"Omorfo, 1998 yılından beridir aynı belediye yönetimi tarafından idare edilmektedir. Omorfo bölgesi on
yıllardır, gerek Kıbrıs sorununun Omorfo’nun üzerinde yarattığı belirsizlik gerekse de ülkemizin
üretimden koparılması ve ekonomik olarak Türkiye’ye bağımlı hale getirilmesi sürecinin bir parçası
olarak başta narenciye olmak üzere tarımsal olanaklarımızın altının oyulması nedeniyle büyük bir
durgunluk ve geleceksizlik buhranı içindedir.
Son dönemlerde bölgeye yapılan yatırımlar ancak kısa dönemli ve küçük çaplı bir canlılık yaratabilmiştir.
Bunun nedeni, atılan adımların Omorfo bölgesinin yapısal sorunlarını çözmek yerine, ülkenin ciddi
biçimde sorunlu olan genel ekonomik büyüme mantığının bir yansımasından ibaret olmasıdır. Tıpkı ülke
çapında olduğu gibi, yaratılan ekonomik değerin çoğunun inşaat patronları ve üniversite sahiplerinin
cebine kaldığı, bölge halkının gerek istihdam gerek refah artışı anlamında ancak bu değerden arta kalan
kırıntılara mahkûm edildiği bir durum Omorfo’da da gelişmektedir. Dahası, tüm bunlar, kentimiz
Omorfo’nun adının da iş cinayetlerine ve çevresel yıkıma karışması pahasına gerçekleşmiştir.
Sol ise, ne yazık ki Omorfo bölgesini sadece Kıbrıs sorunu çerçevesinde gündemine almış ve seçim
zamanları dışında bölgeyi gündeme taşıyacak hiçbir ciddi girişimde bulunmamıştır. İşte Omorfo’nun
yukarıda sözünü ettiğimiz durgunluk ve belirsizlik hali, solun Omorfo’ya yönelik ilgisizliği ve vizyon
eksikliğiyle birleşince, 1998 yılından beri belediye yönetiminin değişmemesi şaşırtıcı olmamıştır.
Omorfolular, deyim yerindeyse ölümü görüp sıtmaya razı olmuşlardır. Omorfolu vatandaşların bir
kısmının mevcut belediye yönetimini desteklemesinin bir sebebi de, bugüne kadar bir alternatif
yaratmaktaki başarısızlık olmuştur.
İşte Bağımsızlık Yolu Omorfo örgütü, hem Omorfo’yu gündemin en arka sıralarına iten sol anlayışa, hem
de alternatifsizlik ortamından faydalanıp bölgeyi kalkındırmak yerine on yıllardır durumu aynı biçimde
idare eden sağ anlayışa karşı bir alternatif olmak adına çalışmalarını yaklaşık iki yıldır sürdürmektedir.
Bu doğrultuda, Bağımsızlık Yolu Omorfo örgütü, bölgedeki işsizlik meselesini gündeme taşımış,
bölgemizde yaşayan özel sektör çalışanlarının sorunlarını ve sendikalaşma ihtiyacını dile getirmiş,
bölgemizin acilen ihtiyaç duyduğu hayvan rehabilitasyon merkezi, barınak, sığınma evi ve sosyo-kültürel
alanlara dair çok çeşitli girişimlerde bulunmuş, Omorfo’da ilk kez 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü
yürüyüşünü diğer bölge örgütleriyle birlikte organize etmiş, Cypruvex çalışanlarının yaşadığı büyük
sıkıntıları gündeme taşımış, düzenli olarak gerçekleştirdiği okuma ve film gösterimi etkinlikleriyle başta
gençler olmak üzere bölge insanının sorunlarından olan uyuşturucu ve kumar/bet gibi sorunlara bir
alternatif oluşturmuş, bölgemizdeki gerek tarımsal gerek hayvancılık alanlarındaki küçük üreticilerin
sorunlarını dile getirmiş, başta karayolları ve dere yatakları olmak üzere çeşitli altyapı sorunlarımızın
çözümüne dair öneriler sunmuş ve bölgemizde yaşanan çevre felaketleri ve iş cinayetlerini gündeme
taşımıştır. Kısacası, Bağımsızlık Yolu Omorfo örgütü, bölge halkının, emekçilerin, üreticilerin, gençlerin,
kadınların, esnafların ve yoksulların her türden sorunlarını ve bölgede yaşanan adaletsizlikleri kendine
dert edinmiş ve bölgedeki diğer örgütlerle işbirliği içinde bunların üzerine gitmek için çeşitli yolları
denemiştir, denemeyi de sürdürecektir.
