• BIST 9549.89
  • Altın 3005.985
  • Dolar 34.5383
  • Euro 35.9979
  • Lefkoşa 14 °C
  • Mağusa 13 °C
  • Girne 15 °C
  • Güzelyurt 12 °C
  • İskele 13 °C
  • İstanbul 6 °C
  • Ankara 3 °C

Bakan Ersan Saner’e açık mektup

Arif Alasya

Bu mektubu size bakıma muhtaç yaşlılarımız adına yazıyorum.

Hepimizin annesi, babası var. Onlar bizleri büyütüp topluma kazandırmak için ne gerekiyorsa bizler için yapan ve bizlerce emeği ödenmeyecek insanlardır.

Bizlerin en büyük görevi bizlere bu değeri kazandıran insanlara son günlerinde mutlu bir yaşam sunmak olmalıdır. Ancak ülkemizdeki yasalar onlara bu yaşamı sunmakta ciddi engeller içermektedir.

Günümüz ekonomik koşulları ve yaşam biçimlerimiz yaşlılıklarında bu insanlarımızı yanımıza aşmaya engel olduğu kadar onlar da kendi evlerinde yaşamlarının geri kalan günlerini geçirmek istemektedirler.

İşte bu nedenle özellikle eşleri vefat etmiş yaşlılarımız bakıcı hizmeti almak durumundadırlar. Bu gibi durumlarda sosyal Devlet anlayışımıza ters düşen muamelelerle karşı karşıya gelmektedirler.

Önce bakıma muhtaç oldukları ile ilgili doktor raporu istenmektedir. Sonra yurt içinde bu görevleri yapan insanlarımız olmadığı için genelde yabancı ülkelerden özellikle bizlerin örf ve adetlerine yakın ülkelerden bakıcı talebi doğmaktadır.

Böylesi bir durumda emekli olan bu insanlarımız Devlet yasalarına göre yanında insan çalıştıracağı gerekçesi ile işveren statüsünü kazanmaktadırlar.

Bakıcıları için Çalışma dairesinde ön müsaade alacaklar ve işveren kaydı yapacaklar.

Sosyal Sigortalara işveren kaydı yaptıracaklar. İhtiyat sandığına işveren kaydı yaptıracaklar. Getirdikleri bakıcının sağlık kontrollerini yaptıracaklar Çalışma dairesi bu bakıcıların kalacağı yerlerin kontrolünü yapacak ve uygundur diyecek. Vergi dairesinden vergi borçları yoktur diye belge alacaklar. Bakıcının Sosyal Sigortalar kaydını yaptırıp Aylık %10 (bakıcıdan da %8)yatırım yapacaklar. Bakıcının İhtiyat Sandığı kaydını yaptıracaklar ve %5 aylık on desteği yatıracaklar. Bunların dışında 1000 Euro banka teminat mektubunu Çalışma dairesine verecekler. Çalışma yasalarına göre bu bakıcı ile sözleşme imzalayacaklar. Her yıl için belli miktarda da izin parası ödeyip bakım hizmetinden faydalanacaklar.

Tüm harçlar Devlete gelir olarak gitmesi ve hizmet olarak geri dönmemesi bir yana Çalışma izni süresince yatırdığı Sosyal Sigorta ve İhtiyat sandığı primlerinde bakıcıya sağlık menfaati dışında hiçbir menfaat getirmeyecek.Bu yatırımlar gerçek işverenlerin yanında çalışacak Üniversite mezunlarının prim katkısı olarak işverenine verilecek.

Her çalışma izni hitamında Tüm bu işleri yaptığı ve bunlara borcu olmadığına dair da belge istenir.

Belki da yıllar önce emekli olup bakıma muhtaç hale gelen bu atalarımızı sırf bu duruma düştükleri için sanki da cezalandırılıyor gibi İşveren konumuna getirmek hangi sosyal adaletle uyumludur.

Yukarıda belirttiğim bu işlemleri yürütmek hangi bakıma muhtaç annemizin, babamızın elinden gelmektedir.

Böylesi prosedürleri yerine getirmek durumunda olan gerçek işverenler bunları yapamadığı için sıklıkla muhaceret affı çıkartılarak onları rahatlatan hatta onlara ek gelir katan uygulamaların olduğunu son muhaceret affı ile siz açıkladınız daha süre dolmadan 237 işveren ve 5248 kişi bu aftan yararlandı.

Bu yaşlı insanlarımıza bakıcıların ortalama maliyeti bu koşullarda kullandıkları ilaçlara harcayacakları miktarlara bağlı olarak aylık 4000Tl’yi aşmaktadır.

Bu bakıma muhtaç anne ve babalarımızın sayısı olsa olsa 500 kişiyi geçmez. Tüzük değişikliği ile bu yaşlılarımızı işveren statüsünden çıkartılıp, Devlete ödenen harçlar dışında sosyal yardım fonlarına yatırımları örneğin İhtiyat sandığına kaldırılsa, Sosyal Sigorta yatırımları %50 azaltılarak onları mali yönde biraz rahatlasak Devletin fonlarının büyük bir kaybı mı olur?

Bir kez da onlar için gecikmiş yatırımlarının en azından faizlerine af getirip onları işveren değil özel statüde insanlar olarak değerlendirip. Hem formaliteleri azaltıp hem de fonlara yatırımlarını asgariye indirseniz ve onlara bu yaşamlarının son günlerinde maddi yönden de küçük bir rahatlama getirseniz onları çok çok mutlu edersiniz.

Yoksa parası olmayan yaşlıları ölüme mi terk edelim?

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları