LTB BAŞKANI HARMANCI İLE LTB TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ KOMİSYONU BAŞKANI ATLI, ALINAN KARARI BASIN TOPLANTISIYLA DUYURDU
HARMANCI: “LTB SINIRLARI DAHİLİNDE 4 TANE GECE KULÜBÜ VAR… BELEDİYENİN İŞYERİ İZNİ VERMEDİĞİ BİR ORTAMDA HERHANGİ BİR FAALİYET YÜRÜTÜLMESİ MÜMKÜN DEĞİL”
ATLI: “KARAR, ÜLKENİN BU ALANDA ADIM ATMASINA, GEREKEN YASALARIN ÇIKARILMASINA VE AYNI ZAMANDA BUNUN DENETİMİNİ YAPACAK POZİSYONA GELMESİNE KATKI SAĞLAYACAK”
Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı, LTB Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu ile birlikte, Lefkoşa Belediyesi sınırlarında, bar/eğlence yeri izni alıp “fuhuş” yapılan yerlerin izinlerinin yenilenmeyeceğini açıkladı.
Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı ile LTB Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu Başkanı Mine Atlı alınan kararı, “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” nedeniyle düzenledikleri basın toplantısında kamuoyuna duyurdu.
LTB Toplantı Salonu’nda yer alan basın toplantısında, bazı belediye meclis üyeleri ve komisyon üyeleri de hazır bulundu.
Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Harmancı, toplantının başında yaptığı kısa konuşmada, toplantının “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” nedeniyle gerçekleştirildiğini söyledi.
ATLI
Ardından söz alan LTB Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu Başkanı Mine Atlı, ülkede son 20 yıla damga vuran gece kulüpleri meselesi ile ilgili olarak Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu’nun uzun süredir yoğunlaşmış bir çalışma sürdürdüğüne dikkat çekerek, komisyonun çalışması sonunda bir karara imza atarak, Lefkoşa Türk Belediye Meclisi’nin onayına sunduğunu kaydetti.
“İZİNLER YENİLENMEYECEK”
Kararın geçen Belediye Meclisi’nde oy çokluğu ile onaylandığını ifade eden Atlı, 2017 yılından itibaren Lefkoşa belediye sınırları içerisinde bar/eğlence yeri izni alıp fuhuş yapılan yerlerin izinlerinin yenilenmeyeceğinin karara bağlandığını duyurdu.
“LTB, ülkemizde insan ticaretini engellemeye yönelik olan ve seks işçiliği koşullarını düzenleyen yasaların eksik kalması ve bu durumun hem istismar hem de zorla çalıştırma durumu yaratmasına sessiz kalabilecek pozisyonda olmayacaktır” diyen Atlı, herkesin kendi görev ve yetkisi uhdesinde bu olayın üzerine gitmesi gerektiğine inanç belirtti.
Yurtdışından adaya getirilen insanların, ne patronların, ne de polisin uhdesinde olacak şekilde pasaportlarına zorla el konulmasının kabul edilebilecek bir durum olmadığını ifade eden Atlı, ülkenin, uluslararası raporlarda altı çizildiği üzere dünyada insan ticareti bakımından tehlikeli ülkeler kategorisinde olunduğunu belirtti.
“Herkesin bildiği ama kimsenin aynı zamanda bilmediği, herkesin kabul ettiği ama kimsenin gereğini yapmadığı bir ortamdayız” şeklinde konuşan Atlı, alınan kararın ülkeyi bu durumdan kurtarmaya yetmeyeceğinin bilincinde olduklarını söyledi.
Kararlarının, ülkenin bu alanda adım atmasına, gereken yasaların çıkarılmasına ve aynı zamanda bunun denetimini yapacak pozisyona gelmesine katkı sağlayacağına inanç belirten Atlı, ülkede faaliyet yürüten gece kulüplerinde insan ticareti yapıldığı ve kadınların bir kısmının zorla “seks kölesi” olarak çalıştırıldığının, gerek ülkede yapılan araştırmalarda, gerekse uluslararası raporlarda uzmanlar tarafından tespit edildiğini kaydetti.
“İNSAN TİCARETİ VE SEKS KÖLELİĞİ HAKLI VE MEŞRU GÖSTERİLEMEZ”
21. yüzyılda ülkede yaşanan insan ticareti ve seks köleliğinin hiçbir gerekçe öne sürülerek haklı ve meşru gösterilemeyeceğine dikkat çeken Mine Atlı, “devlet ve bugüne kadarki hükümetler, insan ticareti ve kadınların zorla seks kölesi olarak çalıştırılmasına son vermek veya cezai yaptırım uygulamak bir yana, bunu meşrulaştırıcı uygulamalarda bulunmuş ve bu sömürüye zemin hazırlamıştır” dedi.
“SEKS İŞÇİLİĞİNİN KOŞULLARI DOĞRU YARATILMALI”
Bunun en somut delilinin ise gece kulübü adı altında faaliyet yürütüp “insan ticareti yapan ve kadınları sömüren bu suç merkezlerinden” vergi alınması olduğunu vurgulayan Atlı, “seks işçiliğinin koşullarının doğru yaratılması gerektiğine” dikkat çekti.
Atlı, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu olarak bu kararla dünyanın en eski mesleklerinden biri olan seks işçiliğine karşı tavır almadıklarını da kaydetti.
Bu kararla hedeflerinin, seks işçilerinin ölü cesetleriyle karşılaşmadıkları, seks işçilerinin sağlık ve seyahat özgürlüklerinin tanındığı ve seks işçilerinin emekçi kadınlar olarak güvenli bir yaşam sürebilecekleri iş koşullarının yaratılması olduğuna işaret eden Atlı, “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde verilen eşitlik mücadelesinde, hiç bir kadını veya kadın emeğini bunun dışında bırakamayız” dedi.
“İNSAN ONURU, HİÇ BİR DÜZEN TARAFINDAN ÇİĞNENECEK KADAR HAFİF DEĞİLDİR”
“İnsan onuru, hiç bir düzen tarafından çiğnenecek kadar hafif değildir” şeklinde devam eden Mine Atlı, kapitalist dünya düzeni içerisinde barınma, iş ve ekmek sürekli olarak tehdit altındayken ve birçok insanın temiz su, güvenli bir ev ve gıdaya erişimi yokken, başkalarına zararı olmadığı sürece herhangi bir emeği yargılama hakkına sahip olmadıklarını belirtti.
“YEREL YÖNETİMLERİN BU ALANDA FONKSİYONLARININ GELİŞMESİNE KATKI SAĞLAYACAĞIZ”
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu’nun 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü selamladığına vurgu yapan Atlı, bu bağlamda sürekli bir mücadele içerisinde olacaklarını belirterek, yerel yönetimlerin bu alanda fonksiyonlarının gelişmesine katkı sağlayacaklarını sözlerine ekledi.
HARMANCI
Mine Atlı’nın konuşmasının ardından yeniden söz alan LTB Başkanı Mehmet Harmancı da, LTB’nin toplumsal cinsiyet eşitliği alanında yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi verdi.
LTB olarak bir süredir öğrenme ve uygulama sürecinde olduklarına işaret eden Harmancı, toplumsal cinsiyet eşitliği uygulamalarını belediye politikalarının parçası değil, merkezi yapma çalışmalarına devam ettiklerini söyledi.
Harmancı, bunun yanında ülkede, cinsiyetinden, cinsel yöneliminden ve/veya engelinden dolayı dışlanan, görmezden gelinen hatta şiddete uğrayan kişilerin eşitliğine dair farkındalık yaratıp, yaşanılan ayrımcılığın ortadan kaldırılması, etkilerinin azaltılması için üzerlerine düşen görevleri yerine getirmeye çalıştıklarını anlattı.
Bunlara ek olarak, yaşanan savaş ve zulümlerden kaçarak ülkeye sığınan mültecilere yönelik de; gerek günlük ihtiyaçlarının giderilebilmesi, gerekse toplum yaşamına daha kolay adapte olabilmeleri için Mülteci Hakları Derneği ile dayanışma içinde belediyede Türkçe dersleri vererek katkı koyma çabası içinde olduklarını söyleyen Harmancı şöyle devam etti:
“Dünya üzerinde olduğu gibi, Lefkoşa’nın kuzeyinde yaşayanların, yaşamlarını farklılıklarına rağmen eşit şartlarda sürdürebilmeleri için yapılması gerekenler oldukça fazladır. Bizler yolun başında olsak da yılmadan, insan odaklı çalışmaya, insana taraf olmaya devam edeceğiz.”
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ KOMİSYONU VE BİRİMİ
LTB’nin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu’nu geçtiğimiz yıl oluşturduğunu anımsatan Harmancı, öncelikle bu alanda çalışabilecek personelin farkındalığını artırmak ve ayrımcılığa karşı bilinçlerini yükseltmek için belirledikleri eğitimlerin tamamlandığını anlattı.
