Yine sessiz sedasız yangından mal kaçırırcasına KKTC Bakanlar Kurulu ihalesiz tamamen menfaat ilişkilerine dayalı deniz kıyısında dönümlerce sit alanı araziyi bir üniversiteye uzun süreliğine kiraladı.
Yani peşkeş çekti.
Niteliğini hiçe sayarak.
Dayanışma, örnek ve titiz bir çalışma ile bunu ortaya çıkarttı.
Belgesini de yayınladı.
Hepimiz gördük okuduk.
Peki bu işler nasıl böyle olabiliyor?
İhalesiz ve tamamen keyfi.
Bakanlardan birisi karar veriyor, oturuyorlar ve gelen talep üzerine devletin deniz kıyısında bulunan ve sit alanı statüsünde olan dönümlerce arazisini uzun kira sözleşmeleri ile devrediyorlar.
Kısacası milletin malını babalarının malıymış gibi dağıtıyorlar.
Ama kimlere?
Menfaat ilişkisi içerisinde oldukları insanların sahibi olduğu kurumlara.
Malum bu arazinin devredildiği üniversitenin sahipleri aynı zamanda bir bankanın da sahipleri.
Bu bankaya bir çırpıda milyon sterlin borç ödeyen bakanlar var, Bakanlar Kurulunda.
Nasıl mı?
Basbayağı!
Çalışıp ödemişler.
Vatandaş üç beş kuruşluk borcunu ödemekte zorlanırken, ya da ödeyemezken onlar milyon sterlinlere varan borçlarını ödeme becerisi göstermişler demek ki.
Şimdi böylesi ilişkilerin varlığında bu arazinin bir şekilde ilgili üniversiteye uzun süreli kiralanmasına tabi ki ben şaşırmıyorum.
Sizler de şaşırmamışsınızdır ama yine de vay be demekten kendinizi alamadınız.
Doğru mu?
Doğru!
Zira tam da vay be denecek boyutta çıkar ilişkileridir bunlar.
Sadece bunlar mı?
Değil.
Kamu bankalarına bakın.
Kimlere ne kadar kredi vermişler?
Kimlerin batık şirketlerini bu kredilerle kurtarmaya çalışmışlar?
Vatandaş 3 kuruş borç için binbir teferruatta takılırken, mevzuat gereği o 3 kuruşu almak için bin takla atarken, batmış şirketlere, hiçbir bankanın kredi vermediği işletmelere, kredi notu düşük şirketlere milyonlarca kredi veriyorlar.
Sadece bu kadar mı?
Değil..
Bakın bakalım vakıf üniversitelerinde ihaleler kimlere gidiyor?
Kimler yükümlülüklerini yerine getirmeden bu ihalelerden ödenek alıyor?
Bitti mi?
Hayır.
Bakın bakalım belediyelere hangi belediye hangi milletvekilinin çocuğunun inşaatlarına uygunluğu olmadığı halde inşaat izinleri veriyor?
Bu kadar mı?
Değil.
Turizm fonlarına bakın.
Hangi şirket veyahut şirketlerden turizm tanıtma fonunu altında hizmet alındığına bakın.
Velhasıl siz biz hep bakmaya devam edelim.
Çünkü bu ilişkiler böylesi bir yapıyla sürüp gidecek..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.