Sudan'da hayat pahalılığı protestolarının sonucu olarak 11 Nisan 2019'daki askeri müdahalenin ardından oluşan boşlukta asker, kendilerinin yöneteceği 2 yıllık bir geçiş dönemi isterken Aralık 2018 devrimi ile zafer naraları atan protestocuların temsilcisi sivil koalisyon Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) ise siviller idaresinde 4 yıllık bir sürece girilmesinde ısrar etti.
Asker ve siviller arasındaki 4 ay süren krizin sonlandırılması için 39 ay sürmesi öngörülen ortak geçiş yönetimini başlatacak Anayasal Bildiri Anlaşması, geniş bir uluslararası katılımla 17 Ağustos 2019'da imzalandı.
ÖDBG'nin seçtiği Başbakan Abdullah Hamduk, 21 Ağustos 2019'da yemin etti ve 5 Eylül'de geçiş döneminin ilk hükümetini kurdu.
Hamduk, barışın sağlanması, eski rejimin sembol isimlerinin yargılanması, yasal reformlar yapılması, devlet kurumlarının, yargı ve ordunun yeniden yapılandırılması ve ekonomik durumun iyileştirilmesini, geçiş döneminin en önemli gündem maddeleri arasında sıraladı.
Hükümet, 3 Ekim 2020'de ise ülkedeki silahlı gruplarla Güney Sudan'ın başkenti Cuba'da barış anlaşması imzaladı.
Barış anlaşmasını imzalayan silahlı grupların yönetime dahil edilmeleri için Hamduk, eski hükümeti feshedip 9 Şubat 2021'de yeni kabinesini kurdu.
Hamduk hükümeti, ekonomik, siyasi, dini ve toplumsal reformlara imza atsa da askerin müdahaleleri, ekonomik gerekçeler ve koalisyon içerisindeki fikir ayrılıkları nedeniyle başarılı olunamadı.
Özellikle hükümetin ordunun yeniden yapılandırılması ve mal varlıklarının maliyeye aktarılması gibi teşebbüslerle askerin doğrudan hedef alındığı ağır suçlamalar iktidar ortaklığını fiilen sona erdirdi.
25 Ekim askeri müdahalesi
Ordu ile sivil yönetim arasında iktidar mücadelesi ve ciddi fikir ayrılıkları yaşanması sonucu asker, 25 Ekim 2021'de yönetime el koyarak olağanüstü hal ilan etti, hükümeti feshetti, Başbakan Hamduk dahil onlarca siyasetçiyi ve aktivisti gözaltına aldı.
Günlerce ev hapsinde kalan Başbakan Hamduk'a konuşma yasağı getirildi.
Askerin anlaşmalara uymaması, tek taraflı kararlar alması ve güvenlik güçlerinin sivil yönetim talep eden barışçıl göstericilere karşı orantısız güç kullanımı, geçiş yönetiminin askeri ve sivil kanadı arasında daima ihtilaf konusu oldu.
Yönetim krizini sona erdirmek amacıyla 21 Kasım'da Ordu Komutanı Abdulfettah El Burhan ile teknokrat hükümeti kurması için görevine iade edilen Hamduk arasında siyasi anlaşma imzalandı.
Askeri darbe ve siyasi anlaşmaya tepki gösterenler, hükümetin tamamen sivillere devredilmesi talebiyle ülke genelinde süresiz gösteriler başlattı.
Göstericiler, askerin kışlaya dönmesini ve tam sivil bir yönetim talep ederken ordu, mevcut şekliyle gösterilerin siyasi çözüme katkı sağlamayacağını ve Temmuz 2023'te seçimle ve tüm Sudan'ın uzlaşısıyla iş başına gelecek hükümet kurulana kadar iktidar ortağı olmayı sürdüreceğini belirtti.
Sudan'da ordunun yönetime el koyduğu 25 Ekim'den bu yana sivil yönetim talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinde güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu 57 kişi hayatını kaybetti.
Hamduk, siyasi krizin çözülememesi nedeniyle istifa etti
Tabandaki rahatsızlık, uluslararası toplumun beklentileri, askerin baskıları, aylardır süren kitlesel protestolar ve nihayetinde siyasi anlaşmadan da sonuç alınamaması üzerine Hamduk, aralık ayının son günlerinde istifa sinyalleri verdi.
Sudan Başbakanı, geçiş döneminin askeri ve sivil bileşenleri arasındaki uzlaşı çabalarına rağmen siyasi krizin çözülememesi nedeniyle 2 Ocak 2022'de görevinden istifa ettiğini bildirdi.