Ekibin, 25 tane muhtarla birlikte bu dönem içerisinde saha çalışmaları başlattığını söyleyen LTB Başkanı Mehmet Harmancı, şiddet gören, neo-liberal politikalar sonucu yoksullukla boğuşan kadınların tespiti için çalışmalar yapıldığını söyledi.
Birim personellerinin bu çalışmayı ayrıca Sosyal Hizmetler Dairesi’ndeki veriler ve belediyede daha önceden hâlihazırda var olan verilerle de bütünleştirildiğini anlatan Harmancı, bu verilere dayanılarak kendilerini en doğru sonuçlara ulaştırabilecek anket çalışmasını yapmak için hazırlıklarını tamamladıklarını kaydetti.
“KADIN DAYANIŞMA EVİ ÇOK YAKINDA”
Lefkoşa’nın Arabahmet Bölgesi’nde bulunan bir binayı hukuk mücadelesi sonrası geri almayı başardıklarını söyleyen Harmancı, ilgili binanın, Lefkoşa halkına hizmet etmesi için Kadın Dayanışma Evi haline getirilmesine karar verildiğini anımsattı.
Bu alanda hem LTB Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu, hem de birimlerinin ön hazırlıklarının neredeyse tamamladığını vurgulayan Mehmet Harmancı, binanın hizmete girmesiyle, burada, kadınlar için hukuksal, ekonomik ve psikolojik destek programları başlatılacağını belirtti.
Aynı zamanda eğitim ve sağlık uygulamalarının da bu alan içerisinde yer alacağına işaret eden Harmancı, çocuklara yönelik programlar uygulamanın da yine dayanışma evinin görev alanlarının başında geleceğini ekledi.
“PAYLAŞIM MUTFAĞI”
Öte yandan LTB’nin tüm bunlar yanında, Bandabuliya içerisinde bulunan dükkanlardan bir tanesini “paylaşım mutfağı” olarak kullanılmak üzere hazırladığını anlatan Mehmet Harmancı, bu mutfakta zor durumda olup evine ve kendisine yemek alamayacak insanlar için her gün düzenli yemek pişirilerek ücretsiz olarak verileceğini söyledi.
Uygulama kapsamını olanaklar çerçevesinde genişletme kararlılıkları bulunduğuna dikkat çeken Mehmet Harmancı, ilk etapta gerçekten bu durumda olan kişilerin belirlenmesinin sağlanacağını ve LTB’nin vereceği ücretsiz özel kart ile yemekleri temin edebileceklerini anlattı.
Harmancı, ayrıca evinden çıkamayan özel ihtiyaçlı bireyler ve aynı kapsamdaki 65 yaş üzeri kişilerin de paylaşım mutfağından yararlanabileceklerine dikkat çekti.
“BİR AY SONRA DEVREYE GİRMESİ HEDEFLENİYOR”
Mutfaktan ayrıca entegrasyon süreci içerisindeki mültecilerin de yararlanmasının hedeflendiğine işaret eden Harmancı, “Mutfağın idamesi konusunda Vakıflar İdaresi ile de görüşmeler sürdürülmekte olup 1 ay sonra devreye girmesi hedeflenmektedir” dedi.
“BELEDİYE SINIRLARI İÇİNDE 4 GECE KULÜBÜ VAR”
Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan LTB Başkanı Mehmet Harmancı, LTB sınırları dahilinde 4 tane gece kulübü olduğunu, gece kulübü iznini İçişleri Bakanlığı’nın verdiğini, belediyenin ise bunlara sadece işyeri izini verdiğini söyledi.
Belediyenin işyeri izni vermediği bir ortamda herhangi bir faaliyet yürütülmesinin mümkün olmadığına dikkat çeken Harmancı, aldıkları kararın bazı şeylere katkıda bulunmasını umut ettiklerini, insan ticaretini engellemeye yönelik yasalar, hukuksal adımların atılmasını temenni ettiklerini dile getirdi.
“ÜLKESEL ÇAPTA BİR MÜCADELE ŞART”
“Umarız bu durum, insanların mesleklerini kendi rızasıyla yapabilecekleri, hiçbir dayatma ve zorlamayla karşı karşıya kalmadıkları bir ortama vesile olur” diyen Mehmet Harmancı, kararın diğer belediyelere katkıda bulunmasını da temenni ederek, konu hakkında ülkesel çapta bir mücadelenin şart olduğunu söyledi.
Harmancı, İçişleri Bakanlığı’nın üzerinde çalışması gereken yüklü bir program olduğunu sözlerine ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.