• BIST 9636.12
  • Altın 2930.278
  • Dolar 34.6515
  • Euro 36.3536
  • Lefkoşa 8 °C
  • Mağusa 7 °C
  • Girne 10 °C
  • Güzelyurt 5 °C
  • İskele 7 °C
  • İstanbul 8 °C
  • Ankara -3 °C

Bayramda sağlığınızdan olmayın

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Diyetisyeni Banu Özbingül Arslansoyu bayramda beslenme önerileri verdi.
Bayramda sağlığınızdan olmayın

Banu Özbingül Arslansoyu, kişilerin bayramda güne hafif bir kahvaltı ile başlaması gerektiğini, şerbetli tatlılar yerine sütlü ve meyveli tatlıları tercih etmesi gerektiğini, kişilerin tabağının dörtte birini et, dörtte birini tahıl, kalan kısmının ise sebze yemekleri ve salatadan oluşturulması gerektiğini bol su tüketilmesi ve aç karnına bayram ziyaretine gidilmemesi gerektiğini belirtti.

banu-ozbingul-arslansoyu(yeni)-001.jpg

 

Kronik Hastalığı Olan Kişiler Yağsız veya Az Yağlı Et Tercih Etmeli

Kırmızı etin doymuş yağ ve kolesterolden zengin bir besin olduğunu söyleyen Diyetisyen Banu Özbingül Arslansoyu, üzerinde görünen yağlı kısmının etten ayrılsa bile kırmızı etteki ortalama yağ oranının %20 olduğunu belirtti. Kronik hastalığı olan bireylerin yağsız ya da az yağlı etleri tercih etmesi gerektiğini söyleyen Diyetisyen Banu Özbingül Arslansoyu, etlerin haşlama, fırında ya da ızgara şeklinde tüketilmesine dikkat edilmesi gerektiğini, kızartmadan kaçınılması gerektiğini belirtti. Diyetisyen Banu Özbingül Arslansoyu sözlerine şöyle devam etti: “Etle yapılan yemekler kendi yağı ile pişirilmeli, ilave yağ eklenmemelidir. Etler E ve C vitamini içermezler. Bu nedenle etlerin mutlaka sebzelerle beraber pişirilmesi önemlidir. Bu yöntem hem besin çeşitliliğini sağlayacak hem de bazı minerallerin vücut tarafından emilimini arttıracaktır.”

 

Ülkemizde Bayram Denilince Akla İlk Mangal Gelmekte

Ülkemizde bayram denilince akla ilk gelenin mangal olduğunu söyleyen Diyetisyen Banu Özbingül Arslansoyu, mangalda pişirilen etlere uygulanan yöntemin yanlış olduğunu belirtti. Uygulanan yanlış yöntemle ette kanserojen maddelerin oluşmasına sebep olunduğunu söyleyen Diyetisyen Banu Özbingül Arslansoyu, etin yüksek sıcaklıkta pişip yanması sonucunda, heterosiklik amin ve polisiklik aromatik hidrokarbon (PAH) denilen kanserojen maddelerin ortaya çıktığını söyleyen Diyetisyen Banu Özbingül Arslansoyu, bu maddelerin etten ateşe damlayan yağlardan ve çıkan dumanın etle temasından oluştuğunu belirtti.

 

Diyetisyen Banu Özbingül Arslansoyu: “Etlerin Bazı Baharat ve Otlarla Marine Edilmesi Kanserojen Madde Oluşumunu Azaltmakta.”

Mangalda pişirilen etleri kanserojen maddelerden korumak için kömür kullanımında çok yüksek ateşi tercih etmemek gerektiğini, yüksek ateşin ette kanserojen maddelerin açığa çıkmasına ve B grubu vitaminlerin de kaybına yol açtığını söyleyen Diyetisyen Banu Özbingül Arslansoyu, kömür közüyle et arasında en az 15 santimetrelik bir mesafenin bulunması gerektiğini ve etlerin alevle yakılarak pişirilmemesi gerektiğini belirtti. Diyetisyen Banu Özbingül Arslansoyu pişirme önerileri ile ilgili şunları söyledi: “Pişirme öncesi etlerin bazı baharat ve otlarla marine edilmesi kanserojen madde oluşumunu azaltmaktadır. Bu yüzden etlerinizi marine edin. Mangal ve ızgaralarınızı her kullanımdan sonra çok iyi temizleyerek, oluşmuş kanserojen maddelerin bir sonraki yemeğinize aktarılmasını önleyin. Ateşe damlayan yağ ile açığa çıkan kanserojen maddelerin oluşumunu azaltmak için yağlı etlerden kaçının.”

Diyetisyen Banu Özbingül Arslansoyu: “Çözünen Et Hemen Pişirilmeli, Tekrar Dondurulmamalıdır.”

Özellikle kurban bayramında çok sayıda hayvanın kesilmesi ile kesim öncesi ve sonrasında gereken kontrol ve hijyen kurallarına uyulmaması ile hastalıkların ortaya çıktığını söyleyen Diyetisyen Banu Özbingül Arslansoyu, kurbanlık hayvanın kesiminden sonra “rigor mortis” adı verilen ölüm sertliğinin ortaya çıktığını ve etlerin bekletilmeden bu sertlikle tüketilmesi durumunda midede şişkinlik, hazımsızlık gibi sıkıntılara yol açacağını belirtti. Diyetisyen Banu Özbingül Arslansoyu şöyle devam etti: “Bunu önlemek için etler kesildikten hemen sonra 5-6 saat serin bir yerde (14-16 C), sonrasında 18-19 saat da buzdolabında bekletilmeli, toplamda 24 saat beklettikten sonra tüketmelidir. Etler kesinlikle çiğ ya da az pişmiş olarak tüketilmemeli, büyük parçalar halinde değil, birer yemeklik olacak şekilde küçük parçalara ayrılarak buzdolabı poşetinde, buzdolabında ya da derin dondurucuda saklanmalıdır. Bu şekilde hazırlanan etler buzdolabında 3 gün, derin dondurucuda 3 ay muhafaza edilebilmektedir. Kıyma olarak saklanacaksa bu sürenin daha da kısa olduğunu unutmayın. Etler dondurulduktan sonra buzdolabında çözdürülmeli, çözünen et hemen pişirilmeli, tekrar dondurulmamalıdır.”

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler