• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Lefkoşa 9 °C
  • Mağusa 10 °C
  • Girne 15 °C
  • Güzelyurt 9 °C
  • İskele 10 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 1 °C

Barajda boğulacak partiler kimler mi dediniz?

Taner ULUTAŞ

Çok bilinmeyenli denkleme dönüşen seçimler için tanıtım ve reklam haftaları başlıyor. Aday adayları, sonrasında da partilerin adayları ve sıralaması derken bukez hangi partiler sandıktan çıkar ve hangi parti tek başına iktidar olur. Tek başına iktidar olamazsa kim kiminle koalisyon kurar tartışmaları başladı.

Neyse henüz doğmayan çocuğa don biçmek gibi bir niyetim yok. Ama doğan çocukların yani sınava girecek partilere don dikmek için onları analiz yapma gibi bir düşüncem tabi ki olabilir.

Gelin öncelikle birinci parti olacak veya anketlerde hep birinci parti olarak gösterilen Ulusal Birlik Partisinden başlayalım.  Kemikleşmiş bir oy potansiyeline sahip UBP’de değişmeyen veya değiştirilmek istenmeyen listeleme ve bir birini doğrama mekanizması var. Özellikle bu durum kendini Mağusa Bölgesinde bütün haşmetiyle gösteriyor. Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi bu bölgede seçimde etkili olacak isimler arasında sanırım ciddi bir rekabet var. Bu rekabete çizmelerini giyen ve kızı Resmiye Canaltay için çalışacak olan eski Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu da katılınca seçimde ortaya ciddi bir rekabet yaşanacak demektir.

Sunat Atun bu kavgadan pek yara almadan çıkar ancak ayni şeyi yetmiş yerden bıçak yiyen Ahmet Kaşif, Hamza Ersan Saner hatta Hakan Dinçyürek için söyleyemeyiz. Resmiye Canaltay’ın sandıktan çıkması için birileri elinden gelen ardına koymayacağı çok bilinmeyenli bir denklem değil.

 Girne’de ve Güzelyurt’ta da ayni durum söz konusudur. Girne’de parasal güçler çarpışacak. Burada Eroğlu’nun kızları tarafından kesildiği iddia edilen İzlem Gürçağ sanırım en büyük darbeyi alacak. Seçilmesi için elinden gelen maddi manevi herşey yapacak olan bir Bulut Akacan’ı hiç hesabın dışında tutmayın. Keza Güzelyurt’ta Kemal Dürüst ile Ali Pilli kavgasını da hiç hesap dışına taşımayın.

Lefkoşa’da Faiz Sucuoğlu, Ersin Tatar, gibi isimlerin yanısıra bence Arabacıoğlu’nun katılmaması ile Gönyeli’de oluşan boşluğu Olgun Amcaoğlu dolduracak. Başbakanlık Müsteşarlığının verdiği güç ile bence sandıktan çıkanlar arasında olur düşüncesindeyim. Kısacası UBP’de ‘Güneş’ birilerini gara gavurma ederken birilerini kış güneşi gibi ısıtacak. Bence 17-18 Milletvekil bandında oynayacak.

**

CTP’ye göz attığımız zaman partinin şuandaki lokomotifi konumundaki Tufan Erhürman’ı yabana atmamak gerek. Lokomotif güçlü olunca vagonlar kolaylıkla çekilir. Zaten buda partinin toparlanması ile kendini gösteriyor. Adaylar arasında iyi isimlerin olması partinin bir artısı. Ancak partinin iktidara gelmesi sonrasında iş ve makam bekleyenlerin eleştiri tahammülsüzlükleri parti adına bir eksi oluyor. Tufan Erhürman için en büyük handikap bence Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros olacak. Fikri Toros emek-sermaye tartışmasını yeniden hortlatacak sanırım.

