UBP Genel Sekreteri Sunat Atun, “Belli bir merkezden yeni bir itibarsızlaştırma ve karalama operasyonu için düğmeye basıldığını “ savunarak, “Elektrik kullanımı hakkında son derece ağır ve gerçek dışı bir iftiraya ile karşı karşıyayım”dedi.
Atun, “Burada hedef, KIB-TEK’te meydana gelen tarihin en büyük usulsüzlüğünü dile getiren bir muhalefet milletvekilini susturmaktır. Bir insanın fikirlerini beğenmemenin bedeli çamur atmak olmamalı” ifadelerini kullandı.
Atun yaptığı yazılı açıklamada şöyle dedi:
“Sendika çevreleri, KIB-TEK yönetimi ve bir basın yayın grubu tarafından, benim de hissedarı olduğum aile şirketimize ait binanın elektriğinin kaçak olduğu, insan güvenliğini tehdit ettiği iftirası ile karalama operasyonu başlatılmıştır. Bu çevreler, alçakça bir ithamda bulunmak için komplo içerisindedirler. Ne kaçak elektrik kullanımı ne de kaçak tesisatın olması söz konusu değildir. Tamamı iftira ve komplodur. KIB-TEK’in batırılma noktasına itilmesi, büyük yolsuzlukların yapılması ve yönetim üzerine yönelttiğim eleştirilerin sonucunda ağır bir saldırı yapılmıştır. Bir kısım medya da maalesef bu sürece alet olmuştur.
TEHDİT ALDIM
Geçtiğimiz hafta bu yönde zaten tehdit almıştım. Bu saldırıdan üç-dört gün önce, halen KIB-TEK üst yönetiminde bulunan bir görevli, benim bakanlık dönemimde birlikte çalıştığım bir müdür arkadaşımı arayarak, KIB-TEK hakkında yaptığım beyanatlar olduğunu ve bana bunun bedelini bana yakında ödettireceklerini ifade etmişti.
TÜM KONTROLLER TAMAM
Söz konusu binanın tüm alanları projeli ve vizelidir. Binadaki tüm katlar ve dairelere elektrik bağlanması için hazırlanan projelerin tamamı KTMMOB Elektrik Mühendisleri Odası tarafından 29-11-2006 tarihinde 06/2754 vize kayıt numarası ile vizelenmiştir. Binanın tamamı KIB-TEK tarafından 25-12-2006 tarihinde KIB-TEK teknisyeni Halit Özergin tarafından yapılan kontrolle tüm kontrollerden geçmiştir.
Üç kat kendi içinde birleştirilerek 2012 yılına kadar tek kiracı tarafından Mobilya mağazası olarak kullanılmıştır. Daha sonra söz konusu alan yeni kiracıya verilmesiyle birlikte tadilatlar başlamıştır. Şirket ilgililerinin kullanıma yeni açılan alana elektrik bağlanması müracaatı KIB-TEK Mağusa amirliğine iki kez iletilmiştir. Ancak en son iki hafta önce yapılan son müracaat da gerekçesiz olarak sonuçsuz bırakılmıştır. Yapmış olduğumuz araştırmalar neticesinde, sayaç bağlanması için kurumun hazırlaması gereken LESO belgesini kaybettiklerini ve yeniden hesaplanacağını ifade etmişlerdir. Ardından böyle bir komplo geleceğini kimse tahmin edemezdi. Kıb-Tek Mağusa amirliği görevini kasıtlı bir şekilde ihmal etmiştir. Bu durum hukuki kovuşturma gerektirmektedir.
Kendilerine açık çağrı yapıyorum. Eğer bir elektrik kaçağı veya herhangi bir hukuksuzluk var ise, Polis de Savcılık da yerinde durmaktadır. Kanunlar karşısında herkes eşittir.”
“AYNAYA BAKMAK”
“Bana iftira edenlere tavsiyem, aynaya bakmalarıdır” diyen Atun, ilk milletvekilliği ve bakanlığı döneminde de sözkonusu basın grubu tarafından tamamen yalan ve uydurma haberlerle, çocukları da kullanılarak şahsının karalanmak istendiğini savundu. Bir UBP milletvekili olarak sıkça şahsının hedef alınmasının da gayet anlamlı olduğunu belirten Atun şöyle devam etti:
“Burada açıkça bir muhalefet milletvekilini döverek susturma girişimi vardır. Eğer bir fikri beğenmiyorsanız, buna fikirle mukabele etmenizi tavsiye ederim. Ben bugüne kadar kimseye çamur atmadım. Ben hakkın müdacelesini tek başıma kalsam dahi yanlışlık gördüğüm her alanda halkımız adına sürdüreceğim.”
“YAKIT FİYATLARI DÜŞMESİNE RAĞMEN…”
Yakıt fiyatlarında yarı yarıya düşüş olmasına rağmen, elektrik fiyatlarında halka sadece 1 kuruş indirim yansıtıldığını savunan Atun, “Sorarım, Elektrik maliyetleri yakıt fiyatlarındaki yarı yarıya düşüş sebebi ile ucuzlaması gerekirken, bu ucuzlamadan kaynaklanan kazanç halka yansıtılmayıp nerelere aktarılmaktadır? “ dedi.
Atun şöyle devam etti:
“AKSA’nın KIB-TEK’e sattığı elektriğin bedeli 38 kuruş kilovat saatten 24 kuruş kilovat saate inmesine rağmen, neden halka sadece 1 kuruş indirim yapılmıştır? Aradaki fark nerelere gitmektedir? AKSA’nın sözleşmesi CTP tarafından 2009 yılında 15 yıl daha uzatılırken, ek kapasite izni verilirken, ve AKSA’ya ödenen ücret hiç gerek yokken CTP-ÖRP hükümeti tarafından tam iki katına çıkarılırken ve Sayıştay raporlarında bu sebepten dolayı devletin uğratıldığı zarar tespit edilirken, sendika nerelerdeydi aceba? Neden buna itiraz etmemiştir? Bu soruyu defalarca sormama rağmen, sendika yöneticileri başlarını kuma gömmektedirler. O dönem buna ses çıkarmayarak saklanan sendika yöneticileri bunu Kıbrıs Türk halkına ömür boyu izah edemeyeceklerdir. Bunun izahatını bu şirketlerin yöneticilerine sormak lazım diye düşünüyorum. Son zamanlarda Elektrik kurumuna ihalesiz bir şekilde 50-55 milyon TL’yi bulan santraller ihalesiz ve bakanlar kurulu onayı bile olmadan alınmıştır. Mevcut yönetiminin batırdığı KIB-TEK, yasalara aykırı bir şekilde borçlandırılmıştır. Bu, tarihimizin en büyük şaibesidir. Bunu araştırmak üzere gelen Sayıştay denetçileri kurumdan kovulmuştur. Ben halkın oyları ile seçilmiş bir milletvekili olarak, halkımızın hakkı için bu sorgulamaları yapmak durumundayım. Tüm bunlar kamuoyunun takdirine tabidir.”
DAVA
Atun, “Avukatlarımız, temelsiz olarak üretilen tüm iftiralar, üretilen yalan ithamlar, gerekse şahsıma yönelik kullanılan hakaretamiz ifadeler için dava dosyalamaktadır. Ayrıca, bu çevrelerin kışkırtmalarına kanarak, gerek TV programlarında, sabah haber özetlerinde, gerekse sosyal medya ve gazetelerde şahsıma saldıranların, bir anlık galeyanla buna alet olduklarını düşünüyorum. Yalan ithamda bulunanlara yönelik olarak dava açacağımı da hatırlatmak isterim” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.