Bu doğrultuda, Bağımsızlık Yolu Omorfo örgütü, daha bir yıl öncesinden itibaren, yukarda dile
getirdiğimiz sorunların önemli bir sebebi olan mevcut belediye yönetiminin değişmesi ve Omorfolular’ın
hak ettikleri bir yaşam, refah, adalet, belediyecilik ve kalkınma düzeyine ulaşması için bir alternatif
yaratmak adına, bölgede değişimden yana olan çeşitli dernek, örgüt ve partilerle görüşmeler
gerçekleştirmiştir. Amacımız, belediye seçimleri için ortak ve bağımsız bir aday ortaya çıkarılması ve bu
adayın da Omorfolular’ın sadece belli bir kesiminin değil tamamının belediye başkanı olacağı bir
alternatif yaratmaktı. Bu alternatif de, elbette vatandaşın kendi sorunlarının ve bölgedeki sıkıntıların
çözümünü görebileceği somut bir programa dayanacaktı. Çeşitli kesimlerin iyi niyetine ve çabasına
rağmen, ne yazık ki bu girişim sonuç alıcı olmadı. Bunda, solun hem yukarda sözünü ettiğimiz
Omorfo’ya dair sorunlu bakışının bir etkisi vardı, hem de genel seçimlerin araya girmesiyle birlikte,
yüksek siyasete dair hesapların Omorfo’ya dair samimi bir çabanın önüne geçmesi…
Bu ortak ve bağımsız aday arayışının başarısızlığa ulaşması, elbette bizi Omorfo’da değişim için
mücadele etme anlayışından alıkoymadı. Bunun sebebi ise çok açık: mevcut belediye yönetimi yıllardır
kendi bildiğini okuyor, kendi bildiği şey de yanlış!
Güzelyurt Belediyesi harcamalarını savruk ve kamusal fayda taşımayan bir biçimde yapıyor. Yollar, sırf
birkaç müteahhidi zengin etmek adına bozulup bozulup yeniden yapılıyor, ama hiçbir ilerleme
kaydedilmiyor! Küçücük şehirde bozuk yolların olmadığı bir gün yüzü görmedik!
Güzelyurt Belediyesi küçücük şehrimizdeki araba enflasyonunun ve trafik sorununu kalıcı bir trafik
düzenlemesi yapıp, kenti turistik ve yaşamsal açısından daha çekici kılacak bisiklet yolu düzenlemelerine
gidip araba enflasyonunu azaltarak çözmek yerine pek çok Omorfolu’nun kente dair anılarının toplanmış
olduğu bir parkı ve yeşil alanı ortadan kaldırarak çözeceğini sanıyor.
Güzelyurt Belediyesi çalışanları belediye yöneticilerinin keyfi ve kişisel işleri için angarya çalıştırılmakta,
parti propagandasına zorunlu bir biçimde alet edilmekte ve çalışma koşulları belediye yönetiminin iki
dudağı arasında şekillenmektedir.
Mevcut belediye yönetimi Omorfo’nun gençlerinin bölgemizden göç etmesine seyirci kalmıştır. Dahası,
yaşlı bakımı ve yaşlıların sosyalleşmesi için kurumsal ve kamusal adımlar atmak yerine, hepimizin
vergilerini ve devlet olanaklarını kullanarak göstermelik işler yapmanın ötesine geçememiştir..
Belediye yönetimi, bölgedeki nerdeyse her kesimin hemfikir olduğu hayvan barınağı ve rehabilitasyon
merkezi ihtiyacına sırt çevirmiş, yasal sorumluluklarını yerine getirmemiş, dahası, vatandaşların gönüllü
olarak inşa ettikleri hayvan kulübelerini söküp atmıştır.
Belediye yönetimi, imar konusunda plansız ve basiretsiz bir tavır takınmıştır ve belediyenin imar bölümü
kentimize zarar vermektedir! Bandabulya restorasyonu ve sergi salonu, kentin kendine özgü tarihsel
yapısını bozacak şekilde gerçekleştirilmiştir. Araç park yerleri araçları sığmayacak şekilde dizayn
edilmiş, dere yataklarına sarı taş örülmüş, açık pazarın yeri güneşin etkisi hesaplanmadan seçilmiş, dahası
dere yatakları doldurularak, zaten 2010 yılında kocaman bir sel felaketi yaşamış bu şehir bir sonraki
felaket için daha da dayanıksız ve hazırlıksız hale getirilmiştir.
Belediye, kentin turizm değerini dibe vurdurmuştur. Kentimiz, ülkemizin en az turist alan yerlerinden
biridir. Dahası, gelen turist, çoğu zaman müzeyi ve kiliseyi ziyaret eder etmez kentten ayrılmaktadır.
Kentimizin turist gelirlerinden çok daha fazla faydalanılabilecek bir hale gelmesini sağlayacak pek çok
olacağımız vardır. Bunların başında tarihi evlerimiz, eko turizme dair olanaklarımız, sağlık turizmi için
bölgemizin taşıdığı imkanlar ve kentin tarihi dokusunun büyük oranda günümüze taşınmış olması
gelmektedir. Ancak belediye yönetimi, kentin tarihi dokusunu yok edecek imar ve inşaat izinleri vermiş,
çöplük sorununu kalıcı bir biçimde çözemeyerek kentin havasını ve atmosferini kirletmiştir. En acıklısı
ise, kalıcı ve akılcı bir planlama ve gelişme yerine gösteriş odaklı ve israf içeren yöntemler izlenmiş,
temel bir ihtiyaç duyulmamasına rağmen büyük masraflarla bir belediye “sarayı” inşa edilmiştir. Binlerce
yıllık geçmişi bulunan kentimiz, Türkiye’den gelen şarkıcılara ve havai fişek gösterilerine fahiş paraların
ödendiği Portakal Festivali’ne indirgenmiştir. Omorfo denince, ne yazık ki kimsenin aklına bunun dışındabir şey gelmemektedir.Belediye yönetimi, kentte adaletsizliği hakim kılmıştır. Kapalı çarşıdaki yatırımlar belediye
yöneticilerinin yakınlarına peşkeş çekilmiş ve belediye çalışanları bu yerlerde angaryaya çalıştırılmıştır.
