• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Lefkoşa 10 °C
  • Mağusa 10 °C
  • Girne 13 °C
  • Güzelyurt 8 °C
  • İskele 10 °C
  • İstanbul 6 °C
  • Ankara 2 °C

“Bebek İstediği Sürece Anne Emzirmeli”

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi, toplum sağlığıyla ilgili konularda büyük bir duyarlılıkla toplumu bilgilendirmeye ve çok merak edilen soruların cevaplanmasında aracılık etmeye devam ediyor.
“Bebek İstediği Sürece Anne Emzirmeli”

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi, toplum sağlığıyla ilgili konularda büyük bir duyarlılıkla toplumu bilgilendirmeye ve çok merak edilen soruların cevaplanmasında aracılık etmeye devam ediyor. Ekim ayının ilk haftası tüm dünyada Emzirme Haftası olarak bu konuya dikkat çekmek maksadıyla etkinliklerle geçiriliyor. Dünyada anne sütü alımını teşvik etmek amacıyla birçok proje yürütülüyor. Toplum sağlığının temel taşını oluşturan ve uygulandığı takdirde toplumu birçok bulaşıcı hastalık, bağışıklık sistemi hastalığı ve psikolojik hastalıktan koruyabilecek insan doğasının bir gereği olan emzirmeyle ilgili Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Bircan Kavaz, Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Op. Dr. Didem Rıfkı’nın sorularınıyanıtladı

 

Emzirmenin ne kadar üzerinde durulması gereken bir konu olduğuyla ilgili açıklamalarda bulunan Dr. Kavaz, “Özellikle de ek gıdalar geniş bir yelpazede marketlerde sunulurken bu konunun bu kadar vurgulanmasında bir sebep olmalı. Emzirme ve anne sütü alımı, çocuk büyüme ve gelişiminde en önemli faktördür. Hiçbir şey sağlıklı bir bebek ve çocuk için anne sütü yerine geçemez. Anne sütünü ilk aşı olarak kabul edebiliriz. Zira dünyada milyonlarca çocuk anne sütüyle beslenmediği için yaşamını yitiriyor” dedi.

 

“Bebek İstediği Sürece Anne Emzirmeli”

Çocukların ne kadar süreyle, günde kaç kere ve nasıl emzirilmesi gerektiğiyle ilgili olarak, “İlk 6 ay bebeğin büyüme ve gelişmesinde herhangi bir problem olmadığı sürece sadece anne sütüyle beslenmelidir. 2 yaşında kadar devam edilmelidir. 1 yaşından sonra anne sütü bebeğin besin ihtiyacının %25’ini oluşturur. Belirli bir düzen ve aralık yoktur. Bebek istediği sürece anne emzirmelidir. Açık Kavite Tüberküloz (Verem Hastalığı), Ağır Depresyon, ilaç kullanımı, bazı kronik hastalıklar ve bunun için ilaç kullanımı dışında emzirmeye devam edilmelidir. Emzirmeye birçok antibiyotik kullanımı sırasında da devam edilebilir. Ayrıca Meme Kanseri gibi meme hastalıklarında emzirme bırakılmalıdır” diye konuştu.

 

“Devam Sütü Alan Çocuklar Obeziteye Daha Yakın Olur”

Emzirmeye nasıl son verilmesi gerektiğine yönelik açıklamalarda bulunan Dr. Kavaz, “İlk aşamada gündüz emzirmeleri kesilmeli, daha sonra gece emzirmelerinden vazgeçilmelidir. Emzirme çocuğun; alerji, astım, üst solunum yolu enfeksiyonları, diyabet ve çeşitli metabolik hastalıklar da için de olmak üzere daha birçok hastalıklara karşı dirençli olmasını sağlar. Sezaryen doğumda, normal doğumda olduğu gibi, doğumdan sonra 1 saat içinde anne-bebek teması gerçekleşmelidir. Emzirmek için ısrarcı olunmalıdır. Devam sütlerinin direk zararı, kesin gösterilememesine rağmen özellikle emzirmeyi engellediği için zararlı sayılabilir. Devam sütü alan çocuklar obeziteye daha yatkın olur. Çünkü emzirilen çocuk istediğinde emzirmeyi kendi sonlandırabilir” şeklinde konuştu.

