Sekiz yaşımdan beri güvercin besliyorum. Şu anda , kümeslerimde ,en az elli çift, değişik renkte-cinste kuşum vardır. Onları yedirmek, beslemek, yuvalarını temizlemek ve onları saatlarca seyretmek hobim olmuştur. Yaşantıları, eşleşmeleri, yavrularını beslemeleri, kavgaları , hep ilgimi çekmiştir. Çoğu insanların güvercini , ağzında zeytin dalcığı ile, yansıtmaları ve onu “barış sembolü” olarak kabulleri, beni şaşırtıyor. Şaşkınlığımın ve bu inanca karşı çıkışımın başlıca nedenleri :
- Eşlerine sadık değiller. Başka dişilerle de eşleşip sevişirler ve kavgaya tutuşurlar
- Başka yuvalara baskın yaparlar, kendi yuvalarını kurmak için çöpleri çalarlar, yavrucukları gagalarlar
- Yuvasından düşenleri korumak bir yana vurarak öldürürler
- Yemlenirken kavga ederler
- Su başında banyo yaparken kavga ederler
- Eşleşme esnasındaki çifte saldırırlar, erkeği dişinin üzerinden düşürürler
- Kol kanat darbeleri ile birbirlerine acımasızca saldırırlar
- Kendi yuvalarına ve yavrularına yaklaşan komşularını döverler
- Yalnız zeytin dalı-çöpcüğü değil, yuva yapmak ve kuluçkaya oturmak için her yerden, diğerlerinin yuvalarından, işe yarayan çöpcükleri, yaprakları, kanatları çalarlar
- Fırsat bulerkenden, hatta zaman zaman, zorla kendi eşi olmayan dişilere tacizde bulunurlar ve atlarlar.....
Bütün bu saydıklarımdan sonra, güvercin, barış sembolü olarak neden öne çıkartılıyor, anlamış değilim. Bilmem sizler de hemfikir misiniz ? Yorumunu sizlere bırakıyorum. Bu Pazar günü de değişik bir konuya değineyim dedim.. 2 fotoğraf sunuyorum: Biri kümesimdekileri , diğeri de , özel bir beyazı yansıtıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.