• BIST 9724.4
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Lefkoşa 17 °C
  • Mağusa 12 °C
  • Girne 17 °C
  • Güzelyurt 15 °C
  • İskele 12 °C
  • İstanbul 11 °C
  • Ankara 7 °C

Batı Afrika'nın 522 Yıllık Boya Kuyuları Zamana Direniyor

Batı Afrika'nın 522 Yıllık Boya Kuyuları Zamana Direniyor
Batı Afrika'nın 522 Yıllık Boya Kuyuları Zamana Direniyor

Batı Afrika ülkelerinden Nijerya'da üretilen kumaşlar, 522 yıldır geleneksel olarak aynı teknikle "dye pıt" olarak isimlendirilen boya kuyularında renklendiriliyor.
 

Mavinin her tonunu içeren ve yüzyıllardır zamana direnerek boyanan çivit boyalı gök mavisi kumaşlar unutulmaya yüz tutmuş durumda.
 

Kano şehrinin en meşhurlarından Kofar Mata boya kuyuları zamana direnen son boyama merkezleri arasında yer alıyor.
Nijeryalı Malik Kabara, tarihi boya kuyularıyla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçmişte şehrin ana gelir kapılarından olan boya çukurlarından yüzlercesinin faaliyet gösterdiğini ancak halihazırda durumun değiştiğini dile getirdi.

 

Kabara, "Eskiden bu gördüğünüz mavi elbiseleri herkes giyebiliyordu ama bugün çok fazla kullanılmıyor ve bazı evlerde dekorasyon malzemesi olarak kullanılıyor." şeklinde konuştu.
 

522 YILLIK MAYALAMA YÖNTEMİ
1498'de Kano'da kurulan Kofar Mata boya çukurları, Sahra Altı Afrika'daki tüccar ve gezginleri Batı Afrika'nın en önemli ticari merkezlerinden Kano'ya çekmek için inşa edildi.
522 yıllık değişmeyen geleneksel yöntemle önce indigo ağacından elde edilen boya, yüzyıllık kuyularda, içerisine kül ve bazı katkı maddeleri eklenerek birkaç aylık sürede mayalanıyor.

 

Bu kumaşların, anavatanı Hindistan-Asya olan indigo bitkisinden elde edildiğini aktaran Kabara, "Bu boya indigo bitkisi ve küllerin harmanlanarak kuyularda belli bir süre mayalanmasıyla elde ediliyor. Çivit boyasının oluşması için en az 1 hafta mayalanma süreci alıyor. Daha sonra kuyularda mayalanan boyanın içine, gördüğünüz bu kumaşlar batırılarak renklendiriliyor." ifadesini kullandı.
 

Desen verilerek hazırlanan kumaşlar son olarak ağaçtan yapılmış çekiçlerle dövülerek yumuşatılıyor ve giyilip yeniden yıkandıktan sonra ütülenmeye gerek kalmadan kendi kendine düzleşiyor.
Üretilen kumaşlardan elbise, başörtüsü veya sofra örtüsü dikilebiliyor.

 

Libya ve Senegal'de üretilen boyalarda kimyasal madde kullanılırken, buradaki boya çukurlarından sadece indigo (çivit) boyası kullanılıyor.
Kabara, kuyulardaki mayanlanmış çivit boyasısının bölge halkı tarafından şifalı sıvı olarak da bilindiğini ve tüketildiğini dile getirdi.

 

Çivit boyalı mavi kumaşlar yüzyıllar önce Sahra Çölü'nü bir uçtan bir uca dolaşan Tuaregler tarafından Afrika'ya tanıtıldığı gibi Sahra Altı Afrika'yı dolaşan tüccar ve seyyahlar tarafından da dünyaya tanıtıldı.
Hausalardan başka Sahra Atlı Afrika'da gök mavisi kumaşları kullanan Tuaregler "çölün mavi adamları" olarak da biliniyor.

 

GÜÇ VE BİLGELİĞİN SEMBOLÜ
Kano'da yüzyıllar önce üretilmeye başlanan çivit renkli gök mavisi kumaşlar sağlık ve bilgeliğin sembolü olarak kabul ediliyor.

 

Nijeryalı Kabara, "Bu kumaşlar tarihi ve kültürel semboller içeriyor. Birbirinden farklı desenlerin kullanıldığı kumaşların çizimlerinde Hausa emirlikleri, emirin gücü, ayın gölgesi ile sağlık, eğitim ve gücü simgeleyen halka gibi tasarımlar resmediliyor." dedi.
 

522 YILLIK GELENEK YOK OLMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA
 

Nijeryalı bazı zanaatçılar tarafından devam ettirilmeye çalışılan gelenek, fabrikalaşma ve ucuz Çin malları nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Bazı Nijeryalı geleneksel üreticiler Çin mallarının piyasaya girmesiyle düşük kaliteli ürünlerin ucuz fiyata satıldığını ve bunun da kendi emeklerine gölge düşürdüğünü dile getiriyor. Bu nedenle son 20 yılda sadece Kano'da yaklaşık 20 tekstil fabrikası kapanmak zorunda kaldı.

 

Geleneksel yollarla yüzyıllardır kumaş boyayan ustalar federal hükümet ve eyalet yönetiminden destek isteyerek çivit kumaşlarının dünya genelinde tanıtılmasını talep ediyor.
 

Bazı boya çukurları ise maliyeti ucuz, elektrik ihtiyacı gerektirmeyen ve bazı önemli müşterilere sahip olduğu için rekabete dayanabiliyor ve hala ayakta durabiliyor.
Tüm zorluklara rağmen Mali Togo, Nijer, Senegal gibi Afrika ülkelerinin yanı sıra bazı Asya ve Avrupa ülkelerinden de siparişler gelmesi bu geleneğin sürdürülmesine destek oluyor.

 

Turistlerin güvenlik nedeniyle gelmek istemediği Nijerya'da üreticiler, sosyal medya üzerinden de ürünlerini tanıtarak tüm dünyaya ihraç ediyor.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler