• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • Lefkoşa 13 °C
  • Mağusa 17 °C
  • Girne 18 °C
  • Güzelyurt 13 °C
  • İskele 17 °C
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 11 °C

Başkanlık Sistemi İyi Mi? Kötü Mü? Çare Mi? (3)

Cenk DİLER

Bugün, Başkanlık Sistemi konusuna girişimizin üçüncü günü. İlk iki gün; başkanlık sisteminin olmazsa olmazı “tanımlayıcı” unsurlarını, kısa olarak doğuşunu yani tarihçesini ve uygulandığı ülkeleri anlatmaya çalışmıştık. Bugün de, bu sistemin uygulanışı sırasında daha da çok başarıya ulaşmasını sağlayan faktörlere bakmakta fayda var diye düşünüyorum. Çeşitli ülkelerde sistemin uygulanışında görülen sorunların nedeninin ve ABD’de bu sıkıntıların yaşanmamasının anahtarı olarak; Amerikan siyasal partilerinin ideolojik birlik ve parti disiplininden uzak oluşları yani, İKİ PARTİLİ ILIMLI SİSTEMİN uygulanması ile açıklanmaktadır. İki partililikten kasıt, yasa ile sadece iki partinin kuruluşunu ya da varoluşunu sağlamak değil, seçim sistemleri sayesinde İSTKRAR için de önemli olarak görülen, az sayıda ve etkili partilerin varlığı anlaşılmalıdır. Zaten ABD’de de ikiden fazla siyasal parti bulunmakta ve hayatlarını sürdürmektedirler. Ama yıllardan beridir, Cumhuriyetçiler ve Demokratların üstünlüğünün bariz bir şekilde sürdüğü bilinmektedir. Nur Uluşahin bu hususu, “Anayasal Bir Tercih Olarak Başkanlık Sistemi” adlı eserinin 113. Sayfasında şöyle detaylandırıyor: “Mainwaring, 1990’da yayınlanan bir makalesinde, ardışık olarak 25 yıl ve daha fazla başkanlık sistemi ile yönetilen altı demokrasi tespit edilmiştir. Bu ülkeler Şili, Kolombiya, Kosta Rika, ABD, Uruguay ve Venezuela’dır. Bu altı ülkenin ikisi Kolombiya ve ABD tutarlı bir şekilde İKİ PARTİ sistemi olarak varlık göstermişlerdir. Kosta Rika genellikle hâkim parti ya da iki parti sistemine, ender olarak da üç partiye sahip olmuştur. Venezuela’da, 1973’den bu yana seçim yarışında iki büyük parti boy göstermiş ve sistem temel olarak iki parti çizgisinde işlemiştir.  Uruguay 1970’lerin başlarından itibaren üç parti veya iki buçuk parti biçimine yaklaşmışsa da, demokrasi tarihinin büyük kısmında baskın parti ya da iki parti sistemine sahip olmuştur. Şili ise, dünyada 25 yıl ya da daha fazla devam eden tek, çok partili başkanlık demokrasisidir. Yazar, 1993 yılında yayınladığı bir diğer makalesinde ise, istikrarlı kabul ettiği yedi başkanlık sisteminden altısında, alt mecliste sandalyelerin ortalama olarak %45’inden daha fazlasının başkanın partisinin kontrolünde olduğunu göstermektedir. Filipinler, ABD, Kolombiya, Kosta Rika, Uruguay, Venezuela ve Şili’den oluşan bu grupta da; sapma gösteren tek ülke, parti sistemindeki parçalanmanın ve etkili parti sayısının gruptaki diğer ülkelere oranla yüksek olduğu Şili’dir.” Demektedir. KKTC’de bu durumu siyasi hayatımıza uyarlamak çok mu zor? Yukarıda da belirttiğimiz üzere partiler arası İDEOLOJİK BİRLİK ne durumda? Aralarında uçurum var mı? İdeolojik ayrılıklar nelerdir? Cevap? Şahsen ben düşünüyorum ve bulamıyorum. Örneğin ekonomik sistem KKTC’de nasıl uygulanmaktadır? Piyasaya hâkim ekonomik sistem hangisidir? Bu sistemlerin hangisi, hangi parti tarafından nasıl savunulmaktadır? Çok kısa olarak ekonomik sistemlerin neler olduğuna bakalım: Vikipedia şöyle yazıyor: “Ekonomik sistem, bir toplumda mal ve hizmetlerin üretimini, ticaretini, dağıtımını ve kaynakların üretime tahsis edilmesini düzenleyen, ayrıca üretimi kimlerin yapacağına karar veren uygulama ve ilkeler bütünüdür. Ekonomik sistemleri salt ticari açıdan ele almak mümkün değildir. Aksine ekonomik sistemlerin en belirleyici özelliği politik ve ideolojik kökenli olmalıdır. Bu önermenin tersi de doğrudur, yani siyasi yaklaşımları şekillendiren temel unsur ekonomidir. Siyaset ve ekonomi iç içe geçmiştir ve birbirinden ayrışmazdır. Bu açıdan bakıldığında Dünya’daki siyasi yapıları ekonomi temelinde sınıflandırmak en uygun yöntem olarak görünmektedir. Günümüzde veya yakın tarihte uygulanan ya da etkileri devam eden ekonomik sistemlere dair bir sınıflandırma şu şekilde yapılabilir: 1) Sosyalizm / Toplumsalcılık 2) Komünizm / Ortaklaşacılık 3) Kapitalizm / Anaparacılık 4) Liberalizm / Özgürlükçülük 5) Karma Sistem / Karma Ekonomi 6) Faşizm / Bağlaşımcılık 7) Emperyalizm / Yayılmacılık 8) Anarşizm Partilerin, gerek parti programlarına, gerekse tüzük ve yönetmeliklerine bakarsak yukarıdakilerin hangisi ile KESİN ÇİZGİLER tespit edebiliriz. Hele de uygulamalarına bakacak olursak, düşünün ve söyleyin lütfen, yıllardır gidip gelen iktidarlar tarafından, FARKLI bir EKONOMİK veya SİYASAL SİSTEM uygulamasına rastladınız mı? Rastlayan varsa beri gelsin. Peki, İDEOLOJİK YAKINLAŞMA, KKTC partileri arasında çoktan gerçekleşti demek hayalcilik sayılır mı? Yıllardır iktidarı hangi partiler paylaşmaktadır? Genelde bu rakam “iki buçuk” değil mi? Hade “üç” diyelim. Cömert davranıp, beş yapalım. Aralarında İDEOLOJİK FARKLILIK olmadıktan sonra ve her gelen ayni sistemi SABİTLEDİKTEN sonra, hepsi birden ve külliyen TEK PARTİ sayılmazlar mı? Çok fazla bilimselleşip, bilimsel kaynak gösterip da bunu kanıtlamaya çok fazla gerek de yok aslında. Ciğerci Ahmet Dayım bu işi çoktan siyasi literatüre kazımadı mı? “Fasulya’nın yahnisi, gider gelir aynisi” diyerek tarihe geçirmedi mi? Buna itirazı olan siyasal partimiz var mı? Evet... Bugünkü yazımızda da, İDEOLOJİK FARKLILIĞIN, siyasi partiler hayatında, aralarındaki makasın ne kadar kapandığını ve birbirlerine yaklaştığını irdelemiş olduk. Yarın, ılımlı partilerin ne demek olduğunu anlatmaya çalışarak, yolculuğumuza devam edeceğiz. Dilediğiniz soruları, e-posta adresime yazarak cevaplandırmamı sağlayabilirsiniz. İyi pazarlar…    

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları