• BIST 9659.48
  • Altın 3799.602
  • Dolar 37.9318
  • Euro 41.0352
  • Lefkoşa 21 °C
  • Mağusa 20 °C
  • Girne 21 °C
  • Güzelyurt 20 °C
  • İskele 20 °C
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 13 °C

BAF’LI HASAN MULLA OSMAN’IN TURP HİKÂYESİ

BAF’LI HASAN MULLA OSMAN’IN TURP HİKÂYESİ
BAF’LI HASAN MULLA OSMAN’IN TURP HİKÂYESİ

Genellikle gerçek yaşamdan sonuç çıkarmayı hedefleyen fıkra; nükte, eleştiri ve hiciv unsurlarını içerir. Aslında güldüren, eğlendiren ama o fasıllar bitince anlamını düşündüren.

Eğlenme ve hoşgörü temeline dayalı olan fıkra, kültür yaşamının da önemli bir parçasıdır.
Fıkra, Toplumun siyasi, ekonomik, sosyal, cinsel ve kültürel baskılarıyla alay ederek, onları hafife alarak hoşgörüyü doğurur. İnsanla toplum, yönetenle yönetilenler arasındaki düşünce farklılıklarından ortaya çıkan çatışmalardan doğan fıkranın malzemesi büyük ölçüde insandır.
Hoşça vakit geçirmenin bir yolu olan fıkralar aslında toplumsal duyarlılığın bir dışa vuruş biçimidir ve onları yaratanlar da genelde nüktedan halk filozoflarıdır.
Kıbrıs bir Akdeniz ülkesi ve ada olma niteliklerinden dolayı iklimi gibi insanı da sıcaktır.
Duygu ve düşüncelerini paylaşmaktan hoşlanır. Bu nedenle adamızda ıkra üretmiş pek çok insanımız vardır. İşte Baf’lıların Hasan dayısı da Baf’a simge olmuş, hatta yeni nesillere bile aktarılarak tanıtılmış fıkra üreticilerinden biridir. 48 yıl önce onu rahmetle uğurladık ama o nükteleri, fıkraları ve haksızlıklar karşısında sözünü en güçlü siyasilerden bile esirgemeyen bir şahsiyet olarak hâla yaşatılıyor.
*****
Teknoloji çağından önceki zamanlarda insanlar daha çok kahvehanelerde, kıraathanelerde vakit geçirir ve sosyalleşirlerdi.1963 ten önce bu mekânlar Türklerin ve Rumların uğrak ve buluşma yerleriydi. Esasen evleri ve bahçeleri de birbirine yakındı diye gündelik hayatlarında paylaştıkları çok şey vardı..O paylaşımların hatıraları önce bizim nesillere, sonra daha yenilere bile aktarılmıştır. Mizaha dayalı fıkralar o zamanlar şimdikilerden çoktu. Babamla
ilgili olanlarınsa haddi hesabı yoktu. Bugün onlardan birini yazmak aklıma esmişse; uzun zamandır ekranlarda, medyada bıkmadan telaffuz edilen bir sebzeden, Turptan dolayıdır. Bu mübarek Ramazan gününde babamı anmak ve hatırlatmaktan dolayıdır. Yoksa günahsız turpla bir sorunum yok Onu diline dolayıp değersizleştirenler düşünsün.
******
Sisami isimli rum,Hasan efendinin bahçe komşusuydu. İlişkileri gayet iyiydi ama Hasan efendi ona hep takılır,sinir ederdi. Bir sabah yine bandabuliyada ( halk pazarı) karşılaşmışlar Hasan efendi yine bir muziplik düşünmüş ve “ Be Sisami akşam rüyamda seni gördüm” demiş. “hayırdır” demiş Sisami. “Havada uçuyordun” demiş Hasan. “Uçmak iyidir vre Hasani” demiş Sisami. “ Uçmak iyidir, ben de aşağıdan seni seyrediyordum ama sen uçarken kıçında
yapraklarıyla bir turp sallanıyordu” “ Deme!.. Bu çok kötü” demiş Sisami “ Haline acıdım da turpu çıkarmak için ben de uçtum Yaprakları tutup çektim, onlar elimde kaldı ama turp çıkmadı” deyince Hasan, Sisami sinirden havaya sıçrayıp küfretmeye başlamış Hele etraflarındakilerin de kahkahalarla güldüğünü görünce tepesi iyice atmış ve Hasan’ı dava
etmiş. Mahkeme günü yine herkes toplanmış; hakim Sisami’yi dinlemiş ve sonuç olarak “Bu bir rüyaydı” diyerek davayı kapatmış. Zavallı Sisami dava açarak kendini daha çok alay konusu yapmış, duymayan varsa onların duymasına sebep olmuş. O günden sonra Sisamiyi her gören ve bu hikayeyi bilen gizliden gizliye gülüyormuş. Sisami’nin adı o günden sonra “ Turblu Sisami’ye çıkmış.


Not: Babam da bu duruma üzülmüş, Sisami’yi barıştırmış; yine eskisi gibi arkadaş olmuşlar

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler