Avrupa Merkez Bankası (ECB) 2011’den bu yana ilk kez faiz artırdı. Faizi beklentilerin ötesinde 50 baz puan yükselten ECB, negatif faiz dönemine son verdi. Euro Bölgesi’nde faiz oranı 2014’ten bu yana eksideydi.
ECB ana refinansman oranını yüzde 0,50; marjinal borç verme imkanını yüzde 0,75 ve mevduat faizini de yüzde 0 seviyesine çıkardı.
Bankanın karar metninde gelecek toplantılarda daha çok faiz normalizasyonunun uygun olduğu, bundan sonraki faiz artışlarının büyüklüğüne toplantıdan toplantıya karar verileceği belirtildi.
Küresel piyasalar, 50 baz puanlık faiz artışı öncesi ECB’nin faiz kararına odaklanmıştı.
Bloomberg anketine göre ana refinansman oranı, marjinal borç verme imkanı ve mevduat faizinde medyan 25’er baz puanlık faiz artışı bekleniyordu.
Ankete katılan 53 ekonomistin 49’u mevduat faizinde 25, 4’ü ise 50 baz puanlık artış öngörüsünde bulunmuştu.
ECB’nin kararı sonrası Euro, Dolar karşısında yüzde 0,7 değer kazandı. Euro/Dolar kuru 1,0250’ye yükseldi. Euro/TL kuru ise 18,18’i aştı.
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) arka arkaya faiz artırımlarına gitmesi, ECB’nin de uzun süre politika faizini sabit tutmasının da etkisiyle 20 yıl sonra ilk kez bir ara Amerikan Doları, Euro‘dan daha değerli hale gelmişti.
Avrupa Birliği yetkililerinin kıtada enflasyonla mücadele etmeye hazır olduğunu vurgulayan ECB Başkanı Christine Lagarde, enflasyon tehdidin artması durumunda daha hızlı hareket edeceklerini söylemişti.
Lagarde “Eğer daha yüksek enflasyonun beklentileri tehdit ettiğini görürsek teşvikleri de daha hızlı bir şekilde geri çekeriz” demişti.
Fed ise ABD’de geçen ay politika faizini 75 baz puan artırmıştı ve bu ABD’de 28 yıldır yapılan en yüksek faiz artışıydı. ABD’de politika faizi yüzde 1,5-1,75 aralığında. İngiltere Merkez Bankası da geçen hafta politika faizini 25 baz puanlık artışla yüzde 1,25’e yükseltmiş ve önümüzdeki ay 50 baz puanlık faişz artırımına gidebileceğini sinyalini vermişti.
Merkez bankalarının dünya çapında faiz artırımlarına gitmesinin en önemli nedeni ise enflasyondaki artış.
Yıllık enflasyon halen Euro Bölgesi’nde yüzde 8,6, ABD’de yüzde 9,1, İngiltere’de ise yüzde 9,4’e yükselmiş durumda.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.