Halkın Partisi (HP) Milletvekili Ayşegül Baybars, ülkenin vahim bir noktaya getirildiğini, ekonomi dibe vurmuşken, hükümet olabilmiş ama iktidarı elinde tutamayan bir yapıyla demokrasi mücadelesi verdiklerini ileri sürdü.
Halkın Partisi’nden verilen bilgiye göre, katıldığı bir televizyon programında gündemi değerlendiren Baybars, şöyle konuştu:
“Anayasa’nın değiştirilemeyen maddeleri arasında yer alan ‘Ülkenin demokratik, laik bir hukuk devleti olduğu’ ilkesini bu kadar ayaklar altına alan bir yapıyla mücadele edeceğimizi düşünemezdik. Hangi ideolojik düşünceyi savunursanız savunun KKTC’nin laik, demokratik bir hukuk devleti olduğu ilkesini çiğneyemezsiniz. Maalesef bu ilkeyi içselleştirmeyen, benimsemeyen birçok insan olduğunu da tecrübe ettik. Bir ay önce hukukun üstünlüğünü tartışıyorduk, ‘Üstünlerin hukukuna yol açmayın’ diyorduk. Hem hükümet kanadının yasaları hiçe saymasına hem Sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın makamında Anayasa’ya aykırı davranışlarına tanık olduk. Şimdi de ‘Demokrasiyi paspas etmeyin, halkın iradesini teslim etmeyin, temsil edin’ diyoruz.”
“TOPLUMUN GÖZÜNÜN İÇİNE BAKARAK OYNANAN BİR OYUN VAR”
Halkın Partisi olarak toplumun verdiği varoluş mücadelesine yakışır şekilde ülkeyi daha iyi yarınlara kavuşturabilmek için mücadele ettiklerini ifade eden Baybars, partinin kuruluşundan itibaren yaşatılan değerler erozyonuna, adam kayırma, menfaat siyasetine karşı durduklarını söyledi.
Baybars, “Son zamanlarda yaşananlara baktığımızda, UBP, YDP ve DP’de hakim olan zihniyetin tamamen bir bakanlık alma, iktidarı alıp hükümetçilik oynama, yandaşlara menfaat dağıtma üzerine olduğunu görüyoruz. Tamamen teslimiyetçi bir bakış açısı hakim. Toplumun gözünün içine bakarak oynanan bir oyun var. UBP’nin Genel Başkanı ve vekillerinin oynadığı, YDP ile DP’nin çanak tuttuğu bir oyun. Toplumla dalga geçiyorlar” ifadelerini kullandı.
“CUMHURBAŞKANI’NIN ANAYASAL MEŞRUİYETİ SORGULANIR HALE GELMİŞTİR”
“Cumhurbaşkanının seçildiği günden itibaren tarafsızlığını koruyamadığını; UBP’nin seçtiği bir Cumhurbaşkanı gibi davrandığını” ileri süren Baybars, Cumhurbaşkanı’nın toplumun tüm kesimlerini kucaklamayı tercih etmediğini savundu.
Baybars, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“UBP’yle birlikte hareket ettiğini, partinin içişlerine de karıştığını, partiden aldığı görüşler doğrultusunda kararlarını şekillendirdiğini söylemekten çekinmeyen bir Cumhurbaşkanı’nın tarafsızlığı, bağımsızlığı, Anayasa’daki meşruiyeti sorgulanır duruma gelmiştir. Bundan gocunmaması da hicap duyulması gereken ayrı bir konudur. Bir partinin %60’la seçilmiş, partisini %40’la birinci parti seçtirmiş Genel Başkanı Başbakan olamıyor, kendisini bunun nedenini açıklamaktan bile aciz durumda tutuyor. Partisi içinde kendisine darbe yapılıyor. Jet skandalıyla adı anıldığı için Cumhurbaşkanı’nın görevden aldığı kişiye yine Cumhurbaşkanı görev veriyor. Üstelik önce Parti Meclisi’nde karar verilmesini isteyip sonrasında kararı beklemiyor. Bunlar artık bir parti içi mesele de değildir. Bu bir partinin ülke siyasetini getirdiği durumdur.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.