Mağusa bölgesinde Ferdi Sabit Soyer – Oktay Kayalp kavgasının  devam etmesi gücün o bölgede bölünmesine neden oluyor. Bu çekişmesinin bittiğini sananlar bana göre yanılırlar. Eski Başbakanların partiden ayrılması bana göre parti yönünden olumlu. Ömer Kalyoncu ile Mehmetali  Talat’ın emirname değişikliği sonrasında arazilerini 10 kata çıkartması sanırım hala daha hafızalardaki yerini muhafaza ediyor. Ancak bir ayağını kaldırana kadar diğer ayağını köpek kapar, dünyanın en ağır vincinin bile kaldıramaz dedikleri 95’lik ihtiyar pipisinin bile zor topuz kalkmasına rağmen bazıları koltuktan kımıldamaz dediğimiz eski Başbakanların, seçime katılmayacak olması da bence parti adına bir avantaj.

Duyguyla akan gözyaşı gibi vatandaşa sıcak bakan, Lefkoşa Belediyesini çukurundan dibinden çıkartıp çukurun eşiğine getiren, Meclisteki vekilliği esnasında sosyal yönü ile beğeni toplayan eskilerden Kadri Fellahoğlu ile yenilerden Piyangolar İdaresinde gösterttiği başarılı icraat ile Biray Deliceırmak partiye artı bir güven getirdi kanaatindeyim. Bence 15-17 arasında milletvekili çıkartabilir

**

Halkın Partisi, yaptıkları yanlışlar ile halkın umutlarını tüketen, UBP ve DP’nin alternatifi olarak çıktığı seçim yarışında önceleri dünya rekortmeni Usame Bold gibi anketlerde rekor üstüne rekor kırdı. Kudret Özersay gibi bir değer ile halkın umutlarını yeşertti. Ancak sonrasında UBP’ye özenip listeler hazırlanmaya başlanınca önce disiplin cezaları sonrasında da partiden ihraçlar geldi. Sonrasında tek adamlık tartışmaları başlayınca parti yıpranma sürecine girdi. Buna bağlı olarak istifalar kendini göstertmeye sonrasında da adayların yerini beğenmeme süreci başladı.

Parti 1500 bin feet yükseklikte giderken birden ‘OZON’ tabakasının delindiğini gördüler. Parti şimdi 1500 feet yukarıdan yere doğru pike yapıyor. Millet, düşen uçağa bakmaz ve faturayı direksiyon başındaki Özersay’a keser diye düşünüyorum. Partide iyi isimler var. Bu iyi isimler partinin oy potansiyelinin artmasına neden oluyor. Ama o da bir yere kadar etkili olur.  Sanırım düşen uçak 9-10 Milletvekili bandında durur..  

**

TDP’ye gelince, sanırım seçimlerin parlayan yıldızı olma sürecini sürdürüyor. Partiye katılan yeni isimler partinin halk nezdindeki kariyerinin artmasına neden oluyor. Mağusa’da Angolemli faktörünün yanısıra Ercan Hoşkara’nın iddiası da dikkat çekiyor Girne’de Zeki Çeler ve Ayşe Öztabay’ın gücüne, İlkşen Varoğlu Atik ile Elmas Tokay ve diğer yeniler güç kattı.

TDP’nin uzun bir süredir İskele’de kaybolan gücü, sanırım bölge halkı tarafından sevilen bir kişiliğe sahip olan Erkut Yılmabaşar ile yeniden yukarılara taşınmaya başlandı. Erkut Yılmabaşar gibi bir ismin yanına Cemaliye Soğancı gibi bölge halkı tarafından sevilen sayılan bir isim de eklenince lokomotif sanırım vagonları daha kolaylıkla çekecek görünüyor.

TKP’nin en büyük gücü sanırım Lefkoşa olacak. Lefkoşa’da Cemal başkanın yanısıra son yıllarda ismi giderek beğenilenler arasında zirveye taşınan Asım İdris, halkın beğenisini büyük ölçüde kazanan Dr. Halil Hızal ve Dr. Suphi Hüdaoğlu da var. Av. Boysan Boyra, Akademisyen Ediz Tuncel, Tekin Birinci ve spor camiasının yakından tanıdığı Bülent Kılıçoğlu sanırım partiye büyük oy sağlayacak görüşündeyim.

Bu arada Mehmet Harmancı’nın Belediye Başkanlığını kazanması ile perdeyi yırtarak birde bir yapan. Mustafa Akıncı ile bu başarıyı ikileyen TDP’de, Harmancı ve Akıncı faktörü göz ardı edilmemeli. Bu iki güç ile TDP Meclisteki üye sayısını 7-10 arası Milletvekili bandına taşıyabilir. 

**

Demokrat Parti için barajda kalacak söylemlerine kulağımın arkası ile gülüyorum. Güzelyurt bölgesindeki 15 istifa bile DP’yi bence barajın altına itmez. Etkiler mi? tabiki oylarını etkiler. Lefkoşa’da Serdar Denktaş’ın, TV’de yaptığı konuşmalar ile halkın büyük beğenisini kazanan İpek Kabidan’ın,. Mert Taşkın ile halkın büyük sempati beslediği Okyay Sadıkoğlu’nun yanısıra engelliler ile ilgili girişimlerde bulunan Sedat Hacımehmet’in bulunduğu liste kesinlikle barajda kalmaz.

Mağusa’da Afet Özcafet ile Kenan Akın’ın yanısıra yanlışlıklarına rağmen halkın sempatisine sahip bir Fikri Ataoğlu’nun bulunduğu liste göbek atarak hatırı sayılır oy toplar diye düşünenlerdenim. Bunun yanısıra Çelebi Ilık gibi herkese destek veren bir üst düzey bürokratın bulunduğu listede Güzelyurt’ta bende varım dedirttir. Bence DP seçimin çok bilinmeyenli denklemlerinden birisi konumundadır.

**

Yeniden Doğuş Partisi, Erhan Arıklı’nın kişiliğinde yaptığı ilk çıkışını kendi kendine koyduğu takoz ile yavaşlattı. Bertan Zaroğlu’nun eskiden gereksiz yere sosyal medyada yaptığı salvo atışları yerini olgunluğa bıraktı ancak bu zararın sismik dalgaları henüz bitmiş değil. Partiye, Kıbrıslı Türkün de Türkiye kökenli vatandaşların da şiddetle karşı çıktığı ötekileştirme politikası veya söylemleri zarar verdi. Partinin adaylarının ilk sıralarında Kıbrıslı Türk kökenli bir adayın olmaması bu savı daha da güçlendirdi. Perde arkasında söylendiği iddia edilen biz bu Kıbrıslılara göstereceğiz söylemi etkin politikalar ile ortadan kaldırılmazsa sanırım yukarıya doğru tırmanış yerini durağanlığa getirir. Buda barajda boğulmayıp barajı aşarsa 2-3 milletvekili ile sınırlı kalır düşüncesindeyim.

**

Toplumcu Demokrasi Partisi bana göre en büyük zararı anket şirketlerinden gördü. Mehmet Çakıcı ve kendisine ben büyük desteği veren Mehmet Davulcu ile başlayan süreç, Ali Gulle, Sonay Adem ve Tözün Tunalı ile mesafe almaya çalışırken,  art arda çıkan 1.01 gibi yüzdelikler partinin gerilemesine neden oldu. Çakıcının çabaları partinin yeniden toparlanması konusunda iyi bir yola girerken bukez aralarına aldıkları BKP’de İzzet İzcan ile Abdullah Korkmazhan’ın kavgası sonrasında durağan hale geldi.

Partide Reşat Soylukal ve Uğur Barani gibi spordan gelen tanınmış isimler var. Ancak KKTC genelindeki adayların halk tarafından yeterince tanınmaması partinin oy potansiyelini yeterli duruma getirme yönünde yeterince yol almasına neden olmayabilir.

**

MDP ile ilgili fikir yürütmek bence çok zor. Çok gerilerde kaldılar. Kendilerini tanıtma açısından da bence yetersiz kaldılar. Belki bana çok kızacaklar ama bu bir aylık sürede çok çalışmazlarsa bu görüntü ile sandıktan çıkmaları çok zor.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları