Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, hükümetin pusulasının şaşmış durumda olduğunu kaydederek, “Normalleşmenin sağlanması kapsamında izlenen açılılım politikalarının belli bir takvim ve yol haritasına bağlı kalınması gereği vardır” ifadelerini kullandı.
Bütün dünya ülkelerinin, kendi koşulları ve öncelikleri kapsamında, toplumlarının salgından korunması yanında açılım politikalarını hayata geçirmeye başladığına dikkat çeken Fikri Ataoğlu, “Bu çerçevede KKTC Hükümeti de açılımı sağlama yönünde adımlar atmaya başaldı.
Ancak, geçtiğimiz günlerde Bakanlar Kurulu sonrasında kamuoyuna ilan edilen açılım ve normalleşme programı tüm halkımız gibi DP tarafından da dehşetle izlenmiştir” değerlendirmesini yaptı.
“Alınan kararların herbiri, öteki kararı etkisiz kılacak şekilde önü, arkası düşünülmemiş yaklaşımlarla karşı karşıyayız” diyen Ataoğlu, ülke ekonomimizin önceliklerinin neredeyse gözardı edildiğini, tamemen sallapati bir düşünce yapısı ile alınan kararlar olduğunu belirtti.
"TURİZMİ YOK ETMEYE ÇALIŞIYORLAR..."
1 Temmuz’da KKTC turiste açılacak denilirken, hangi ülkelerden turistin geleceği yönünde tek bir kelime dahi edilmediğini vurgulayan DP Genel Başkanı, “Turizmin hangi koşullarla gerçekleştirldiğinden habersiz bir Hükümet ve turizm ile hiç ilgilenmediği belli olan bir Turizm Bakanlığı olduğu gözler önüne serilmiştir” cümlelerini kullandı.
Fikri Ataoğlu, konuyla ilgili açıklamasının devamında şunlara dikkat çekti: “Turizmde yapılanın realize olmasının mininum iki yıl olduğunu uçan kuş bilirken, Hükümet, hangi ülkelerden turizm yapılabileceğine dair bir fikir bile geliştirememiş ve tuizmci ile neredeyse alay etmiştir.
Hangi turist, hangi zaman diliminde ve hangi kanalla bu ülkeye gelebilecektir?
Hangi turizmci 24 saatte turist bulup bu ülkeye turist getirebilecektir?
Lokomotif denilen bir sektör ile bu kadar ilgisiz ve bu kadar dalga geçer gibi kararlar ütretebilen bir Hükümet, maalesef ki geleceğe dair umutları da yok etmiştir.
“ÜNİVERSİTELER BATACAK!”
Turizmin yanısıra, ikinci katma değeri yüksek alanımız olan Üniversitelerimizde eğitim görecek muhtemel üniversite öğrencilerine yönelik alınan karar da eğitim ve üniverstie anlayışını berhava etmiştir.
Öğrencilerin 8 Haziran’dan itibaren ülkeye girişlerde karantina uygulamasına kendi bütçeleri doğrultusunda girmeleri kararı, tüm dünyaya her seferinde övünerek duyurduğumuz “Eğitim Adası” hedefine tam ters bir tutum değil midir?
Öğrencileri ve turistleri ülkemize getirmek için uğraşlar veririken, hükümetin ülkeye gelecek olan öğrenciler için bu şekilde bir tavır alması kabul edilebilir değildir!
“HÜKÜMET, NORMALLEŞME DEĞİL ANOMALİLEŞTİRME YARATIYOR”
Her Hükümet, kendi halkına hükm etmekle ve halk yararına icraatlar gerçekleştirmekle mükelleftir.
Böyle bir anlayışı farkında olmayan UBP-HP Hükümeti, ekonomik tedbirlerin yanısıra normalleşmeye yönelik açılımları da yüzüne gözüne bulaştırarak, hem halkımızda hem de önde gelen sektörlermizde büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır.
Vizyondan yoksun böyle bir anlayışı, ne halkımız ne de turizm ve üniversitlerimiz hak etmemektedir.
Dünyadan kopuk, evrensel anlayıştan bihaber bu Hükümetin, yapmak yerine yıkmak, onarmak yerine bozmak ve normalleşme yerine anomalilleştirme eylemlerine yönelik halkımızın ve partimizin cevabı ise her zaman için çok sert olacaktır.
Bu noktada, Hükümet edenlerin akıllarını bir ance başlarına almalarını şiddetle tavsiye ederiz"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.