İhaleler ile bir avuç yandaş zengin edilmiş, alternatifin ve ciddi bir muhalefetin yokluğunda bölgemiz
belediye yönetiminin keyfi hükümdarlığı gibi yönetilmiştir. Omorfolular bunu hak etmemektedir!
Belediye yönetimi kenti kendisini destekleyenler ve desteklemeyenler diye ikiye ayırmıştır. Bütün
eleştirilere kulak kapanmış, diyalog yolları tamamen kapatılmış, kente çeşitli konularda gönüllü bir
biçimde katkı koymak isteyen kesimlere dahi sırt çevrilmiştir. Belediye yönetimi, kendisini pohpohlayan
ve kendi çıkarlarından yana olan kişiler ve kesimler dışındaki herkesle bırakın işbirliği yapmayı, en ufak
bir diyalogdan bile kaçınmaktadır! Yukarda sayılan bütün sorunlar bir yana, sadece bu nokta bile,
belediye yönetiminin artık zihinsel bir iflasın eşiğine geldiğini göstermek için yeterlidir. En ufak bir
eleştiriye kulak tıkayan, kentimiz için katkı vermeye ve çalışma yapmaya hazır bütün kesimlere sırtını
dönen bir belediye yönetimi, bırakın Omorfo’yu ileriye taşımayı, mevcut durumu bile geriye götürür!
Tüm bu sebeplerden dolayı, bizler, Omorfo’nun geleceği adına önümüzdeki yerel seçimlerde mevcut
belediye yönetiminin mutlaka değişmesi gerektiğini kesin bir biçimde dile getiriyoruz. Bu çerçevede de,
önümüzdeki yerel seçimlerde, Bağımsızlık Yolu Omorfo Örgütü olarak CTP’nin adayı Osman Bican’ı
destekleyeceğimizi duyuruyoruz. Elbette bu desteğimiz koşulsuz şartsız bir destek değildir. “Belediye
yönetimi değişsin de yerine kim gelirse gelsin” mantığında asla değiliz ve olmayacağız. Dahası, bir yıl
önce başlattığımız belediye yönetimi için alternatif bir bağımsız ve ortak aday çalışması sırasında CTP
örgütünün yapıcı bir katkı koymak için çaba harcamadığı hafızamızdadır. Ancak Bağımsızlık yolu
Omorfo örgütü, kentimizin geleceğini ve bölge halkının daha iyi bir belediyeciliğe kavuşma ihtiyacını göz
önünde bulundurarak, değişim adına bu seçimlerde CTP’ye rağmen CTP adayı Osman Bican’ı
destekleme kararı almıştır.
Osman Bican bölgemizin sevilen bir esnafıdır ve insani ve demokrat değerlere samimice sahip
çıktığından şüphemiz yoktur. En önemlisi, mevcut belediye yönetiminin aksine, Osman Bican’ın belediye
başkanlığı durumunda belediyenin kapılarının bütün halka açılacağını, diyalog ve işbirliği yollarının
bütün kesimler için mümkün olacağını, bunun da şehrimizin gelişimi ve kalkınması için bir fırsat
olduğunu düşünmekteyiz. Bu desteğimizi, yukarda saydığımız sorunların çözümüne katkı koymak adına
seçimlerden sonra da sürdüreceğimizi, ancak aynı zamanda, gördüğümüz yanlışları ve yapılan hataları da
hiç gözümüzü kırpmadan eleştirmeye devam edeceğimizi şimdiden ortaya koymak isteriz.
Osman Bican, en kısa sürede somut programını açıklamalı, yukarda sözünü ettiğimiz sorunlara dair ne
gibi çözümler geliştirileceğini somut bir biçimde ortaya koymalıdır. Yıllardır alternatifsizlikten ve
bölgenin özel durumundan dolayı mevcut durum ile yetinmek durumunda kalan bölge halkına, açık bir
biçimde, belediye yönetimini nasıl ve ne yolla ileriye taşıyacağını, hiçbir adaletsizlik ve kayırmacılık
yoluna sapmayacağını hiçbir bölgelinin kafasında soru işareti bırakmadan anlatmalıdır.
Omorfo’da artık değişim zamanı gelmiştir!
Omorfolular, çok daha iyisini hak etmektedirler!
Omorfo’yu değiştirmeye, belediyeden başlayalım!
Oylarımız Osman Bican’a!
Bağımsızlık Yolu Omorfo Bölge Örgütü"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.