Baş ve boyun kanserleri ağız, boğaz, geniz, yutak, burun, tükürük bezleri, tiroit ve gırtlağı kapsıyor. Baş ve boyun kanserlerinin erken evrelerde teşhis edildiğinde yüzde 80 ila 90 oranında tedavi edilebildiğini vurgulayan Avrupa Baş ve Boyun Kanserleri Derneği Genel Sekreteri ve Türkiye’de Baş ve Boyun Kanserleri Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Şefik Hoşal, “Olguların yüzde 60’ında tanı konduğunda hastalık ilerlemiş olarak karşımıza çıkıyor. Geç tanı konulduğunda ise sağ kalım oranları oldukça düşebiliyor. Bu nedenle insanların, özellikle de 40 yaş üstü erkeklerin ne zaman doktora başvuracaklarını bilmeleri çok önemli” uyarısında bulunuyor.
Baş ve Boyun Kanserleri Farkındalık Haftası kapsamında değerlendirmede bulunan Hoşal, Türkiye'de geçtiğimiz yıl yapılan baş ve boyun kanseri farkındalık anketi verilerine işaret ederek, "Baş ve Boyun Kanserleri farkındalık çalışmalarının sürdürülmesi önemli bir gereksinim. Türkiye'de anketi yanıtlayanların yüzde70'i hastalığın belirtilerinden emin olmadıklarını ve yüzde 36'sı baş ve boyun kanserini hiç duymadıklarını kabul ederken, olası belirtiler listesini yanıtlayanların yüzde62'si en belirgin şikayet olarak boyundaki şişliği tanımlıyor. Öte yandan Türkiye'de sigaraya bağlı baş ve boyun bölgesinde en sık karşılaşılan gırtlak kanserinde hastaların ancak yüzde 39'u ses kısıklığının gırtlak kanseri ile ilişkili olabileceğini düşünüyor.
COVID-19, hastalar üzerinde yıkıcı bir etkiye sahip olan ve geç tanı konulduğunda sağ kalım oranlarının düşük olduğu baş ve boyun kanserine ilişkin tanı konma sürecini de olumsuz etkiliyor. Anket katılımcılarının yaklaşık yüzde 40'ı pandemi nedeniyle bir doktora başvurmayacaklarını belirtiyor. Maalesef olguların yüzde 60'ında tanı konduğunda hastalık ilerlemiş olarak karşımıza çıkıyor. Halbuki erken evrelerde teşhis edildiğinde tedavi başarısı yüzde 80-90'lara ulaşıyor" dedi.
Baş ve boyun kanserlerinin belirtilerini sıralayan Hoşal, "Boyunda şişlik, yutma sırasında ağrı, yutma güçlüğü, sürekli ses kısıklığı, ağız içi yaraları, tek tarafı tıkalı burun ve/veya burundan kanlı akıntı, boğaz, yüz, çene veya kulakta ağrı belirtilerinden herhangi biri, sebebi belli olmadan üç hafta veya daha uzun süre mevcutsa zaman kaybetmeden bir doktora başvurulması gerekir. Geç tanı konulduğunda sağ kalım oranları oldukça düşebiliyor. Bu nedenle insanların, özellikle de 40 yaş üstü erkeklerin ne zaman doktora başvuracaklarını bilmeleri çok önemli" dedi.
Türkiye'de sigaraya bağlı en sık karşılaşılan türün gırtlak kanseri olduğunu ifade eden Hoşal, "Diğer baş boyun kanserleri ise dil, ağız, dudak, boğaz, tükürük bezi, yutak, tiroit, geniz ve sinüs tümörleridir. Baş ve boyun kanserlerinin en önemli nedenleri, sigara ve alkol kullanımı ve HPV yani cinsel yolla bulaşan insan papilloma virüsüdür. Erkeklerde baş ve boyun kanseri oranı kadınlara kıyasla iki-üç kat daha yüksektir. Risk faktörleri bilinmeli ve gerektiğinde şüphelenilen noktada hekime muayene olunmalıdır" diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.