atan, DPÖ’nün herhangi bir kurumun altında olmaması gerektiğini belirtti.
Atan, açıklamasına “Döviz yükselince ona göre planlama yapıyorsunuz fakat bu planlama temel gıda, market fiyatlarına göre yapılmalı. Döviz düşünce eksi çıkarıyorsunuz. Eksiyi Emlak ve otomotive bağlıyorsunuz. Bu dönemde kim gidip emlak ve otomotiv alabilir? Temel gıdaya gelince ‘yüzde 4 artmış durumda fakat eksi artıyı götürüyor’ diyerek eksi çıkarıyorsunuz. Biz aylar öncesinde söylemiştik. Öngörülen yüzde 40'tı. Maliye Bakanı eksi çıkacağını biliyordu. Son 4 ayı ekside gösteriyorsunuz. Peki market fiyatları düşüyor mu?" ifadelerini kullandı.
Çarşamba günü mahkemede duruşma olduğunu bildikleri için hükümetin salı günü yasa gücünde kararnameyi yasallaştırdığını iddia eden Atan, buna karşın gerekli adımları atacaklarını söyledi.
SEL FELAKETİ
KKTC'de yaşanan sel felaketinden duydukları üzüntüyü de ifade eden Atan, "Vahim sel felaketinde 4 fidanımızı kaybettik. Allah bize tekrar bu acıyı yaşatmasın. Bu fidanlarımıza Allah'tan rahmet geride kalanlarına baş sağlığı diliyorum" dedi.
Atan şunları kaydetti:
"Bu yaşanan doğanın intikamıdır. Siz dere yataklarını kapatıyorsunuz ve karşısında bu acı tabloyla karşılaşıyoruz. Benim beklentim bunları ihlal eden yapıtları yıkmanız lazım ve bunlara bu izinleri verenleri sorgulamanız. Yolsuzlukların üstüne gideceğiz gibi lafta kalmamalı bu iş. Bariyerlerin toprağa çakıldığı, yol ihalesinin mimari izni bulunmadığı gibi spekülasyonlar olduğunu da belirten Atan "Bunu şimdiki hükümete mal etmek de doğru değil. Herkesin kenetlenmesi lazım. Fakat bunun tedbirini acil bir şekilde almak şu anki hükümete düşer. Önlem almak için gerekli girişimlerin yapılmasını ve bunları yapanların sorgulanmasını bekliyoruz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.