Hamduk istifa konuşmasında, siyasi krize çözüm bulmak için tüm taraflarla görüştüğünü ancak netice alamadığını belirterek, mevcut krizin siyasi bir kriz olmakla beraber ekonomik ve sosyal hayatın tüm yönlerini kapsayacak kapsamlı bir kriz olma yolunda ilerlediğini savundu.
Lidersiz, istikbal vadetmeyen ve çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu gösteriler, demokrasi bekleyenleri tam olarak tatmin etmiyor.
Göstericiler ve onların arkasındaki siyasi ve sivil gruplar ve koalisyonlar da askerin gidip sivil yönetime geçilmesi dışında halka şu ana kadar elle tutulur bir fikir ve proje sunabilmiş değil.
Askeri müdahale karşıtı gösterilerin 73 gündür sürdüğü ülkede, ordunun Hamduk'a halef arayışları ise sürüyor.
Kulislerde, eski Maliye Bakanı İbrahim El Bedevi ile 25 Ekim'de feshedilen hükümetin Maliye Bakanı Cibril İbrahim isimleri başbakanlık için zikrediliyor.
Askerin seçimlere kadar görev yapacak geçici ve yetkileri sınırlı hükümet modelini değerlendirdiği belirtiliyor.
"Askerin önündeki seçenekler; geçici hükümet kurması veya seçimlere gitmesi"
Sudani gazetesi yazarı ve eski Genel Yayın Yönetmeni Abdülhamid Avad, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Hamduk'un istifası, tüm olasılıkların kapısını açıyor ve ortam sisli olduğu için kimse önümüzdeki günlerde ne olacağını kestiremiyor." dedi.
Hamduk'un, Burhan ile siyasi anlaşmayı imzalamasının hata olduğunu öne süren Avad, "Zamanlaması dışında başbakanın istifasının esasen doğru olduğuna inanıyorum. Bu adım, askeri bileşenin durumu daha fazla kontrol etmesine sebep olacak. Askerin önündeki seçenekler; geçici hükümet kurması veya seçimlere gitmesi." ifadelerini kullandı.
Avad, her geçen gün artan protestoların askeri iktidarı istifaya veya en azından taviz vermeye zorlama ihtimalinin de seçenekler dahilinde olduğuna işaret etti.
"Sudan, yeniden yaptırımlar ve izolasyonlara dönebilir"
Hadase gazetesi yazarı Ömer Faruk'a göre, Hamduk'un ekibi ve tabanıyla istişare etmeden askerle tek taraflı siyasi mutabakatı imzalaması istifasına yol açtı.
Faruk, "Ülkede işler daha fazla istikrarsızlığa doğru ilerliyor. Sonraki çatışma, Burhan liderliğindeki ordu ile halk arasında olacak. Burhan, protestoları güç kullanımıyla bastırmaya çalışırsa Sudan, uluslararası yaptırımlara ve izolasyona dönebilir." değerlendirmesinde bulundu.
Burhan'ın protestoları bastırmada başarılı olma olasılığını zayıf gördüğünü belirten Faruk, "Çünkü protestoların ana itici güçleri genç erkekler ve kadınlardır. Bu insanlar, bunun kendi gelecekleri olduğuna ve sadece demokratik bir ülkede olacağına inandıkları için onları alt etmek şu anda imkansız." ifadelerini kullandı.
“Hamduk askerle anlaşarak darbenin parçası oldu”
Hartum Basın Yayın Kurulu Başkanı Yusuf Hamed, Hamduk'un istifasının siyaset sahnesinde önemli bir etkisi olmadığını belirterek, kendisinin Burhan ile siyasi anlaşmayı imzalayarak 25 Ekim darbesinin bir parçası olduğunu söyledi.
Hamduk'un sokak hareketinin önünde ve demokratik yönetimi destekleyen uluslararası toplum karşısında askeri bileşen için bir perde vazifesi gördüğünü savunan Hamed, "Ayrılmasıyla bu perde ortadan kalktı ve artık yüzleşme doğrudan halk ve ordu arasında olacaktır." diye konuştu.
Ordu ve halk arasındaki denklemin, eski rejim tarafından "şeytanlaştırılan" ve önemli bir faktör olan siyasi güçlerden yoksun olduğunu ifade eden Hamed, özellikle de ÖDBG'nin halkın isteklerini ve ülkenin istikrarını sağlayan siyasi bir denge oluşturmak için harekete geçmesi gerektiğini kaydetti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.