 

“Bebek Memede Uyutulmamalıdır”

Çok yaygın olan süt sağma konusundaki görüşlerini ve emzirmenin biberona üstünlüğünü anlatan Dr. Kavaz, “Anne-bebek bağının oluşması yönünden özellikle ilk 2 ay emzirmek çok önemlidir. Ayrıca emzirilen çocukların özgüvenlerinin diğer çocuklara göre çok fazla olduğu gösterilmiştir. Emziren annelerin çocuklarına uyku problemleri, daha zor uykuya dalma, memeye bağımlılık gibi problemler doğru teknikle yapılırsa olmaz. Bebek memede uyutulmamalıdır. Emzirmeyle uykuya dalma arasında bir süre geçmelidir. Anne sütünün devam sütüne ve inek sütüne üstünlüğü çok fazladır. Anne sütü protein açısından zengindir. İçerdiği büyüme faktörleri ve bağışıklık sistemi elemanları sayesinde bebeği enfeksiyonlara karşı daha dirençli hale getirir. Büyüme faktörleri sayesinde büyüme ve gelişim desteklenir ve metabolik hastalıklara karşı korur” dedi.

 

“Emzirilen Bebeklerde Zeka Gelişimi Daha İyi”

Emzirilen bebeğin daha mı zeki olduğu ve emzirmenin çocuğun doğru beslenmesini engelleyip engellemeyeceğine ilişkin ise, “Daha zeki olması üzerinde kanıt bulunmamakla birlikte öyle olduğu düşünülür. Çünkü içerdiği büyüme faktörleri hamilelikten 2 yaşına kadar geçen ilk 1,000 günlük süreçte nöromotor gelişimi açısından son derece önemlidir. Diğer yandan, anne sütündeki tatlar doğal tatlar olduğu için çocuk ek gıdalara çok daha alışkın ve yemeye yatkın hale gelir. Emzirmeye sadece çocuk tarafından değil, anne tarafından da yaklaşılması gerekir. Bir kere çevrenin anne üzerinde çok etkisi var. Özellikle ‘Sütün yetmiyor’ veya ‘Bu çocuk aç’ şeklindeki ifadeler, anneyi devam sütü ve ek gıda kullanımına itiyor. İkincisi, anne çocuktan ayrılamayacağına yönelik korku yaşıyor. Ne de olsa emzirmeden geçen hayat çok daha özgür onun için. Bunun yanında bazı insanlarda vücut yapısının bozulacağı yönünde kaygılar oluyor” diye konuştu.

 

“Emziren İnsan Alkol ve Sigara İçmemelidir”

Emzirmenin kadın hastalıklarını engelleyip engellemediğine ilişkin de açıklamalarda bulunan Dr. Kavaz, “Emzirme, doğum sonrasında anne vücudunun çok daha hızlı toparlanmasını sağlar. Rahim iyileşmesi ve metabolizma hızını arttırma yönünde etkileri vardır. Ayrıca meme, rahim, rahim ağzı ve yumurtalık kanserlerinin yanı sıra, menopoz sonrası kemik erimesine karşı koruduğu yönünde de birçok çalışma vardır. Emziren insanlarda anne-çocuk ilişkisi diğerlerine göre çok daha kuvvetlidir. Emzirmenin anne psikolojisi üzerinde de çok olumlu etkileri vardır. Emzirme çocuk için olduğu kadar anne için de psikolojik anlamda doyurucudur. Emziren insan alkol ve sigara içmemelidir” dedi.

 

Babanın emzirmeyle olan ilişkisine dikkat çeken Dr. Kavaz, “Baba emzirmede aktif rol almalı, pozisyon almada yardım etmeli ve emzirme sırasında annenin ihtiyaçlarını karşılamalıdır. Ayrıca anneyi motive etmesi gerçekten çok önemlidir. Tabii ki bunlar sağlıklı bir aile yapısının olmasıyla sağlanabilir” diye konuştu.

 

“Emzirme İzinleri Çok Yetersiz”

Toplumu emzirmeye teşvikle ilgili konuşan Dr. Kavaz, “Maalesef Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) bu konuda çok geri kalmış bir ülke. Üzülerek söylüyorum ki, doğum sonrası işe dönüşler çok erken. Emzirme izinleri de çok yetersiz. Başka ülkelerde doğum sonrası izinler çok daha fazla ve çalışan anneler için emzirme açısından iş yerlerinin kreşlerinin olması veya emzirme izinlerinin uzun tutulması gibi çok büyük kolaylıklar sağlanıyor. Ülkemizde 40 gün sonra eski çalışma şartlarına geri dönmesi beklenen anne; bebek ve babaların strese girmesine sebep oluyor. Emzirme geri plana atılıp, devam sütlerine ve ek gıdalara başlanıyor. Annesine ihtiyaç duyan bebek, küçücükken ondan ayrı uzun saatler geçirmek zorunda bırakılıyor. Anne-çocuk bağı ciddi şekilde zedelenirken, toplum sağlığı sadece fiziksel değil, psikolojik anlamda da tehlikeye atılıyor. Sağlıksız toplum buradan başlıyor. Bu konunun ivedilikle yeniden ele alınmasında fayda var” diye konuştu.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler